"Sana dokunmak" dedi elinin tersi ile yüzümü okşarken, "günah işlemek gibi. Bile bile ateşe yürümek gibi. Ben gözümü kırpmadan o ateşe atlarım, ama sen yapabilir misin? Benimle yanar mısın Güneş?"
Hayatımı onun ellerine teslim ettiğimi bile bile, b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhabalar 🎀 Bölümün içinde fazlaca yetişkin içerik, bazılarınıza aşırı gelebilecek imalar ve s bulunmakta. Rica ederim ay çok iğrenç ve s yorumları yapmayın, o kısımları atlayabilirsiniz. Herkesin fantazisi kendine diyelim ve konuyu kapatalım 😅 Ayaz'ın anlatımıyla okuyacağımız kısımda kan, vahşet ve şiddet unsurları mevcut, bilginize... Uzun bir bölüm yazdım, yorum yapmayı ve yıldıza tıklamayı unutmayın, keyifli okumalar 💕
Son okumayı doğru düzgün yapamadım, hata görürseniz yorum bırakın düzelteyim ✨
Bölüm şarkısı İkilem-Kaybolurum Gülüşünde 🎼
Sınır: 500 Oy, 550 Yorum (random harfler ve emojiler atmayın lütfen) 🎀
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌞🌙
Benim etrafımdaki bütün polisler bir anda Kerem'in üzerine çullanmıştı çünkü Ayaz'ın onlara ne söylediğini bilmesem bile, tahmin ediyordum ve kalbimin gümbürtüsünden başka hiçbir şey duyamayacak noktadaydım. Ayaz'ın sesindeki tehdit görmezden gelinecek türde değildi, sanki onun karısı olmam, beni bütün cinayetlerden muhaf tutacaktı, sanki karısı olmam, beni bütün kötülüklerden koruyacaktı fakat ikimiz de biliyorduk ki, onun karısı olmam, kesinlikle beni bu gece onunla birlikte eve dönüp, yargılanmadan infaz edilmekten kurtarmayacaktı.
Kolumdan tutup beni yukarıya çektiğinde, göğsümü sıkan, içimden patlayarak çıkmak isteyen suçluluk duygusunun esiriydim ve bacaklarım titriyordu. Suratına bakmıyordum ama bakarsam, onun şimdiye kadar görmediğim bir yüzüyle karşılacağımdan emindim çünkü yalan söylemiştim. Yine. Ve bu sefer, yaptığım şeyin hiçbir haklı yanı yoktu. Onu hayal kırıklığına uğratmanın ve bunun bedellerinin bilinciyle kalbim göğsümden fırlayıp kaçmak istercesine atıyordu.
Kolumdaki tutuşu sertleşti ve beni çekiştirerek götürmeye başladı, adımlarına yetişemeyip sendelememi bile umursamayacak kadar öfkeliydi. Dönüp arkama baktığımda, Kerem'i geride bıraktığımızı görmemle birlikte duraksadım, ama ikinci ve daha sert bir çekişle, beni öne doğru itti.
