LİMON ÇİÇEĞİM

Bir Aşk Hikayesi (3.Kısım)

Noah nikah öncesi güçlükle hazırlanmış, sağdıçlar sırasına girebilmek için son dakika yetişebilmişti. Gece zaten Ian'ın kışkırtması çokça ile içmiştiler Noah sabaha karşı dayısının çalışma odasında elinde korkunç bir acı ile uyanmıştı. Hayal meyal kuduz adamın elini kopardığını hatırlıyordu. O henüz toparlanamamışken bir köylünün ayağını kurt kapanına sıkıştırdığı haberi gelmiş Noah yarım kafayla köye inmek zorunda kalmıştı. Adamın ayağını kapanan üç kişi çıkartmıştılar lakin o ayağın ne derece işleyeceğini bilemez haldeydi... Muhtemelen kesilecekti... Genç adam gelir gelmez yetişebilmek adına kılını bile zorla sarınınmıştı. Önünde duran Sinclairi öfkeyle dürttü.

"Ver şu eldiveni tekini!"

Ian kendi kendine güldü. Eldiveni ni çıkarıp ardına uzattı. "Al! "

Noah kendisine küçük gelen eldiveni geçirip yarasını örttükten sonra sağına soluna bakındı lakin bir adım arkalarında olan nedimeleri göremedi. Karenin sıraya girip girmediğini bilmiyordu. Kız yeniden aklına geldiğinde genç adam nefesini tuttu lakin Mori, dayısı ile aşağı iner inmez kapı açıldı ve yürümeye koyuldular. Noah, mihrapta elleri belinde dikilen McLeod un halini gördüğünde gülmeyecek kadar yorgundu. Sarı cafcaflı kilti yeterince dikkat çekiyormuş gibi tepesinde üçgen bir denizci şapkası karmakarışık boncuklu saç ve sakalları ile tam bir denizciydi ki genç adam Leydi Arcana ve Finn amcadan dolayı onu davetliler kadar yadırgamadı. Yalnızca gemiden karaya adım atmayan bir adamı dayısının nasıl çekip aldığını düşünmekteydi. Yerlerini aldıklarında Noah hızla salonu taradı.

"Yüzünü yıkamadın mı Noah?"

Connor eğilip kuzenine fısıldadı herifin yanağında ve alnında kan lekeleri vardı.

"Ne olmuş yüzüme!"

"Yok birşey çok yakışıklısın Noah!" Ian dudaklarını dişledi. Herif zaten babası gibi sert ve korkunçtu bu kan revan hali Leydi Mcdonaldı iyice korkutup ondan uzak tutardı. Caledonia onların birlikteliklerini asla istemiyordu. Düşününce Rebecca yı bu insanların arasında görmeyi Ian da istemiyordu. Leydi Elizabeth öyle tatlı bir kadındı ki... Ian kadını düşündükçe bile gülümsüyordu.

Connor..." Robert fısıldadı "Connor..."

"Ne?" Connor sessizce konuştu.

"Siktir... Bu ne be? " Robert gülmemek için Ian'ın sırtını sıktı. Herif nasılsa hissetmiyordu.

"Korsan..." Connor sırıttı. Kardeşinin adama kaş çatan yüz ifadesine odaklanmıştı. Annesi ve babası adamın halini hiç yadırgamamış gibiydi. Leydi Arcana nın yirmi yılını bu halde geçirdiğini düşünecek olursa Liamh McAodha o hep içinde Bir yerlerde gizlediği tutkuyu gerçeğe dönüştürmüş gibiydi. Niyetleri ise barizdi. Connor'u beylik zırvasının içine atıp denize açılmak istiyorlardı.

"Bende en hayvanı bizde sanmıştım" Ian Noah'a doğru eğildi.

"Sensin hayvan Sinclair... Kolumu kopartmışsın." Noah kaş çattı. Ian'ın vücudunun yarısını hissetmiyor oluşu tıp alanına yeni bir boyut kazandırmıştır ki Noah bunu inceleyecekti.

"Ne o hissettin mi? " Ian gülmemek için dudaklarını sıktı. Herif haydut gibi görünüyordu.

Noah Ianı umursamayıp gözlerini gelen nedimelerin en başında duran Maeve e kaydırdı. Onu çekeleyememiş kız kardeşi fırsattan istifade en baş sıraya tüm ihtişamıyla kurulmuştu. Genç adam hemen ardında dantelli beyaz elbisesine sarındığı kliti ile yürümekte olan ve bugün düne nazaran çok daha güzel görünen Kareni gördüğünde nefesini tuttu. Kız bakışlarını kaldırmış sağa sola bakınıyor ki Noah kimi aradığını bildiğinden heyecan içinde sağdıçlar sırasında bir adım öne çıktı. Sonunda bakışları buluştuğu da ise kendi kendine kaş çattı genç adam ölecekti şu dakika. Düşünebildiği tek şey ise mihrapta bekleyenin kendisi olduğu ve gelininin kendisine geldiğiydi.