* * * * * *
Hayat...
5 harf. H. A. Y. A. T. 5 kelime. İmtihan. Acı. Sabır. Mutluluk. Şükür.
Hayat. Nasıl sınanırsan sınan, her şeyin bir nedeninin, her şerrin ardında gizlenen bir hayrın olduğu yer. Unutma ki, ne yaşarsın yaşa bunu sana verenin var bir bildiği. Ve kaldırabilecek olmasan zaten o dert sende olmazdı.
Misal; acı zor duygudur. Kalbinizi kavurur, hücrelerinizi dağlar, yaşama gücünüzü bile elinizden alır. Ama acı çekerken isyanla değil de sabırla hareket edene binlerce mükafat vardır. Acı insanı olgunlaştırır. Acı bile bir nimettir. Görebilene...
Misal; mutluluk kolay mı sanırsınız? Mutluluk en zor duygulardan biridir. Herkes onu arar, o ise baba evinde nazlı bir kız gibidir. Öyle kolay kolay çalmaz kapınızı. Herkes onu ararken, onu elde etmek için herkes çabalamak zorunda işte. Ama eğer kapınızı çalmışsa, onu buyur etmek boynunuzun borcu. Bir kez elinizin tersiyle iterseniz, bir daha zor gelir kapınıza. Kapınızı açın, buyur edin mutluluğu. Acı ve mutluluk eski dost unutmayın. Biri giderse, diğeri yerini doldurur. Mutluluk acının açtığı yaraları bilir, bir bir sarar. Onu güzel misafir edin. Mutlu olun. Mutlu edin. Mutluluğun değerini bilin. Mutluluğun gönlünü hoş tutalım ki, tekrar gelsin değil mi? Demem o ki, acı çektiğinizde sabretmeyi; mutlu olduğunuzda şükretmeyi bilin.
Eslem ve Selim çok sınandı. Belki de çok pes etmek istediler. Hatta Eslem, sonunda dayanamadı ve çareyi gitmekte buldu. Ama onun adına, ikisi adına çabalayan bir eşi vardı. Acı çekerken sabretmeyi bilen kadınına, sonu olmayan bir mutluluğu yaşatmak isteyip, ortaya kalbini koyan bir adam vardı. Onlar acıyı sabırla aştı. Mutluluğu şükürle karşıladı. Şimdi ikisi de mutluluğa kucak açtı. Ve birbirlerine sarılırken, kalplerinin yaratıcaya şükretmesine dilleriyle destek oldular. Dudaklarından 'şükür' sözcüğü eksik olmayacaktı bundan sonra. Mutluluğun değerini bilmeyi öğrenmişlerdi.
İnce kollarını kocasının beline sımsıkı dolayan kadın, adamın boynuna başını yaslamış, onun inceliğine sevgi duymuştu. Kalbi huzurla atıyordu ya bu adamın kollarında, buna da şükürdü. Genzine dolan toprak kokusunu, büyük bir sevinçle kabul etti hücreleri. İçinden gelen isteğe engel olmayıp, adamın boynundaki toprak kokusunu daha fazla içine çekti. Bir nefeste tüm hücrelerini toprak kokusuna doyurabilseydi keşke. Lakin bir ömür bu kokuya doymak da istemiyordu. Dudaklarını adamın boynuna bastırdı. Selim'i afallatmış, geri çekildiğinde ise adamın sevgi dolu bakışları ile karşılaşmıştı.
" Her şey tam oldun istedim." Selim ensesini kaşıyarak karısına baktı "Eğer aksaklıklar çıkmasaydı, seninle bu evde beraber olmak isterdim ilk kez."
"Selim, bu çok ince." Eslem etrafına baktı. Bomboş, büyük bir salondaydı. Salonun camları arka bahçeyi ve yan tarafı gösteriyordu. Cam sürgülü bir kapının arka bahçeye açıldığını da hemen fark etmişti genç kadın. Salonun büyük ve ferah olması, günün bu saatinde bile ışığın içeriye dolması kadının beğenisini kazanmıştı. " Burası çok güzel."" Çünkü, her köşesini senin yokluğunda acı çekerek doldurduğum bir evde, senin varlığına kavuşmak garip olacaktı."
Eslem eşine baktı. "Atlattık." dedi adamın eline uzanıp. " Biz bize sahip çıktık Selim. Gerisi yok. Geride kalsın bırak. O günlerden bahsetmek istemiyorum." Ayaklarının ucuna basarak yükseldi. Adamın yanağına minik bir öpücük bıraktı.
"İstediğin gibi olsun." Genç adam karısına sarılıp, karısının saçlarını kokladı. Gecesini aydınlatan, gününü ışığa boğan saçlarının arasına bir öpücük bıraktı. "Evi gezmek ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAKIŞ ~ Son Durak Serisi 1 *DÜZENLENECEKTİR
Genel KurguSon bulmaya yüz tutmuş bir hikaye... Acı vermeyen son olur mu? Ona ilk baktığında filizlenen aşkın, son bakışınla son bulur mu? Ya onunla atmaya başlayan kalbin, gidişiyle durur mu? Acılarla bezenmiş bir hayat, özlediğin gelmeden mutluluğa bulanır m...