Yeniden 3.Kitap ( Cumartesi / 1 bölüm )

Canavar Ormanı

Canavar ormanına indiğimizde  etrafımızı hemen inceledik ve silahlarımızı tutarken tedbiri elden bırakmadık. Haritaya göre inilebilecek yüzden fazla güvenli nokta vardı, bunların çevresinde canavar yaşamıyordu ama ister canavar olsun ister insanlar olsun kurnaz oldukları için bir pusuya karşı hazırdık. Bir süre etrafı izledikten sonra kimsenin olmadığına emin olduk ve bir araya gelirken haritada işaretli yerleri inceledik.

-Zhuron: Kuzeyde iki haftalık mesafede bir kızıl tilki merası var, ateş kaynakları için en uygun yer ama bir çok alev ustası oraya gittiği için önermiyorum. Daha sessiz ve sakin bir yere gitmeliyiz.

-Uğur: Her tür insan için seçilen belli başlı kalıplaşmış yerler var, şuanda bir haftalık menzil içindeki her yer usta alemi için avlanma alanı,  etrafı tanıyana ve alışana kadar bu alandan ayrılmadan en az seçilen yerlere gideceğiz. Bir süre sonra planı gözden geçiririz ama önce öğrendiğimiz teknikleri gerçek savaşta pekiştirmemiz gerekiyor.

-Dünya Salonu Kıdemlisi: Katılıyorum, ilk başta saray kütüphanelerinin açılması ve sonra kuleden gelen kaynaklarla çok fazla kitap ve tekniğimiz oldu ama uzmanlaşmak için hiç vaktimiz olmadı.

-Lisana: İmparatorum, izinizle gruptan ayrılmak istiyoruz.

-Zhuron: Bu sorun yarata..

-Uğur: İzin verildi.

-Raijin: İmparatorum bu biraz ihmalkarlık olabilir.

-Uğur: Deniz canlıları olarak denizde avlanmaları en mantıklısı, onları karada farklı yerlere sürüklemenin onlar açısından bir faydası olmayacak. Ayrıca büyük ihtimalle bizden daha fazla şey kazanacaklardır.

-Lisana: İzniniz için teşekkür ederim, bu çevrede büyük tarikatların neredeyse hiç birinde doğru düzgün deniz insanları bulunmuyor. Doğal olarak okyanusta avlansalar bile gemi ile yüzeye canavar çekerek avlanmışlardır, bu yüzden  okyanus tabanında keşfedilmemiş büyük hazineler olduğunu düşünüyorum.

-Uğur: Biliyorum, ayrıca dört büyük usta olarak size inanıyorum da, çok fazla kendinizi tehlikeye atmayın. Her 2 yılda bir belli bir konumda buluşarak teması kesmeyeceğiz. Konum belli olana kadar ayrılmayın.

-Lisana: Emredersiniz.

Haritada bir süre daha oyanlandıktan sonra demir kayalıklarda karar kıldık, birinci neden okyanusa yakındı. İkinci neden vadideki mağaralarda yaşayan canavarlar sürüyle yaşayan türlerdi, doğal olarak az sayıda kimse oraya gitmezdi. Diğerleri ayrılsa bile 21 kişilik kadro ile vadide rahatlıkla yaşayabilirdik ve rahatsız edici insanlardan uzak kalırdık. Üçüncü neden ise üç farklı önemli konuma eşit uzaklıktaydı, birincisi kılıç dağıydı, dik uçurumları bulunana bu dağdaki neredeyse her şey kılıç kadar keskin ve sertti, doğal olarak orada yaşayan canavarlarda diğer yerlere göre daha vahşi ve güçlüydü ama getirisi de fena değildi, riski yüzünden pek geleni olmayan bir yerdi. Diğer iki yer ise mor bataklık ve lav çukuruydu. İki yerde de verim fena değildi ama tercih edilen yerlerde değildi. Doğuya yer alan bu dört bölge av için önerilmeyen alanlardı, nedeni ise arazilerin zorluğu ve sürüyle yaşayan canavarların bir anda kuşatma yapmasıydı.

Canavar bolluğu bizim için önemli bir faktördü ve bu yüzden kabul edilebilirdi, Lisana ve diğerleri buluşma yerini belirlediğimiz için güneye giderek sonsuz okyanusa doğru ilerledi.  Lisana çoktan 2.aşamadaydı, diğerleri ise birinci aşamadaydı. Çok derinlere gitmedikleri sürece onlara bir şey olmasından korkmadım. Diğerleri ile ilerlerken Kasmier ve bir kaç rüzgar kullanıcısı önden keşif yaptı ve insanlarla karşılaşmadan ilerlememiz için bir rota çizdi. 4 günlük yolculuk sonunda vadilerden birine girmiştik, ıssız görünen bu vadiden esen rüzgarlar soğuk ve sertti. Vadinin bitkisiz yapısı yüzünden yankılar her yerden yayılırken kamp için uygun bir yer aramaya başladık. İki gün gibi bir sürede bir oyuk bulduğumuzda hemen içine girdik ve oluşum ustaları ile beraber çalışarak bir bariyer kurduk. Oyuk oluşumlarla sanki yokmuş gibi görünüyordu, 50 metre çapındaki oyuğun içinde kamp kurarken bariyer sayesinde rahatça yerleştik ve görev dağılımına başladık.