Şarkı; Pera - Sensiz Olmaz
~ ~~ ~~~~"Kapının arkasında olduğunu biliyorum. Artık açmaya ne dersin?"
Dilara kapıyı açmamakta ısrar ederken, Cenk çabalamaktan vazgeçmek üzereydi. Dört aydır, her perşembe buraya gelmeyi adet edinmişti. Ve her seferinde kapıda kalmaya da alışmıştı. Kapının ardından bazen bebek çığlıkları gelmese, Dilara'nın oraya hiç gelmediğini düşünürdü. Ama bazen Dilara'nın bebeğinin ağladığını duyuyordu, bazense Dilara'nın kapının ardında olduğunu hissediyordu.
"Dilara bu son gelişim. Bir daha gelmeyeceğim. Aç kapıyı da konuşalım. En azından sesini duymuş olayım."
Cenk kapıya başını yaslamış, gayet de duyulabilir bir ses tonuyla konuşuyordu. Ancak Dilara'nın kapıyı açmak yerine, gittiğini hissetti. Gerçekten bunu hissetti. Dilara kapının ardından elini çekmişti. Ve Cenk de gitmek üzere arkasını döndü. Bu kadar kolay pes eden biri hiçbir zaman olmamıştı. Yine de Dilara eğer tek başına daha mutlu olacaksa, onu tek bırakmaya niyetliydi. Ancak birkaç adımdan sonrasını atamadı. Geçmiş yıllarda bir kez ondan vazgeçtiği için binlerce kez pişman olmuştu. Birkaç adımda kapıya gidip hızlıca çaldı. Üç beş derken nasıl bir ses çıkardığını fark etmemişti. Dilara bir hışımla kapıyı açtığında elini havada kaldı. Şaşkınlıkla Dilara'ya bakarken kadının çemkirdi ile kendine geldi.
"Zaten huysuz bir bebeğim var! Uyutmakta zorlanıyorum. Geliyorsun uyarmadan gitmiyorsun. Cenk senin derdin ne Allah aşkına? Beş dakika uyumak istiyorum. Hep uyuyacağım zaman kapıyı çalıyorsun. Ne istiyorsun?"
Cenk kendisine çemkirmekte olan kadını hafifçe iterek içeri girdi. Kapıyı hızla kapatıp, kapı ile kendi arasına Dilara'yı sıkıştırdığında konuşmaya başladı. "Seni istiyorum."
"Ya ne yapıyorsun! Çekil önümden. İsteme beni falan! Her istediğini alamazsın." Cenk kollarının arasından kaçan kadının arkasından salona doğru yürüdü.
"İstediğimi alırım. Bilirsin."
"Egoist olduğunu gayet iyi biliyorum. Ama gördüğün gibi, karşında o deli dolu genç kız yok. Kucağında bebeği ile, acımasız dünyaya karşı kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan bir kadın var. Ve sanıyorum ki, ben artık sana göre değilim."
"Sen hep bana göreydin. Hala da öylesin." Cenk incelediği bibloyu, rafın üzerine geri koyup arkasını döndü. Dilara'nın kucağında uyutmaya çalıştığı bebeğin sırtını sıvazlamasını izlerken, koltuklardan birine rahatça oturdu. "Ev güzelmiş. İsviçre'deki evimize benziyor."
"Orası senin evindi." Dilara Cenk'in karşısına oturup, bebeği de kucağına oturttu.
"Her bir eşyasında senin izlerin varken mi? Hayır, o ev bizimdi."
"Her neyse Cenk. Ne söylemek istiyordun?"
Cenk arkasına yaslandı. "Seni istediğimi söyledim ya. Kaybettiğimi geri almak istiyorum." Dilara'nın mavi gözleri kısılıp, Cenk'in kapkara gözlerine kilitlendi. " Sence de çok uzun zaman geçmedi mi?"
"Bence binlerce asır geçmiş gibi... Sensiz geçirdiğim her bir gün bir asır gibi uzundu Dilara. Ama anılarımız da hala dün gibi canlı hafızamda. Buna ne anlam verirsin?"
" Delirmeye başladın sanırım."
Cenk kahkaha attığında Dilara gayet ciddi bir ifade ile ona bakıyordu. "Egemen'in dosyalarını karıştırdım. Not defterini kontrol ettim." Cenk ciddiyetle dikleşip, kaşlarını kaldırdığında devam etti Dilara. "Anne babamın ölümünde parmağın var mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ ~ Son Durak Serisi 1 *DÜZENLENECEKTİR
Fiction généraleSon bulmaya yüz tutmuş bir hikaye... Acı vermeyen son olur mu? Ona ilk baktığında filizlenen aşkın, son bakışınla son bulur mu? Ya onunla atmaya başlayan kalbin, gidişiyle durur mu? Acılarla bezenmiş bir hayat, özlediğin gelmeden mutluluğa bulanır m...