36

2.8K 140 37
                                    

  "Sabahki telaşın hakkında mı?"

  "Bir nevi evet."

  Deniz sadece anladım anlamında kafa sallamış bakışlarını mutfak kapısına çevirmişti. Refleksle bende kafamı o yöne çevirdiğimde boşluk karşılamıştı bakışlarımı. Tekrar Deniz'e baktığımda ise bu sefer bakışlarını halıya dikmiş düşünceli görünüyordu.

  "Sorun ne?" Emirhan'ın sesiyle ikimizin de odağı o olurken elinde ki tepside iki bardakta kola ve bir soda şişesiyle bize doğru yaklaşıp eski yerine, yanıma oturuşunu izledik. Birini benim önüme doğru diğerinide Deniz'e yakın tarafa koyduktan sonra soda şişesini elini alıp tepsiyi masaya koyarken bile gözlerimiz onun üzerindeydi.

  "Noyan sabahki olayı anlatacakmış."

  Emirhan sadece bana bakmış başla dermişcesine mimik göstermişti. Deniz ise masadaki kolasına bakıyordu.

  "Görkem fotoğraflardan aşırı rahatsız ve takımından ayrılabilir diye gergin. Sden'e gidicem diyordu sabah o çocukla konuşmaya. Onun için apar topar koşturdum. Sizi de endişelendirdim boşu boşuna üzgünüm." Söyleyemedim gözlerinin içine baka baka. Nasıl diyebilirdim ki? Buraya kadar benim inadımdan gelmiştik.

  "Şuan nasıl peki?"

  "Daha iyi."

  "Kim olduğunu söylersen belki yardımcı olabiliriz?" Deniz sinirlenmişe benziyordu ama babam tepemizdeyken olaya onlarıda çekmem çok yanlış bir haraket olurdu.

  "Simdilik boşverip sadece kafa dağıtsak?"

  "Ne yapmak istersin?" Soru Emirhan'dan gelmişti. Deniz'e oranla daha meraksızdı bu konuda veya anlatmak istemediğimi anlamış bana yardım ediyordu.

  "Dün gece yarım bıraktığımız etkinliğimize devam edebiliriz bence." Deniz'in teklifiyle gözlerim şokla kocaman açılmış duyduklarımın gerçek olup olmadığını sorgulamama sebep olmuştu. Son zamanlarda beni gerçekten şaşırtıyorlardı.

  "Ben kabulüm." Kabülümle Deniz'in mutluluğunu yüzünden okuyabilmiştim ama Emirhan kararsız görünüyordu. İkimizde ondan cevap beklercesine bakmaya başladığımızda ikimizide umursamadan sodasını içmeye devam etmişti. Cevap vermeyeceği gayet açıktı.

  Deniz de anlamış olacak ki yanıma oturup dudaklarımızı birleştirdi. Hafif dokunmalarla başlayan öpücüğümüz derinleşmeye başladığında yavaşça kucağıma doğru çektim. Tamamen kucağıma yerleşmesiyle işin içine dillerimizde karışmış tamamen derinleştirmiştik aramızdaki çekimi.

  Yaklaşık bir dakika kadar böyle devam etmiş daha sonra soluklanmak amacıyla aralamıştık dudaklarımızı. Emirhan mimiksizce bizi izliyordu sadece. Onunda katılmasını istediğimden ona doğru yaklaştığımda uzaklaşma eğiliminde bulunmamış haraketimi beklemişti. Çene kemiğine küçük bir buse bırakıp boynuna yöneldiğimde Deniz'de boş durmamış dudaklarına yönelmişti.

  Emirhan boşta kalan ellerinden birini naifçe ensemin yanına konumlandırmış diğer elini de Deniz'in yanağına koymuştu. Bunu kabul olarak varsaymış bulunup Deniz'in tişörtünün eteklerine ellerimi götürdüğümde Deniz Emirhan'dan ayrılmış bana izin vermişti. Hızlı haraketlerle tişörtü çıkartıp koltukta ki boşluğa bıraktıktan sonra kendi tişortümüde çıkartıp Deniz'in karın kaslarını ellerimle okşamaya başladım. Deniz ise Emirhan'ın boynuyla ilgileniyordu.

  "Yukarıya çıkalım." Deniz soluk soluğa sunduğu teklifle ayaklanmış bizi beklemeye başlamıştı. Bende kalktığımda Emirhan hâla kararsızdı.

  "Sorunun ne cidden?" Deniz ani haraketle Emirhan'ı omzuna atıp merdivenlere koşuşturmaya başladığında okkalı birkaç küfür yemesi kaçınılmaz olmuştu. Bu görüntü gözüme dünyalar tatlısı gelirken peşlerinden ilerlemekle yetindim.

Zamanla | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin