12 Aralık 1357
SinClair Kalesi
Jenna tam üç haftadır Callie ile birlikte hazırlıklar ile ilgilenmekteydi. Lord Owen'in cenaze töreni ardından belirlenen yas süresi geçen ay dolmuş Rebecca derhal devreye girip bahara planlanan düğünü öne çekmelerini istemişti. Jennanın tüm planları suya düşmüştü. O havalar ısındığında liman kalesinde kumsalda bir düğün ayarlamıştı ve her detayını canı sıkıldıkça ilmek ilmek kurgulamıştı. Hayat ne yazık ki planladığı gibi gitmiyordu. Kadın Kareni kaleye götürüp mektuba dahi izin vermemiş kayıplarının ardından sürenin oldukça yakın olduğunu düşünen ve çok da haklı olan Noahdan bile kızı saklamıştı. Bunun üzerine planlanan kadar büyük ve görkemli olmasa da güzel ve özenli bir düğün yapılmasına karar verilmişti. Jenna da Düğünü Sinclair kalesine çekmişti. Doğu kanadı tamamlanmış büyük salon öyle bir döşenmişti ki Adelard Lanchesterda böyle bir oda bulunmadığını söylüyordu. Ian yılların birikimini harcayacak yer bulamıyordu anlaşılan. Jenna da çok umursamıyordu ya... Rebecca zaten başlı başına bir dertti. Düğünün tamamını ağabeyi üzerine yıkmış birde çeyiz parasını da onun ödeyeceğini söylüyordu. Tanrıya şükür Ian para konusunda umursamaz bir adamdı ve Caledonia da tıpkı onun gibiydi. Genç kadın hazırlanan mihraba şöyle bir baktı ardından uşaklara tüm düzeneğin bir metre sağa kaydırılmasını emretti.
Callie Jennayı kolundan tutup dışarı çıkardı. Böyle devam ederse uşaklar kadına komplo düzenleyeceklerdi. Bir haftadır Mihrapla uğraşıyordu. Eğer Laia olmasaydı hepsinin burnundan getireceğinin de farkındaydı. Robertin hala yürümekte dahi zorlanıyor oluşu takıntılarını yeniden tetiklemiş etrafa kan kusturmaya başlamıştı. "Hadi Jenna gidip biraz da mutfak ile uğraşalım." diye mırıldandı.
"Mutfak ile Rebecca ilgileniyor" Jenna omuz silkti.
"O halde Laia ile uğraşalım" Callie diretti. "Onu çok boşladın."
Jenna duraksadı. Dudak büküp Callie'e başıyla onay vermesi ardından kızının odasına yöneldi. "Gelinlik kontrol edildi mi Callie?"
"Evet sanırım bir senedir kontrol altında." Caledonia güldü. Noaha akıl sır erdiremiyordu genç kız. Daha Fransa'dayken dikilmişti gelinlik. Bir servet değerindeydi. Bu tarz şeylere çok kızan babasına da bir güzel ödetmişti parayı. Bu mevsimde limon çiçekleri bulamayacakları için Adelard'a gelin buketini sipariş etmişti. Maeve kurdele işçiliği ve değerli taşlar ile ortaya mükemmel bir detay çıkartıyordu. İkisi de buketin düğün hediyesi olmasını istediyse de Noah kabul etmemişti çünkü kardeşi bukette de aşırıya kaçmıştı. Callie onun bu denli özenli ve gösterişli şeylere meraklı olduğunu bilmiyordu lakin Blair'in de dediği gibi yalnızca Karen ile ilgili detaylar konusunda özenliydi. Geri kalan hiçbir şeye karışmamıştı. Karışmasındı da kıza sırf hayranı diye Willson 'un resim çizdiği şövalyelerden birini Ianı araya sokarak zorla aldırtmıştı. Eğer babası duyarsa kafasında paralardı o şövalyeyi haberi yoktu. Callie Noah'ı hayatında ilk kez böyle görüyordu. İnanılmazdı. Tanrıya şükür ki Karen çok uysaldı ve onu çıldırtacak kıskançlık krizine sokacak hiçbir davranışta bulunmuyordu. Maeve bu konuda kızı defalarca uyarmıştı. Zaten sakin ve oldukça uysal tabiatlı olduğundan onun için sorun değildi. Noah iyiydi hoştu...Şu an mükemmel bir adamdı. Lakin umuyordu ki gururunu ortaya koyduracak ağır bir mesele yaşanmasındı aralarında... Rebeccadan çok korkmuştu Callie lakin kadının her şeyi kızıydı ve ufak tefek anlaşmazlıklar çıkarıp onlara laf sokuştursa da dikkatli davranmaya çalıştığı su götürmezdi. En azından şimdilik...
"Ya bizimkiler?" Jenna kendine baktı. "Bu kiloyla ne giyeceksem..." diye söylenip basamakları çıkarken tepindi. "gitmiyor Callie... Laia emdikçe ben daha çok yiyorum. Halbuki Leydi Lily gittiğini söylemişti. Fiona ve Morigan da hemen zayıfladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMON ÇİÇEĞİM
Ficción históricaÇILGINLAR GİBİ SEVİP DE GÖZÜNÜN UCUNA YANSITMAYAN BİR ADAM, TERTEMİZ DUYGULARININ KURBANI OLAN, HAYAL KIRIKLIĞININ BÜYÜĞÜNÜ YAŞAYAN DÜNYA TATLISI BİR KIZ... DÜNYAYI ALTINA ÜSTÜNE GETİRİP DE İKİ GENCE BİR TÜRLÜ YARDIM EDEMEYEN BİR KALE DOLUSU MANYA...