Multimedya; Eslem & Selim
♡♡♡
"Boşanalım mı?" diye sordu Selim.
Eslem ne cevap vereceğini bilmiyordu. Nasıl cevap vereceğini... Onu terk etmiş bile olsa, boşanmayı hiç düşünmemişti. "Sen söyle..." diyebildi. Onun ne düşündüğünü merak ediyordu. "Ne düşünüyorsun?"
"Ben sana 'elveda' diyemem Eslem. Ne olursa olsun. Eğer en doğrusu ayrılmamız diye düşünüyorsan, söyle."
"Ben..." Eslem biran konuşamadı. "Ben bilmiyorum." Adamın gözlerine baktı. "Beni istemiyorsun."
Selim kaşlarını kaldırdı. "Şu hayatta en çok istediğin şeysin. Onu da nereden çıkardın?"
"Beni babamın evine bıraktın." Eslem sakinca konuşmaya çalışıyordu. Ama sesi çatlamıştı bir kere.
"Bana inanmıyorsun. Ne yapmamı bekliyordun? Güvenmeni geçtim Eslem. Hiç kolay olmadığını biliyorum. Ben sana bakan bir erkeği bile öldürmek isterken, senin için bunun ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ama hiç yalan söyleyen birisi olmadım. Sen bana inanmamayı seçiyorsun. Beni dinlemiyorsun. Duymuyorsun."
"Yapamıyorum. Kolay değil işte...Hamile olduğumu öğrendiğim günden beri, neler yaşadım. Selim, seni bu kadar çok sevmeseydim, benim için bu kadar zor olmazdı. Boşanalım derdim. Boşanalım ve bitsin. Her şey yalandı, derdim. Bir yalanı yaşadık biz. Ve bu yaşam bugün bitti derdim. Ama her şey öylesine gerçekti, aşkım öylesine büyüktü ki yapamıyorum."
"Bu konuda fikrini duymak istedim sadece. Boşanmak istersen, bilmek istiyorum."
"Çok sakin duruyorsun." Dedi Eslem. Selim'in kendisini gerçekten istemediğini düşünmeye başlamıştı. Hatta sevmediğini...
"Aldanma," dedi genç adam. "Fırtına öncesi sessizlik bu."
Eslem buna inanmak istese de yapamıyordu. "Boşanmak istiyorum, dersem; ne diyeceksin?"
"Boşanalım, diyeceğim." Selim gayet rahat bir tavırla karısına baktı. "Çünkü öyle bir şey demeyeceksin."
"Ya dersem?" Eslem kalbine baskı yapan o histen nefret etmişti. Boşanalım mı diyecekti? Gerçekten?
"Söylemeyi dene bir Eslem. Eğer istersen. Cesaretin varsa. Ya da çocukların velayetinden vazgeçebiliyorsan..."
"Ben..." Eslem adamın birden alev alan yeşil gözlerine baktı. Bu zordu. Söyleyemezdi de zaten. Selim onu çocuklarla mı tehdit ediyordu? Bunu yapması ne kadar doğruydu? yapabilir miydi? Yapabilirdi. Ama yapar mıydı?
"Kalk, gidiyoruz." Selim'in sözü üzerine çantasını aldı. Kızının üzerindeki battaniyeyi sıkılarken, ayağa da kalkmıştı. Selim, Eymen ile beraber ayaklanmış ve Eslem'i beklemeden aşağı inmeye başlamıştı. Eymen'i çocuk koltuğuna bıraktı. "Hesabı ödeyip, geliyorum."
Eslem, Selim'in kucağına bebeği tutuşturdu. "Lavaboya gitmem lazım." Selim bebeği sıkıca tutarken 'biraz sonra eve gideceğiz, ne gerek var?' bakışını yüzüne yerleştirmişti. Ama Eslem bunun üzerine gülümsemekle yetindi. İçinden ise sırıtıyordu. Hesabı bebekle ödemeye gitse ne olacaktı sanki? Birkaç kadının gözü üzerinden eksilirdi ki bu da Eslem'in işine gelirdi. Mekana tekrar beraber girdiler. Selim hesabı ödemek için sağa giderken, Eslem tuvalete doğru sola gitti.
Kabinlerden birine girip, işini halletti. Makyajını kontrol etmek için aynaları önüne geldi. Elini yıkarken, göz kaleminin biraz aktığını fark etti. O sırada kapıyı açılmış ve içeri birisi girmişti. Eslem çıkmak için arkasını döndüğünde; kendisini bir adam ile tezgah arasında sıkışmış olarak buldu. Bu da nesiydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ ~ Son Durak Serisi 1 *DÜZENLENECEKTİR
Ficção GeralSon bulmaya yüz tutmuş bir hikaye... Acı vermeyen son olur mu? Ona ilk baktığında filizlenen aşkın, son bakışınla son bulur mu? Ya onunla atmaya başlayan kalbin, gidişiyle durur mu? Acılarla bezenmiş bir hayat, özlediğin gelmeden mutluluğa bulanır m...