41. Özgürlüğün Kıyısında

22.3K 899 538
                                    

Merhabalar, 2023-ün ilk bölümüyle, nihayet kavuştuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhabalar, 2023-ün ilk bölümüyle, nihayet kavuştuk. Bölüm Ayaz'dan, oy verdiysek keyifle okuyalım 🌙💕

Bölüm sınırı: 300 oy, 350 yorum

Lütfen sınır geçilsin diye random harf ve emojiler atmayın 🎀

Bölüm şarkısı- ATE Diğer Yarım 🎼

Bölüm şarkısı- ATE Diğer Yarım 🎼

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌙

Sanki ay ve güneş bulutların üzerinde aynı anda parlıyor ve dünya üzerindeki bütün güzellikler, benimmiş gibi hissediyorum. Güneş'in kollarımda aldığı her nefes, kalbimin huzurlu bir ritimle atmasını sağlıyor ve onun masumiyeti ile benim kirli dünyam arasındaki o duvarı aştığımdan beri, hayata daha önce hiç bakmadığım aydınlık bir pencereden bakıyorum. Şimdiye kadar asla hissetmediğim, garip duygular içindeyim, çünkü benim onu korumam gerekirken, onun varlığı, beni etrafımdaki bütün pisliklerden koruyor ve güvende hissettiriyor. Onu kollarımda tutarken, sol yanımda gerçek aşkın sesini duyuyorum ve mutlu olmak için, varlığından başka hiçbir şeyin gerekmediğini fark ediyorum.

Birkaç ay öncesine kadar, bu anı rüyamda dahi göremezdim. Canım deli gibi sigara içmek istiyor ama Güneş'in benimle olduğunu biliyor olmak, değil sigarayı, diğer bütün hayati ihtiyaçlarımı karşılayacak güçte. Onunla, nefes bile almadan saatlerce bu şekilde kalabilirim. Kollarımda hiç yadırgamadan çırılçıplak uzanmışken, parmaklarımı yumuşacık saçlarının arasından her geçirdiğimde, yüzünde gizlemeye çalıştığı belli belirsiz bir gülümseme beliriyor. Ve o gülümsedikçe, uçağın penceresinden içeriye sızan günışığı, saçlarına hapsolup, orada kalmak istiyor.

Ben, varlığının getirdiği yaz esintisine kapılıp gitmişken, omzunun üstünden bana attığı kaçamak bakışı yakaladım. Gözleri, gökyüzüyle bütünleşmiş, eşi benzeri olmayan berrak bir okyanus gibi. Yanağını göğsüme yaslayıp, kaç dakikadır bana o şekilde bakıyordu bilmiyorum ama o bakışı tanıyordum. Tıpkı benim ona her baktığımda olduğu gibi, hayranlık dolu gözleri, yüzüme kilitlenmişti. Bana, bu hayatta bir tek Güneş bu şekilde bakıyor. Katil değilmişim gibi. Ellerime hiç kan bulaşmamış gibi. Yargılamadan, içimi görüyormuş gibi. Bir de gözlerimin içine içine bakıp gülümsüyor ki... Ah, Günışığı... Göğsümün içine girmek istercesine oraya sığınması, benim için bütün dünyaya bedel. Keşke, onu oraya sokabilsem.

Güneşi SöndürmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin