46

1.6K 102 44
                                    

Barın'dan,

  Yalan söylemiştim. Noyanlar zaman kaybetsin diye söylediğim küçük bir yalandı depo mevzusu. Planımda Pamir'in oyunu yoktu ama böylesi daha çok işime gelmişti. Planımın devamı da Emirhan ile olan konuşmamdan sonra belirlenecekti. O yüzden Pamir'in evine gelmiştim.

  Emirhan ve Ekin'in nerede olabileceğini bulmak ve kafamda yeni planımı kurmak için zaman gerekliydi ve Noyanlar sırtımdayken bunu yapamazdım. Bu yüzden onları şehir dışına göndermek ve benim zaman kazanabileceğim kadar oyalanmalarını sağlamak mantıklı bir seçimdi adıma.

  Apartmanın giriş kapısı açık olduğundan beklemeden yukarıya çıkmış kapılarını çalmıştım. Evlerinin adresini kayıt dosyalarından bulmuştum.

  "Hoş geldin Barın" Pamir durumdan rahatsız görünüyor olsada işin sonunda zaten ya babamdan ya benden yardım isteyecekti. Piyondan başka bir şey değildi. Yarım işi yaparlar ama sonuca gelince bitiremezlerdi ama tehlikelilerdi ki onlara yol açmamak gerekiyordu. Piyonken vezire dönüşebilirlerdi.

  "Neredeler?" Ayakkabımı çıkartmaya gerek duymamıştım çünkü çok durmayacaktım burada. Pamir'de bu duruma sessiz kalmıştı zaten.

  "Odadalar"

  "Emirhan hangisinde?" Sadece salonun yanındaki odaya doğru yürümüş kapısı kitli olan odayı anahtarla açmıştı.

  "Bizi yalnız bırak"

  "Gideceğiz sanıyordum?"

  "Bekle biraz" onaylar biçimde kafa sallamış kapının önünden çekilip salona girmişti. Kapıya uzandığımda heyecanlıydım. Uzun zaman olmuştu onunla sohbet etmeyeli ve evde onu gördüğümden beri hevesim daha çok artmıştı. Kapıyı açtığımda kemik gözlükleri ile kitap okuyordu.

  "Hâla aynısın" hayranlığımı gizleyemiyordum. Kafasını kaldırmış bana baktığında başta kaşlarını çatmış daha sonra kitabı kapatıp yanına koymuştu.

  "Neden döndün?" Yıllar sonra bana karşı kurduğu ilk cümlenin bu olması canımı sıkmıştı.

  "Başınızın belaya girdiğini duydum"

  "Sana güvenmiyorum"

  "Bana güvenmek zorundasın" onu alaya almama tepki göstermemiş aynı güvensiz bakışlarını atmaya devam etmişti.

  "Ne sana ve kardeşine ne de Noyan'a zarar gelmemesi için her şeyi yapacağım"

  "Dönmemeliydin Barın" kollarını göğüsünde birleştirmiş ciddiyetle bakıyordu bana.

  "Dönmeseydim kardeşin ölmüştü" babamdan haberleri duydup Noyan'ı korumak için döndüğüm gün işin içinde Ekin ve Emirhan'ın da olduğunu öğrenmiştim. Bir kez daha şükür etmiştim döndüğüme. Fotoğrafı çeken çocuğu kurtaramamıştım ama Ekin'e yetişmiştim.

  "Teşekkür etmemi mi bekliyorsun?"

  "Yaptığım hataların bilincindeyim ama düzeldi bir şeyler"

  "Senin yüzünden ben hâla mutlu olamıyorum Barın" Pamirler duymasın diye sesini yükseltmemişti ama yüzünden okunan nefret aramızda geçen herşeyin cevabıydı.

  Emirhan ve Ekin'in babası ünlü bir beyin cerrahıydı ve Rol'ün babamla birlikte ikinci kurucusu olan Birsu Yılmaz ile evliydi. Birsu başkan ve babam, babaları sayesinde ortak olmuşlardı. İkiside ailenin tek çocuklarıydı.

  Emirhan ve Ekin'nin babası başta bu durumu kabullenmiş olsada hem olmayan çocukları hem de sürekli tehlikeye giren hayatlarından bıkmış Ekin'in annesi Hazal Özkaya ile bir hayat kurmak istemiş. Birsu Yılmaz,  Çınar Yılmaz ile olan son boşanma duruşmalarında hamile olduğunu açıklayınca Çınar Yılmaz boşanmaktan vazgeçmiş ama birkaç gün sonra Hazal Özkaya'dan gelen hamileyim haberinden sonra Hazal Özkaya'yı saklamaya karar vermiş.

Zamanla | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin