Ekin'den,
Şu zamana kadar hep düşünülmemiş fikirlerim üzerine yaşamıştım. O an ne estiyse onu yapmış ilerisini düşünmemiştim. Belki de ciddiye almamıştım tüm bunları? Nereden bilebilirdim ki dövüş yaparak stres attığımız ve para kazandıģımız yerin bize gün gelecek kara yüzünü göstereceğini.
Babam elinden geldiğince uzak tutmaya çalışmıştı bizi bu câmiyadan ama Emirhan'ı ne kadar uzak tutabilirdi ki? Korkardı buraları merak ederiz diye. Hatta ne olur ne olmaz diyerek yıllarca dövüş kurslarına bile göndermişti bizi ama ikimizinde ilgisi olmamıştı babam vefat edene kadar.
İlk merak edişimiz Emirhan'a gelen hisse satma belgesinin postayla bize ulaşması ve babamın birden bire gelişen vefatıydı. Zaten temelimiz olduğundan seçmeleri kolayca geçmiştik. Ben Fear'a, Emirhan Sden'e girebilmişti. Noyan'ın babası bunu duyduğunda aşırı tepkiler versede sonrasında bu duruma alışmış kendi hâlimize bırakmıştı bizi ve mutluydukta. Rol'ün hisselerini dâhi unutmuştuk ve iç işlerine bile karışmıyorduk.
Tâki Fear ile Emirhan'ın maçına kadar. Benim olduğum takımla Emirhan'a zarar vermesi almamız gereken bir mesajın olduğunun habercisiymiş. Barın her şeyi açıkladığında babası sadece bu cümleyi kurmuştu.
İlk hatam Emirhan'a "Boşver sat hisseleri" dememekti. İkinci hatam Fear'a girmekti. Zamanında çok severdim orayı ama şimdi... Üçüncü hatam Barın'a güvenmekti. Noyan ile arkadaş olduğuma asla pişman olmamıştım. Hatta Emirhan ilk Noyan'ı anlattığında beraber olabilecekleri ihtimaliyle çok mutlu olmuştum. Dördüncü hatam Pamir'di. Beşinci hatam Emirhan ve Önay'ın maçına gitmemekti. Altıncı hatam Yavuz başkana çok fırsat vermemdi. Yedinci hatam o toplantı gecesinde Pamir'e olan dikkatsizliğimdi. Sekizinci hatam Tamer'i kurtaramamaktı. Dokuzuncu hatam sahilden bara geçtiğimizde sanki sorunumuz yokmuşcasına umursamazca alkol kullanmamdı. Onuncu hatam ise şuan yaptığım şeydi.
5 Rol üyesine karşı elimdeki ekmek bıçağıyla Emirhan ve kendimi savunmaya çalışmamdı. Mutfağa gitmişken kesici olabilecek bir sürü seçeneğim vardı oysaki. Çalan kapıyı açtıklarında onlara asıl amaçları Ege'yi ziyaret etmek olan iki Rol üyesi daha katılmıştı.
"Elindeki bıçağın işe yarayacağını mı düşünüyorsun?" En azından zaman kazandırır diye düşünüyordum. Pamir yaklaşmaya başlayınca elimdeki bıçağı daha sert tutmuş durması adına kolumu biraz daha öne doğru uzatmıştım.
"Pamir geri çekil. Gerçekten ciddi görünüyor" ismini bilmediğim yeşil montlunun beni ciddiye almış olması az biraz cesaret vermişti bana.
"Birazdan Noyanlar burada olur Okan. Acale etmemiz lazım"
"Noyan ne alaka zaten Barın başkan burada?"
Arkamda oluşan haraketlilik dikkatimi çekmiş olsada istifimi bozmamıştım. Emirhan'ın uyanması büyük bir artıydı ve dikkatsizliğim yüzünden bu artı eksiye dönüşmemeliydi.
"Onlar gelmeden gitmeliyiz işte Okan" Pamir panik hâlinde olsada Barın sakince arkamdaki Emirhan'ı izliyordu. Neden konuşmuyordu ki?
"Barın geç kalacağız Emirhan'da uyandı. Bir şeyler yap artık" Pamir Barın'ı sarsmaya başlamıştı. Panik yapmasını anlayabiliyordum ve normal olanda buydu ama Barın'ın transa girmiş gibi beklemesi anlamsızdı.
"Farkındayım Pamir"
"Farkındaysan bir şey yap Barın"
...
Noyan'dan,
Ekin'in bize ulaşmasının ardından abime olan güvenim sarsılmıştı ama bir yanım da zaten geleceklerdi ama aksilik çıkmıştır diyordu. Deniz pür dikkat araba sürerken Görkem, Pamir'in evinin yerini öğrenmeye çalışıyordu.