18

4.5K 218 6
                                    

  Emirhan'ın hayatını başkasından dinlememek isteğime bahane olmuştu bu durum ve fazla uzatmayıp kısaca veda ettikten ettikten sonra kalkmıştım Umut'un yanından.

  Kapıya ulaştığımda ise dışarıda yağmur yağıyordu. Sabah güneşinden kafamızı kaldıramadığımız hava bile ağlıyordu beklenmeyen şekilde. Kapının kenarında her ihtimale karşı takıma açık şemsiyelikten bir şemsiye alıp asfalta adım attım. Eve gidip Görkem ve babamı aramam gerekiyordu.

  Bugün olan her şeyi düşünerek geçirdiğim yoldan sonra evime ulaşmış doğruca odama adımlamıştım. Yorgun hissediyordum.

  İlk babamı aramış sakinleştiğini anlayınca uzatmadan kapatmıştım telefonu. Görkem ise açmamıştı.
Geri arar umuduyla telefonun sesini sonuna kadar açıp uykuya bıraktım kendimi.

...

  "Sıkıldım kalk!"

  Kafamda yankılanan ses ve dürtülen kafamla yavaş yavaş ayılırken ayının sarsmasından farkı olmayan uyandırma biçimiyle Görkem üstüme atladığı gibi gözlerim sonuna kadar açılmıştı.

  Anında onu itip hesap sorma bakışımı attığımda "Açım kalk!" deyip odadan çıktı. Her zaman kaçardı bu ifademden.

  Merakım ve endişem birbirine girdiği için direkt mutfağa ilerlemiş dolaptan tencere çıkaran Görkem'i görmemle gülümsememe mâni olamamıştım.

  "Neredeydin?"

  "Sden'den biri Ekin'i toplantıdan baygın çıkardığını görmüş."

  Bunu yayması sıkıntı yaratırdı. Zor durumdaydı yardım ettim desem Ekin ve Pamir'i zor durumda bırakırdım. Ayrıca toplantıda onca Fear'dan insan varken neden sen ve Görkem gittiniz diyebilirlerdi. Dördümüzde yanardık bu durumda.

  "Ne yaptın peki?" Gerçek anlamda gerilmiştim.

  "Fotoğraflarımız var. Sadece durumu öğrendim ve ne yapacağız bilmiyorum. Bir süre sessiz kalcağını söyledi."

  "Bir şey isteyecek büyük bir ihtimalle yoksa bekletmesi veya haber vermesi mantıksız. Bekleyelim biraz." Ne kadar net konuşmuş olsamda içten içe korkuyordum açıkçası.

  "Bilmiyorum ama yayılırsa baş etmemiz çok zor."

  "Ekin ve Pamir'e de haber verelim."

  "Pamir?"

  Batırdım. Tam olarak batırmıştım.

  "O haber vermişti bana Ekin'in bayıldığını. Açıklama yapmamız gerekirse onun da adı geçecektir." Şimdilik idare eder diye umuyordum. Görkem'i de işin içine katıp daha fazla dikkat çekebilme olanaklarını arttırmamam gerekiyordu.

  "Noyan benden bir şey saklamıyorsun değil mi?"

  "Hayır tabii ki! Ara Ekin'i buraya gelsinler."

  "Şuan mı? Yani şimdi mi?" İlgisini dağıtmak en geçerli yöntemdi.

  "Evet, şuan ki şimdi."

  İkimizde gülmeye başladığımızda bu anlara hayaran olduğumu bir kez daha anlamıştım. Görkem gerçekten çok önemliydi benim için.

  Konuşmak için içeri geçtiğinde bende geri kalmamış Deniz ve Emirhan'ın olduğu instagram grubu kurmuştum. Henüz numaralarını alamamıştım.

Noyan_komurcu: Buluşalım yarın.

Bir dakika olmadan Deniz cevaplamıştı.

Deniz_seymen: Okuldayız yarın?

  Tamamen çıkmıştı okul aklımdan. Sınavlardan da bihaberdim. Deniz'e görüldü kalmıştı ama sınıf grubuna girip sınav tarihlerini kontrol etmem gerekiyordu. Daha iki hafta olduğunu gördükten sonra grupta ki kişilerin profillerini kontol etmeye başladım. Emirhan'ı bulurum diye ama nafileydi.

Noyan_komurcu: İyi hatırlattın. Görüşelim yarın.

  "Geliyorlarmış yarım saate."

  Görkem'in sesi baya neşeli geliyordu. Buna normalde mutlu olurdum ama şuan sadece endişeliydim. Konuyu değiştirmek adına düşünmeden fikir sunmuştum ortaya ve umarım elimde patlamazdı. Pamir'in buraya gelmesi sorun değildi ama Ekin'in geldiğini gören olursa gerçekten sıkıntıydı hele de toplantı günü kanıtlarından sonra tamamen çıkmaza girerdik.

  Aynı anda Deniz'den gelen mesaj bildirimi az da olsa rahatlamamı sağlamıştı. "Komiksin cidden" yazmıştı.

Zamanla | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin