"Hazırlanın çıkıyoruz" Görkem'in seslenişi ardından Ekin'le belki de saatleri bulan sohbetimiz yarıda kesilmişti. Onunla vakit geçirmek gerçekten eğlenceliydi. Birbirimizden zıt mizah seviyelerimiz olsada ortak olan çok şey bulup konuşabilmiştik. Hele de geçmiş açılınca asla susmak bilmemiştik.
Rol'e en karşıt takım Fear'da olsa dâhi Ekin, Görkem'den sonra dövüşçüler arasında en değer verdiğim arkadaşım diyebilirdim. Yıllarca onunla birlikte büyümüştük bu camiyada. Maç kaybettiğimde sırtımı ilk sıvazlayan arkadaşımdı o benim ama takımlarımız aramıza girmişti.
Görkem'in seslenişi ardından eve girdiğimizde Deniz'le Emirhan koltukta oturmuş kendi aralarında gülüşerek bir şeyler konuşuyorlardı. Görkem ise ayaktayken ellerini belinin iki yanına desteklemiş oyun skoruna bakıyordu.
"Üstümüzü değiştirelim" Deniz bizi fark edip cümlesini kurduğunda üstümü incelemeden edemedim. Bu hâlde dışarı çıkabilirdim ama Ekin ve diğerleri pek dışarısı için uygun değillerdi.
"Pijamayla gelmemeliydim" Görkem kendi kendine yakınıp güldüğünde herkesin yüzünde samimi gülümsemeler belirmişti. "Açık yemek yenecek yer bulamayacağız bu gidişle. Hadi yukarı" Deniz bize arkasını dönüp merdivenlere ilerlediğinde bizde arkasından odaya kadar onu takip etmeye başlamıştık.
Deniz hem Emirhan'ın hem de kendi kıyafetlerinin olduğu dolabı açtığında ilk önce dördümüzü süzmüş daha sonra dolaptan bir iki adım geri adım atıp dolaptaki kıyafetleri süzmüştü. Merdivenlerden çıkarken Emirhan'da dahil hepimiz ona bırakmıştık bugünlük stilistliği. Oda seve seve üstlenmişti bu durumu.
"Görkem senden başlıyorum" kendi dolabından çıkardığı siyah yanları cepli bol eşofmanı Görkem'in eline tutuşturmuş daha sonra hızlıca askılıklarda bulunan beyaz gömleği de alıp Emirhan'ın dolabından oversize bir sweat çıkartıp Görkem'e vermişti. Görkem'in normal hayatında da giydiği bir tarz olduğundan beğendiği yüzünden bile anlaşılıyordu.
"Bir bakalım Noyan sana ne verebilirim." Deniz düşüncelere dalmış dolabı incelerken istemsizce hem gergin hem de heyecanlı hissediyordum. Deniz yavaşça Emirhan'ın dolabına yaklaşmış siyah oversize bir tişört alıp askılıklardan siyah kot ceketide aldıktan sonra kendi dolabına ilerleyip siyah kumaş bir pantolon çıkartmıştı. Benimde elime tutuşturduğunda rahatlamıştım. Gündelik kıyafetlerime uygun şeyler seçmişti.
Bize arkasını dönüp kendi dolabından beyaz bir tişört ve askılıktan oversize siyah bir hırka çıkartmıştı. Daha sonra da Emirhan'ın dolabından siyah kumaş bir pantolonuda eline alıp Ekin'e vermişti. Yaralarını da düşünmüş olmalıydı ki hafif kıyafetler vermişti ona.
Sıra Emirhan'a geldiğinde ise sessizce işine koyulmuştu. Emirhan'ın kendi dolabından siyah bol eşofman çıkartıp kendi dolabından beyaz oversize bir tişortü alıp Emirhan'a verdikten sonra askılığa yönelmiş akşam iç cebinden ilaç aldığım ceketide Emirhan'a teslim etmişti.
"Tamamdır bugün böylesiniz" Deniz hevesli ve heyecanlı sesiyle kombinlerinden memnun olmuşcasına tepkimizi bekliyordu. "Tam not" Görkem beğenisini dile getirip odanın lavabosuna girdiğinde Ekin'de "Katılıyorum" diyerek odadan çıkmıştı.
Onların ardından Emirhan olduğu yerde tişörtünü çıkardığında Deniz'inde benimde onu izlememize sebebiyet vermişti. İlk dikkatimi çeken akşam üst kolunda bulunan sargı bezi şuan yoktu. Onun dışında zarif bir vücuda sahipti. Geçmişten kalan yara izleri bile kusur gibi görünmüyordu beyaz teninde.
Deniz'le saniyelik gözgöze geldiğimizde aynı anda Emirhan'a ilerlemiştik. Deniz dudaklarını Emirhan'ınkilere değdirmiş bende arkasından beline sarıldıktan sonra boynundan öpmüştüm.