28

3.3K 172 47
                                    

Deniz'den,

  "Olmuyor! Olmuyor!" Aşağı kattan gelen Emirhan'ın bağrıltıları ve art arda gelen cam kırılma sesleriyle yine bir krizin ortasında olduğumuzu fark etmem uzun zamanımı almamıştı. Hastanede geçirdiğimiz kabus gibi zamanların en beter hediyelerinden biriydi bu.

  Kendine zarar vereceğinden korktuğumdan ne zaman merdivenlere koştuğumu, aşağı inip ona sarıldığımı hatırlamıyordum bile. Biraz daha nefeslerinin sakinleştiğini hissettiğimde yavaş haraketlerle yere oturttum ikimizi de.

  "Tamam! Dinle beni!"

  Kafasını boynuma gömmüştü ama hâla titriyordu elleri. Rahatlatmak adına ellerimi yavaşça saçlarına çıkarıp okşamaya başladım.

  "Ne oldu? Sakin ol çözelim?"

  "Çorba yapmak istedim Noyan'a. Bugün çok yoruldu. Çok fazla tuz çorbaya döküldü." Sesi titriyordu. Benim de içim titriyordu.

  Son maçında aldığı ağır darbelerden uzun süre vücudu toparlanamamıştı. Hâla da etkileri sürüyordu. Ellerinde titreme ve arada tutulma genelde yaşadığı şeylerdi.

  "Çok fazla yemek ziyan ettim Deniz. Belki de onun için iyileşmiyorlar."

  "Hayır, hayır! Bak görüyor musun nasıl iyileşiyorlar? Bitirmişsin bile çorbayı." Konuşurken yere öylece bıraktığı ellerini kendi ellerim arasına almıştım.

  "Onu içemez Deniz." Gözüm istemsizce tuz kavonuza gitti. Gerçekten de çeyreği kadarı boşalmıştı.

  "Olsun, biz de birdaha hazırlarız?"

  "Dinlenmek istiyorum biraz." deyip ayağa kalkmış koşar adımlarla yukarıya çıkmaya başlamıştı. Böyle zamanlarda yalnız kalıp uyumak istiyordu.

  Ben de boş durmayıp yerlere saçılmış kırık cam parçalarını toplamaya başladım. Her elime aldığım cam parçası geçmişten çeşitli anıları hatırlatıyordu bana.

  Zor zamanlar geçirmiştik. Hâla da eskisine göre az olsa da yine bitmemiş devam etkilerini yaşıyorduk. Yorulmuştum. Yorulmuştu. Yorulmuştuk. Ama ondan ayrılmayı değil düşünmek öyle bir ihtimali Emirhan yüzüme vuruna kadar tanımamıştım bile.

  Hastane de yürüyemeceğini ögrendiğinin ikinci haftası gitmem, yeni hayat kurmam için bana yalvarmıştı. Bana sadece yük olacağını söylemişti ama başarmıştı. Başarmıştık. Şuan dakikalarca koşabilirdik bile.

  Ekin ve Polat da desteklerini hiçbir zaman bizden çekmemişlerdi. Dört kişi olarak atlatmaya çalışmıştık o günleri. Noyan ise sil baştan kuracağız dediğimiz hayatımıza adım olmuştu benim gözümde.

  Emirhan başta bu durumu kabullenememişti. Konuştuğu zaten üç kişi vardık hayatında ve beni kaybedeceğinden korkmuştu. Soyunma odasında olan durumu saklamak asla benlik değildi. Bu yüzden harfi harfine herşeyi Emirhan'a anlatmıştım.

  O gün hiç yaşamadığı kadar uzun bir kriz geçirmişi. Tüm gece "seni de kaybettim." demişti bana. Sabahı ise beni görmek istememiş evden gitmemi istemişti. Yine de okulun girişinde onu beklemiştim. Noyanla birlikte okula geldiklerinde geçirdiğim şaşkınlığı hâla unutamıyordum zaten.

  Toplantı gecesinin olduğu akşam telefonda bana Sden'e tekrar kayıt olacağını söylemişti ama Ekinle buluşmuştu. Ekin'de onu sakinleştirmiş, Noyan hakkında olumlu şeyler anlatmış ona. O gece buluştuğumuzda sakince düşüncelerimizi paylaşmış Noyan'a şans vermeyi denemek istemiştik.

  Noyan'ın ilgisinin sadece bana değil ona da olduğunu çok net şekilde anlamıştı. Bu yüzden yeni başlangıçlarımız için umutluydum. Üçlü ilişki bana da, ona da garip gelmiş olsa da "farklılıklardan niye çekinelim ki?" demiştik o gece.

  Elime alabildiğim camları çöpe atmış küçük parçaları da Emirhan uyanınca süpürgeyle alacaktım. Çorbaya bakışlarım kaydığında istemsizce derin nefes çektim içime. Ocağın yanında bulunan en üst çekmeceden yemek kaşığı alıp çorbanın tadına baktım. Gerçekten de yenecek gibi değildi. İstemeden de olsa çöpe atmak durumundaydım.

  Ekmek poşeti alıp çorbayı ona dökmüş ucunu iyice bağladıktan sonra dışarıda ki çöpe atmak için dışarı çıktım. O çorbayı bir daha görüp üzülsün istemiyordum.

  Çıkmışken aklıma Noyan'a uğramakta gelmişti ama aşırı yorgun görünüyordu en son ve şuanlık rahatsız etmemek daha iyi gibiydi. Çorbayı tekrar yapınca uğrardık zaten. Hem oda iyice dinlenmiş olurdu.

  Tekrar eve girdiğimde Emirhan'ı merak etmiş direkt adımlarımı yukarı kata atmıştım. Hafif aralık kapıdan göründüğü kadarıyla uyuyakalmıştı. Onu da rahatsız etmek istemeyip salona geri inmiş yarın ki sınavıma çalışmaya başlamıştım.

...

  Düşüncelerinizi merak ediyorum yorumlarınızı görmek benim için önemli ve vote atmayı unutmayın lütfenn
 

Zamanla | bxbxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin