SB-70 - Beni Bırakma

32.3K 833 149
                                    

Merhabalar! Uzun, upuzun bir ara oldu. Elim bir türlü bu hikaye için klavyeye gitmedi. Sindirmem gereken bir yerler vardı anlaşılan. Bugün yazmak istedim. Ne sizi daha fazla bekletmek ne de gözümde daha fazla büyütmek bana göre değildi. Güzel ve uzun bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz...

Not: Selim'in süt kardeşleri Erdem ve Elif'in isimleri; Enes ve Ece olarak değişmiştir. Diğer bölümler de düzenlenecektir.

***
Şarkı; Feridun Düzağaç - Beni Bırakma

Şüphesiz bu şarkı benim için en değerli şarkı. Ve bu bölüm, en değerlim için yazıldı.

**** ****

Bu bölüm final değildir. Bir dahaki bölüm final olacaktır.

Korku bir insanın hayatında sarsılmaz bir yer edindiyse birkaç gün onu boş bırakmıyordu. Hamile olduğunu beş dakikadan daha önce öğrenmemişti Selim, kollarına yığılan güzel kadının. Kendisine en kötü hissettirense kendinden önce Selim'in sinirini düşünen kadının bayılmadan önceki son sözleri idi. Yahu kadın, sen kollarına yığılıp kaldığında kızgınlığından sinirinden eser kalır mıydı bu adamın? Neden bu kadar kötü hissettiğin halde kendini açıklamaya çabalıyorsun, değil mi?

İçten içe korkusunu ona yönelip son hareketi üzerine kızarak geçirmeye çalışan adam bunun bir işe yaramadığını fark ettiğinde ışık hızı ile kapıya ulaşmış bulunmaktaydı. Yolda onu görünce ondan önce kapıya koşan kadın kapıyı açtı, Selim hiçbir şey demeden kapının önüne park ettiği arabasına koşmuş, yardımcı kadının akıllıca davranarak şoföre seslenmesi ile de arkaya geçmişti. Kucağındaki kadının ismini dillendirerek, saçlarını yüzünden çekti. İlk yardım eğitiminden bildiği kadarıyla, kadının ağzını açıp dilini kontrol etti. İsmini dillendirmeye ise devam etti.

Endişe kırıntıları çimlenmeye başladığında, bir gecede metrelerce uzayan bambu ağaçları gibi hızla büyüyorlardı. Hamile olduğunu on dakika önce öğrendiğiniz karınız kollarınıza yığılsa ve adını seslendiğiniz halde gözlerini açmasa, başka bir türlü endişlenmek mümkün olur muydu ki zaten?

Aylardır onları kaybetme korkusu sürekli adamın kalbinde bir köşede duruyor, aniden ortaya çıkıp böyle günlerde elini ayağına dolaştırıyordu. Hastaneye ne ara geldi ne ara onu kucağından aldılar hiç fark etmedi. O hızla kaza yapmadığına şükrederken, kollarının bomboş kalmasının verdiği tanıdık hisle, sandalyelerden birine çöktü. Beklemekten başka yapacak hiçbir şeyi yoktu. Kafasında kurula dönüyor, her şey bitmişken mutluluklarına düşecek gölgeden korkuyordu. Ya ona bir şey olursa, diye başlayan cümleler kafasında fink atıyor, adamın yüreğini ağzına getiriyordu. Hastane koridorunda volta atmaya başladığında çıldırmamak için kafasını rahatlatmaya çalışıyordu. Bir bebek geldiğinde onlara huzur getirecekken henüz minicik olsa dahi gittiğinde, kaybedildiğinde acı, keder getirirdi. Selim bu saatten sonra Esen'in gözlerinin kenarlarında yaşlar görmek istemiyordu ki. Aylar boyu onu ağlatmış olduğundan, aklı hemen Cenk'e kaydı, şimdi gülümsetmek isterken kendi kontrolü dışında dahi tekrar ağlamasına dayanamazdı. Kadını gözlerinin kenarındaki yaşlardan kıskanıyordu adam. Hissedeceği acıdan sakınıyordu. İliklerine kadar seviyordu.

"Beni bırakma." diye yalvardı duvara dayanıp. " Sahip olduğum her şeyi kaybetmeye razıyım." dedi aniden. " Sen ve senin parçaların dışında." Başını duvara yasladı. Gözleri tavandaki ışık huzmelerini takip ederken, duayı duayı ekliyordu. Bu kalp, adamın göğüs kafesinde taşıdığı o kapladığı yer küçük, ama dünyaya sığmayacak kadar büyük olan o koca kalp Eslem'in gözlerinden düşecek bir damlaya dayanıksızdı. Kalbinin uçsuz bucaksız çölleri o gökyüzünü kıskandıracak mavilikteki gözlerden düşecek yağmur tanelerle kavrulurdu. Yağmur çöle iyi gelir miydi hiç? O sıcakta yağmur taneleri göğe karışır, çöl heyecanlandığı ile kalırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SON BAKIŞ ~ Son Durak Serisi 1 *DÜZENLENECEKTİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin