Multimedya; Eslem
Keyifli okumalar!
* * * * * * * * * * *
Belini tutarak attığı adımlar gerçekten yavaştı. Bunu Gülcan Abla'nın yaşına rağmen üst kattan gelip, Eslem'den önce kapıyı açmasından anlayabiliyordu. Annesinin emektar yardımcısı Gülcan Abla'yı çağırmıştı Selim. Eslem'in hamileliğinin iyice ilerlediğini ve yorulmasını istemediğini söylemişti. Fakat Eslem onun endişelenmemek in böyle bir şey yaptığının farkındaydı. Kapıya sonunda vardığında aylardır görmediği arkadaşını görünce şaşırdı.
"Asena?"
"Merhaba!" Kadının yüzünde gergin bir gülümseme vardı. "Gel kızım, gel. Niye kapıda bekliyorsun?" Diyen Gülcan Abla'nın sözleri ile içeri adım attı. Elindeki poşetleri kapının yanına bırakıp, çocuklarının ayakkabılarını çıkarttı. O olayın üzerinden geçen üç ay içerisinde kendini toparlamış gibi görünüyordu. "Haydi, Eymen'i bulun bakayım." diyerek çocuklarını yukarı gönderip, kendisine şaşkın bir şekilde bakan arkadaşına yaklaştı. "Hoş buldum, Eslem."
"Hoş geldin, hoş geldin de... Şaşırdım biraz, afedersin." Gülümseyerek kollarını açtı. "Telefonlarımı bile açmıyordun, buradasın ya şaşırdım. Hoş geldin gerçekten."
Yorgun bir gülümseme sundu arkadaşına. Daha tam iyileşmemişti yüreği, ama toparlamayı diğer iki oğluna borçlu hissetmişti. Anne yüreği evlat acısıyla elbet yanıyordu hala, her gün de yanacaktı ancak kendini salıvermemesi gerekiyordu. Hem şimdi ufacık da olsa bir umudu vardı düzelmek için. "Hoş buldum dedim ya." Sevgiyle arkadaşının karnını okşasa da arkadaşına sarılmadı. "Küçük Hanım, az kaldı gelmene ne dersin?"
"Ayakta kaldık, geçelim içeri." diyen Eslem gülümsüyordu. Torbaları almaya çalışırken, eline yediği şaplakla elini geri çekip şaşkınca Asena'ya baktı.
"Erkenden doğurmak mı istiyorsun sen? Ben taşırım."
"Ağır değildir diye düşünmüştüm, ne onlar?"
"Tarihten haberin var mı kuzum?"
Eslem bir düşündü. Hayır bugünün tarihini kesinlikle bilmiyordu. Günlerden cumaydı. Pazartesi 1 Haziran olduğuna göre, bugün 5 Haziran olmalıydı. Aman Allah'ım, 5 Haziran! "İnanamıyorum. Hiçbir hazırlık yapmadım."
"Hala onunla konuşmuyor musun?" Dosdoğru mutfağa ilerlerken sordu.
"Pek fazla değil. Pek karşılaşmıyoruz evde."
"Aynı evde karşılaşmamayı nasıl başarıyorsunuz?"
"Çok çalışıyor..."
"Bahane üretme Eslem. Adam seni tamir etmek için aylardır uğraşıyor. Yani en azından benim gördüğüm kadarıyla..."
Genç kadın elini karnına koyarak bir sandalyeye oturdu. Asena ise elindekileri masaya koyup, bir tencereyle ocağa su koydu. Eslem'in karşısındaki sandalyeye oturdu.
"Yaprak mı aldın?"
"Evet taze taze... Selim sever. Ve sen unutmuşsun. Hediyeyi ne yapacaksın?"
"Bir şeyler düşünürüm şimdi. O zaten çok zaman harcamış, para verilmiş bir şey olmasından ziyade; içinden gelmiş, ona değer verdiğini belli eden bir hediye tercih eder. Asıl sen anlat. Neler oldu?"
Asena nereden başlayacağını bilmeyerek konuya daldı. "Reglim gecikti."
"Ne?" Eslem şaşkınlıkla büyümüş gözlerini arkadaşına dikti. Bu da ne demekti şimdi? "Ama hani sizin aranız limoniydi? Kerem onunla bile konuşmadığını söylemişti? Yanlış mı anladım acaba?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ ~ Son Durak Serisi 1 *DÜZENLENECEKTİR
Fiksi UmumSon bulmaya yüz tutmuş bir hikaye... Acı vermeyen son olur mu? Ona ilk baktığında filizlenen aşkın, son bakışınla son bulur mu? Ya onunla atmaya başlayan kalbin, gidişiyle durur mu? Acılarla bezenmiş bir hayat, özlediğin gelmeden mutluluğa bulanır m...