Noah odaya girip etrafına bakındıktan sonra merdivenlere yönelerek üst kata çıktı. Tüm gün yürüyüp durmuş biraz olsun sakinleşmeyi başarabilmişti. Şimdi ise yeni bir kafa karmaşasına hazır hissediyordu kendini. Genç adam çalışma odasına girecekken başını yana yatırıp yataklarının bulunduğu bölmeye baktı. Karen üzerinde ince bir bez parçasıyla oturmuş kollarındaki sargılar ile uğraşmaktaydı. Noah dudaklarını dişleyip ayaklarını sıkıca vurarak odaya girmesi ardından perdeyi sertçe çekip kadına döndü.
Karen bir müddet korku içinde Noah'ı beklemiş lakin gelmeyeceğine kanaat getirdiğinde biraz resim yapmış biraz çalıp söyleyerek kendini en azından normal hissetmeye çalışmıştı. Akşam yemekleri de odaya gelmişti. Bu iyiydi. Genç kız gidip rol yapacak durumda değildi. Hem Noah ona yeniden sinirlenirdi hem de Karen Lord ve Leydi Ferguson'u üzme niyetinde olmamıştı hiçbir vakit. Kendisine böyle güzel davranan insanları ne diye kırsındı ki... Üstelik sessizliğe alışıktı Karen günlerce tek kelime etmeden durabilirdi. Onun için sessizlik konuşmaktan çok daha kolaydı. Genç kız vakit ilerlediğinde kanepede oturup kendi kendine de olsa sohbet etmeye karar vermişti. En azından önceden yaptığı gibi hayal kurar bir müddet kurduğuna kendini inandırır mutlu olurdu. Tıpkı hiçbir şey bilmediği o zamanlarda olduğu gibi. Karen kendi kendine içine düştüğü durumun vahametine gülerken Noah'ın odasından temiz sargılardan almış üzerindeki elbiseyi çıkarıp geceliği aşağıdan giyerek kollarını açıkta bırakmıştı. Şimdi onları açmalı ve değiştirmeliydi. Genç kız ardından gelen topuk seslerini işittiğinde panikle ardına baktı. Noah yanından hızla geçip perdeyi çektikten sonra karşısına dikildi. Karen başını çokça kaldırıp adama bakmak zorunda kaldı. O ise üzerine ve kollarına bakmaktaydı. Karen gelecek azarı beklerken cama doğru baktı. Doğru ya sincaplar yarasalar izlerdi gece gece onu. Karen düşüncesi üzerine gülmemek için dudaklarını sıkmak durumunda kaldı.
Noah kadının kendince gülmek ile gülmemek arasında gidip geldiğini fark ettiğinde dişleri arasından sert bir nefes çekip yeniden topuğunu yere vurdu. Genç adam kendini sıkmaktan hafif bir inilti çıkardığında ise pes edip gidip çalışma odasındaki çekmeceden birkaç merhem alıp ellerini testiden kaseye su dökerek yıkadıktan sonra kadının yanına oturup yarı çıplak bedenini görmemeye onu yabancı bir hasta gibi düşünmeye çalışarak kolundaki sargıyı dikkatlice çözdü.
"Bunu yapmak zorunda değilsin." Karen başını dikkatle koluna bakan adama doğru çevirip yüzüne baktı. Noah sargıyı çözüp bir müddet inceledikten sonra yerinden kalkıp yeniden yandaki odaya girdi ve aynı hızla gelip yanına oturdu. Genç kız adamın yüzündeki ciddiyeti incelerken o elindeki şişenin tıpasını çıkarıp duraksadı. "Ne sürülmesi gerekiyorsa göster ben süreyim. Aşağıda yemeğin var lakin soğumuştur çoktan." Karen adamın kendisiyle konuşmaması üzerine dudak büküp yüzüne bakmaya devam etti lakin elindeki şişeyi yarasına dökünce minik bir çığlık atıp kaçmaya çalıştı. "Canımı acıtıyorsun! Sürekli canımı yakacak bir şey buluyorsun."
Noah kadını tutup geri oturttu ardından söylemi üzerine iç çekerek ayağını sallamaya başladı bir yandan da eliyle Merhemi sürüp sargıyı kapatmaya uğraşıyordu. Tek kolunu bitirdiğinde bezleri alıp diğer yanına geçerek aynı işlemi yaptı.
"Konuşmuyorsan konuşmuyorsundur... İlgilenmiyorsan ilgilenmiyorsundur... Bunca saat bekleyip de neden ben şunları değiştireceğim vakit geldin ki!" Karen mızmızlandı. acıyla nefes alıp çatık kaşlarıyla yarasına zulmeden adama yüzünü buruşturarak önüne döndü.
Noah Karenin başını çevirmesiyle gözlerini kaldırıp mızmızlanıp küçük dudaklarını büzüşünü izledi ardından dudaklarını kemirerek temiz sargıyı koluna doladı. Geceliği çekeleyip giydirmeye çalıştığında kadın omuz silkip kendini çekerek kollarını soktu. Noah dudaklarını kemirip bacağını sallamaya devam ederek onu kendisine çevirip yaka bağlarını sıkıca kapattıktan sonra sargılı elini çekip bir müddet baktı. Diğerinde bir şey yok gibiydi. Noah sargıyı açıp hafif inmiş olan şişliği kontrol etti. inmiş morluk da bir parça sararmıştı. Ateri yeniden yapıp elini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMON ÇİÇEĞİM
Fiction HistoriqueÇILGINLAR GİBİ SEVİP DE GÖZÜNÜN UCUNA YANSITMAYAN BİR ADAM, TERTEMİZ DUYGULARININ KURBANI OLAN, HAYAL KIRIKLIĞININ BÜYÜĞÜNÜ YAŞAYAN DÜNYA TATLISI BİR KIZ... DÜNYAYI ALTINA ÜSTÜNE GETİRİP DE İKİ GENCE BİR TÜRLÜ YARDIM EDEMEYEN BİR KALE DOLUSU MANYA...