(Bel altı, Cıvık, ziyadesiyle zıvık bölümdür )
Yemek ardından iki cephe de dinlenmek üzere ayrılmış kadınlar büyük salonda kanaviçelerine kitaplarına sarılmış erkekler Brian'ın büyük çalışma odasında birkaç meseleyi halletmek üzere işe dalmıştı. Noah da Robertin yıkanmasına yardımcı olmuş günlük bakımını yapmış merhemlerini sürmüş ve yeniden sarıp sarmalamıştı. Yarası gün gün düzelmeye devam ediyordu. Robert kabukları soymasa çok daha önce iyileşirdi Noah aynı şeyi yapmaması için adamın tırnaklarını neredeyse etine kadar indirerek kesmişti. Sonunda onu giydirip eski haline getirdiğinde Noah bitkin düşmüş olsa da Robert'in keyfi pek yerindeymiş gibiydi. Olmasın da ne olsundu değil mi? Genç adam aklına geldikçe gülüyordu lakin bu kadar enerji ile sekiz iri kıyım herifin ortada dolanması pek hayır getirecek bir şey değildi. Kaldı ki yemeği yiyen babası ve dayısı hakkında ne yapacaktı... Babasının kalbi vardı çok hızlı atması sıkıntı çıkarabilirdi. Dayısı zaten yaşına rağmen pire gibiydi haddinden fazla enerjikti... Noah onları mümkün mertebe bir arada tutarak sağlıklı bir şekilde enerjilerini boşaltacak bir yol bulmak zorundaydı şimdi. Kadınları ise tanrı korusundu... Noah onlara ne olacağı hakkında fikir sahibi değildi. Yine de bir süre sonra kontrol etmek adına yanlarına gidecekti. Ya da Rhona yaptığını yumurtlayacak bütün kale halkı canına okuyacaktı. Genç adam çalışma odasının kapısına geldiğinde kendi kendine güldü.
Noah odaya girdiğinde onları bıraktığından bu yana iki saat geçmişti. Genç adam eline kütüphaneden bir kitap alıp köşedeki büyük masanın en panoramik yerine oturmuştu böylelikle rahatça gözlem de yapabilecekti. Şimdilik yalnızca cam açıktı lakin oda Adelard ve dayısı yüzünden iğrenç kokuyordu ki bu da bir gereklilikti. Noah elindeki kıymetli şurubun tarifini fransada bir büyücü kadından tesadüf eseri almıştı. Veba ile yoğun mücadele verdiği dönemde elbet gözlem ya da denek amaçlı kullanılan insanlar suçlular putperestler büyücüler yahudi ve yakalanan müslümanlardı. Müslümanların gözlerindeki korku bir yere kadardı. Onlar hastalığın ilerlediğini anladıkları andan itibaren yüksek sesli bir şeyler okuyorlar toprak ile temizlenip ortada kimsenin olmadığı vakitlerde eğilip doğrularak bir şeyler yapıyorlardı. Her ne yapıyorlarsa ölüleri vebanın yüzlerinde gözlerinde çıkarttığı yaralara rağmen bir hoş ifadeye sahip oluyordu. Noah Avicennanın tanrı felsefesini bildiğinden ibadet ettiklerini varsayıyordu. Yine de korkuyordu onlardan çünkü yakınlaşır ya da konuşursa affı yoktu. Yalnızca uzaktan sopalar ile verdikleri ilaçları nadiren gözlemliyorlardı. Genç adam gözlerini kırpıştırıp düşüncelerini kaydığı yönden toparlayarak büyücü kadını anımsamaya çalıştı.Genç adam Jackues ile ortaya bir teori atmış Okul idaresininde izniyle ellerine geçen kadını kullandığı otların ne işe yaradığıyla ilgili ufak bir sorguya çekmeye niyetlenmişti. Çaresizlik öyle büyüktü ve zaten ortada da hekim denilecek adamların sayısı yok denilecek kadar azaldı ki kabul edilmişti. Kadın zaten ölecekti. Jackues tüm teorisine rağmen yanaşmaktan vazgeçmişti. Karşıdan hastalığı ona aktarabileceğinden korkmuştu ve elbet Noah da korkmuştu lakin deli merakı baskın gelmiş kadınla iki gün belli aralıklar ile konuşmuştu. Ona etkili ağrı kesiciler vererek konuşmasını kolaylaştırmıştı lakin onun kullandığı şeyler iğrençti. Yalnızca bilinen birkaç ottan bahsetmişti öleceğine yakın da Noah onu dinlediği ve yiyecek götürdüğü için kendisine aşk iksiri tarifi vereceğini söyleyerek Noah'ı epeyce güldürmüştü lakin genç adam zaten ölecek olan kadını kırmamış verdiği çeşitli ot ve özlerden epey vakit harcanarak yapılan tarifi almıştı. "Çirkini güzel yapar" demişti kadın. Noah o zaman söylemek istediğinden korkmuş yanlışlıkla büyüye bulaşmış olabileceğinden endişe duymuştu Robertin olayında Rebeccanın yaptığı şeyi duyduğu an ise neyin ne olduğunu idrak etmişti. O vakitten sonra da şurubu yapmış ve birkaç denek üzerinde de denemekten geri durmamıştı. Adamlar hasta olmalarına rağmen aklı başka şeye kayıp diğer kafeslerdeki kadınlara karşıdan musallat olduklarındaysa neden çirkini güzel yaptığını da anlamıştı. Ne olursa olsun yasadışı ve kilise tarafından herhangi bir şekilde yapanı duyulursa cezası sapkınlığa sevk etmekten idam olurdu ki Noah hiç kimseye bahsetmemişti elindeki bilgiden. Yalnızca William kendisiyle ilgili özel bir sorundan bahsettiğinde ballı suya çok çok az bir miktar ekleyip seyrelterek adama vermişti. O da iyi geldiğini söylemişti. Noah şurubu ara ara yapıyor çok küçük miktarlarda kullanıyordu ilaçlarda. Özelliklede nabız düşüklüğünün uzun süre yaşandığı zamanlarda enerji verdiğinden iyi gelebiliyordu. Tabii bunlar çok küçük miktarlardı. Üç şişeyi de kazana boca etmemişti. Yine de çok büyük bir kazanda pişen yemeğe ancak o kadarı yeterdi. Tabii iki de kafiydi lakin kadınlar yiyecekti onu. Erkeklerden kat be kat az arzu ve isteğe sahip olduklarını biliyordu. Genç adam yanaklarındaki havayı üfleyip merceklerini çıkararak adamları incelemeye koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİMON ÇİÇEĞİM
HistoryczneÇILGINLAR GİBİ SEVİP DE GÖZÜNÜN UCUNA YANSITMAYAN BİR ADAM, TERTEMİZ DUYGULARININ KURBANI OLAN, HAYAL KIRIKLIĞININ BÜYÜĞÜNÜ YAŞAYAN DÜNYA TATLISI BİR KIZ... DÜNYAYI ALTINA ÜSTÜNE GETİRİP DE İKİ GENCE BİR TÜRLÜ YARDIM EDEMEYEN BİR KALE DOLUSU MANYA...