Onlar lavabodan çıktıktan sonra yüzümü yıkayıp bahçeye inmiştim. Ders kaldıracak durumda değildim ve Emirhan'ın da derse girdiğini düşünmüyordum.
Kendime en yakın banka oturup bahçedeki insanları izlemeye başlamıştım. Kimisi grupça ağaçların altında sohbet ederken kimisi ders işleriyle meşgul oluyorlardı. Kim bilir ne acıları ne düşünceleri ne hayatları vardı her birinin.
"Geç mi kaldın?" Bakmama bile gerek kalmadan artık ezberlediğim ses tonuyla Görkem yanıma oturmuştu. Sonunda okula teşrif edebilmişti.
"Derse girmek istemedim" Oda benim gibi okulu inceliyordu büyük ihtimalle konuşurken.Görkem ile Rol'de tanışmıştık. Rol için beş yıldır dövüşüyordu ve bu beş yılda çok yakın arkadaş olmuştuk. Başta ikimiz farklı üniversiteleri kazanmış olsak da yatay geçiş ile Görkem'in kazandığı okula geçmiştim.
"Şu ikiliye hastayım" bahçeye yeni girmiş olan Deniz ve Emirhan'ı kastediyodu. "Tanıyor musun?" Tanıyorsa şaşıracaktım çünkü daha önce hiç bahsetmemişti.
"Siyah hırkalı olan Deniz. Sden maçında dövüşme fırsatımız olmuştu cidden işini biliyor. Diğer siyah sweatli Emirhan. Sohbetimiz olmadı ama aşırı dikkat çekici çocuk. Yakışıyorlar" Deniz, Görkem ile bile dövüşmüşken nasıl şuana kadar karşıma çıkmamıştı?
"Deniz ile maç istiyorum" Görkem'in tek kaşını kaldırmış bana baktığının farkındaydım. Genelde merak ettiği bir konu olunca bu mimiği istemsizce takınırdı. Şuana kadar Ekin dışında kesin isim vererek rakip istememiştim ve neden Deniz'i istediğimi sorguluyordu büyük ihtimalle.
"Ekin maçına hazırlanıyorsun ve oda aynı şekilde. Ekin'den önce ikinizinde yara alması pek hoş olmaz ve bu durum Ekin'in işine gelir, kullanmaktan da çekinmez." Bunu düşünmemiştim. Ama o maçı istiyordum. Deniz'e dokunmak istiyordum ve belki dikkat çekmek?
Benden tepki görememişti ki devam etmişti. "Ekin'den sonra babana söylersin ayarlarlar. Eminim Sden'de geri çevirmez ama şuanlık sabret" istemsizce onaylar biçimde kafa salladım.
"Neyse derse gidiyorum. Akşam geliyor musun izlemeye?" Kafamı dağıtmak adına iyi olabilirdi. "Kimin maç?" Telefonunu açıp kontrol ettikten sonra "Rol Enes, Whbl Koray" geliyorum anlamında kafa işareti yaptığımda elini görüşürüz anlamında kaldırmış fakültesine doğru ilerlemeye başlamıştı. Bu çocuğu kardeşim gibi seviyordum.
--
"Selam" Ekin'e arkadan yaklaşmış kulağına fısıldamıştım. Benim aksime sesli ve umursamazca "Selam" demişti. "Fear maçları olmadıkça gelmezsin sanıyordum. Ne değişti?" Gözlerini ringden ayırmadan cevap vermişti. "İki gün sonra Whbl maçım var. Takımı görmek istedim"
Ekin bu işe cidden hayatını adamış gibi bir şeydi. Maçları için çok özenirdi ve rakibini tanıyıp maç yapmak isterdi. Bu özenini takdir etsemde yine de haz etmiyordum maç konusunda ondan.
İkimizde maç izlemeye dalmış dakikaları geçirmiştik. Görkem'i ortalıkta görememiştim. Büyük ihtimal işi çıkmıştı veya gelmeyeceğimi düşünüp oda gelmemişti. Tekrar Ekin'e baktığımda gerçekten büyük bir dikkatle izliyordu ve Whbl'daki çocuğun haraketlerini ezberlediğine emindim.
Maç bittiğinde Whbl kazanmıştı. İçimden Enes'e sinirlensemde gerçekten uğraşmıştı ve takımımızdaki iyi dövüşçülerdendi. Hakkını yiyemezdim.
Ekin yerinden kalkmış sandaliyesinin arkasına koyduğu hırkasını giydikten sonra kapıya doğru yol almıştı. Uğraşmak istiyordum nedensizce.
Bende peşinden kalkmış hızlı adımlarla ona yetişmiştim. "Nereye?" Sigarasını yakıp dudaklarından sigarayı çektikten sonra "Antrenmana" demişti.
"Yardım ederim" zaman geçse yeterdi kafasındaydım sadece. "Fear salonuna gideceğim ve seni orda görmekten hiç hoşnut olacaklarını sanmıyorum"
Takımların yıllardır süren rekabeti yüzünden birbirlerini tanımayan insanlar bile birbirlerinden nefret ediyolardı. "Rol'de yapalım bu gece boş" Sigarasından derin nefes çektikten sonra "Neden Rol'de kalayım ki kendi salonum dururken?"
Çünkü niye olmasın. "İkimizde antrenman yapmak istiyoruz ve rakibiz. Sence daha iyi bir çalışma arkadaşı bulabilir misin?" İkilemde kaldığı belli oluyordu.
Ona bıraksam saatlerce düşünecekti bu yüzden yeni çıktığımız salona geri girmiş çalışma salonlarından birinin içine sokmuştum ikimizi de.
"Bandajı sıkı bağla bu gece sert olacağım" Ekin sigarasını söndürüp çöpe attıktan sonra cevap vermeden hırkasını çıkarmış, hırkasının cebindeki bandajlarla elini sarmaya başlamıştı. Bende rafta duran bandajları kullanarak elimi bandajladıktan sonra kenarda duran deri kalkan eldivenleri alıp Ekin'i beklemeye başlamıştım.
...
Ekin ve Noyan sahneleri arada devam etmeli mi sizce?