SB- 30-Bana Aşkı Öğreten Kadın

12.5K 543 14
                                    

Merhaba! Nasılsınız?


Beklettiğim için üzgünüm, on gündür sınavlarımla kıyasıya bir mücadeleye giriştim. :( Umarım bu arayı telafi edecek bir bölüm olmuştur.




Multimedya; Akın Türkmen


İthaf;@aybersg için

Tam istediğin türden bir bölüm mü oldu sanki ne? :P

Keyifli okumalar


*************************************************





Arkadaş?

Dost?

Kardeş?

Ağabey?

Her şey?


Lise anılarınızın hepsine hissedar olan bir adam sizin için ne ifade eder?


Eslem için yalnızca hayal kırıklığını ifade ediyordu. Arkadaş kalmak, arkadaş olup yılları beraber geçirmekten zordu. Erdem'in nedensiz kendini geri çekişlerinin, yıllarca arayıp sormamasının sebebini merak ediyordu. Tek bir söz etmeden, açıklama yapmadan çıktığı arkadaş ortamının, bitirdiği arkadaşlıklarının nedenini merak etmekte de haksız sayılmazdı. Eskiden, Erdem'in açıklamasız katılmadığı arkadaş buluşmaları yaparlardı. Her seferinde Eslem arayıp neden gelmediğini sorardı. Yavaş yavaş geçiştirilen soruların uğrattığı hüsran Eslem'in aramasına engel oldu. Eslem aramadı. Erdem zaten aramıyordu. Kesilen telefonların nedenini bile sormamıştı ki Erdem. Selim ile sevgiliyken bile Erdem ile Selim hiç yan yana gelmemişti. Erdem hiçbir zaman Eslem'in sevdiği adam ile tanışmak istememişti. Eslem ise ancak Selim ile evlendikten neredeyse altı yıl sonra -Erdem ile son konuşmalarının üstünden de neredeyse altı yıl geçmişti- ikisinin kardeş olduğunu öğreniyordu.


Başını çevirdiğinde Selim ile göz göze geldi. Ne demişti o? Erdem ile konuşma. Aramız iyi değil. Aramız... İyi... Değil... Bu yüzden mi Erdem ile yıllarca özenle inşaa ettiği arkadaşlığı yıkılmıştı? Sırf Selim ile arası kötü diye mi bitirmişti bu arkadaşlığı Erdem. Nasıl böyle acımasız olabilmişti? Dolan gözlerini saklayan saçlarına minnet duydu.


Erdem'in kendisine yaklaştığını fark etti tavanda bir süs misali asılı duran binlerce liralık kaliteli avizenin ışığında. Hareket etmek istedi. Kocasının kollarının arasında kendine ait olan yere sığınıp; bitmiş, bitirilmiş, bitmeye mahkum bırakılmış, bir köşede unutulup kire pasa esir olana kadar hatırlanmamış bir arkadaşın kalbinde yıkabileceği şehirleri kurtarmak istiyordu. Her şeyiyle kendini yine Selim'de bulmaktan bıkmış olsa da yine onu istiyordu, aşk bu değil miydi? İstemeye istemeye onun olmak, yalnızca ona teslim olmak, ona tutsak olup onda kendini bulmak değil miydi aşk? Onun ateşten yapılmış duvarlarının yanında ısınmak için sabahlarken yanmaktan korkmana rağmen her bir hücrenin dağlanması değil miydi aşk? Bir zincirle ona bağlanmışken kurtulmak istemeyip de kurtulmak için çırpınmak, kurtulmaya çalışırken bileklerindeki acıyı hissedip daha fazlasını istemek, acıyla yoğrulmak değil miydi aşk? Acıyla büyümek, acıyla şekil almak, acıyla güzelleşmek değil miydi? Kalbinin kafesini sevmesine rağmen oradan uçmak istemesi, ondan kurtulmak istemesi değil miydi asıl olay?

SON BAKIŞ ~ Son Durak Serisi 1 *DÜZENLENECEKTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin