On dakika kadar sonra gelen kapı sesiyle Görkem ile birbirimize bakakalmış şaşırmadan edememiştik. Bu kadar çabuk muydu?
Görkem hızlı adımlarla kapıya ilerlemiş bekletmeden açtığında beklediğimiz kişilerin aksine Emirhan kapımdaydı. Emirhan Görkem'i görünce başta duraksasa da bu kısa sürmüş daha sonra içeriye bakmış gözgöze gelmemizi sağlamıştı.
"Noyan biraz konuşabilir miyiz?"
"Tabii gel içeriye." İçteniçe heyecandan ölecekmiş gibi hissediyordum ve hangi konu hakkında konuşacağını tahmin dâhi edemiyordum.
"Uygunsuz zamanda gelmişsem sonra da gelebilirim?" Göz ucuyla Görkem'e bakmıştı.
"Hayır hayır gel. Tanıştırayım Rol'den en yakın dostum Görkem." Tekrar Görkem'e baktığında anladım anlamında kafa sallamış ayakkabılarını çıkardıktan sonra içeriye adım atmıştı.
"Ben sizi yalnız bırakayım. Mutfaktayım."
Görkem'i onaylayıp Emirhan'ı izlemeye başladım. Kapıya en yakın koltuğa oturmuştu. Gerçekten kendini belli eden bir görüntüsü vardı ve çok güzeldi.
"Ben yanlış anlamanı istemem yani Ekin durumunu."
"Neyi yanlış anladım sence?" Biraz sert çıkışmıştım ama buraya gelmesi Ekin hakkında konuşmak mıydı?
"Maçtan dönerken az çok ne düşündüğünü tahmin edebildim Noyan. Ekin ile olan arkadaşlığımızı fark ettiğine eminim ama korkumuz takımlara anlatırsın diye değildi."
"Deniz biliyor mu burada olduğunu?"
"Hayır."
Kırgınlığımı fark etmişti ve açıklama yapmak için buraya kadar gelmişti. Konuşmanın devamında mantıklı bir sebep veremese dâhi umrumda olmayacaktı çünkü daha yeni yeni tanışıyorduk ve bir şeyleri rahat rahat konuşup anlatabilecek konumlarda değildik. Ona da hak veriyordum.
"Buna mutlu mu olmalıyım bilemedim." İstemsizce gülmemi tutamamıştım.
"Olmalısın. Neyse şey kalkayım ben."
"İstediğin her zaman kapım açık unutma bunu ve daha uzun kal lütfen birdahakine."
İkimizde hafif tebessüm edip kapıya yöneldiğimiz sırada zil sesi doldurmuştu odayı. Görkem de aynı zamanda çıkmıştı mutfaktan. Şuan ikimizde Emirhan'a bakıyorduk. Ekin'in onu burada görmesi sorun değildi ama Pamir'in görmesi çok büyük sıkıntı yaratabilirdi. Eminim Görkem'de şuan bunu düşünüyordu.
Tekrar zil çaldığında Emirhan'ın bileğinden tutup odama ilerlettim. Beklemediği tavrım karşısında karşıda koyamamıştı.
"On dakika kadar burada bekle lütfen. Anlatacağım." deyip cevap beklemeden odanın kapısını kapatmış üstüne kilitlemiştim. Pamir'e hiç güvenmiyordum ve klasikleşmiş lavabo bahanesi vakası yaşamamak için önlemimi almak istemiştim.
Kapıya yaklaştığım sırada Görkem kapıyı açmış sahte gülümsemesiyle Pamir'e bakmaya başlamıştı.
"Ekin nerede?" Sormak istediğim soruyu sormuştu kardeşim.