$12$

101 10 13
                                    

(Yeonjun'dan)

Taehyun anca oturunca konuşmuştu. "Yeonjun, Soobin'in arkadaşı var mı?" Atölye'de kimse olmamasına rağmen sessizce konuşmuştu.

Bende onun gibi sessizce "Benim bildiğim yok, sınıfta yok yani başka bi yerden varsa bilmiyorum." dedim. Taehyun "Of senin sevdiğin kişiye tüküriyim." dedi. Bu sefer sessiz olmaya çalışmamıştı.

"Sevdiğim kişiye laf etme lan. Nesi var ayrıca." dedim biraz bağırarak. "Yok işte, arkadaşı yok bişeyi yok. Asosyal herif." dedi soruma cevaben.

"Napıcaksın ki arkadaşı olup olmamasını ya." dedim. "Salak anlamıyor musun arkadaşıyla konuşurdun falan sonra buuluşurdunuz bi şekilde. O ayarlanırdı ama yokmuş." dedi bir çırpıda.

Anlattığında aydınlık yaşamıştım. "B-" tam birşey diyeceğim sırada kapıyı görmemizi engelleyen dolabın diğer tarafından tıkırtı sesleri geldi.

Taehyun ile korkudan sıçramış birbirimize bakakalmıştık. Bir kaç dakika öyle durduk başka ses gelmeyince de dolabın arkasından çıktık.

Beomgyu ve Soobin atölyedeydi ve bakışıyorlardı. Bizi farkettiklerinde bakışları bize döndü. Ses çıkaranın Beomgyu olduğu mal duruşu ve ayağındaki tenekeden belli oluyordu. Biz şokumuzu atlatamadan kapı kapanmıştı.

Herkes kapıya dönük bakınırken kapı kilitleme sesi duyuldu. Soobin kapıya gidip "Hey! Dolu burası." diye kapıya doğru seslendi ama kimse umursamamış gibi duruyordu ve gülme sesleri geliyordu.

Soobin bize dönüp tek tek hepimize baktı en son bana baktığında gözlerimi kaçırdım. Beomgyu'ya baktım. Ayağındaki tenekeyi çıkarmaya çalışıyordu. İçinden sesler gelen tenekenin içinde bişeyler olduğu belliydi. Çıkarması zor olucak sanırım.

Taehyun ona doğru gittiğinde ona bakmaya çalıştı ama götünün üstüne yere yapıştı. Bende ona gidecek gibi oldum ama vazgeçtim.

Ne yapmam gerek bilmiyordum. Yakınlarında olduğum bir sandalyeye oturdum. Yaşadığım en absürt olaydı. Sevdiğim çocuk, en yakın arkadaşım ve onun sevdiği çocuk bir oda da kilitli kalmıştık.

Daha ne kadar absürtleşebilir acaba diye düşünürken Soobin yanıma gelmişti. Diğer sandalyeye oturup o da benim gibi yeri izlemeye başladı.

Evet ona bakmıyordum, kendi içimde çok büyük bir savaş vererek. "Seni..." derin bir nefes alıp verdi. Kalbim bir anda hızlanmıştı. Evet konuşması bile etkiliyor beni.

"Seni kırdıysam özür dilerim. Sadece yanlızlığa ihtiyacım olduğunu düşünmüştüm. Ama pek yokmuş sanırım. Çünkü biriyle olmanın daha iyi hissettirdiğini farkettim. Biri diye bahsettiğim sensin.

Geçen seneden beri bana yardım ediyorsun bunun için çok teşekkür ederim. Senden başka kimse yanında olmamı istemiyor. Sen ise, tam tersi gibi, yanında olmamı istiyormuşsun gibi geliyor.

Ya da sadece ben öyle hissediyorum." dedi sakince. Onun sakinliğinin aksine ben çok heyecanlıydım, öyle ki yüzüne bakmama kararımı bile bozmuştum. Vucüdumu bile dönmüş, eşsiz yan profiline bakıyordum hayran hayran.

Benim için zaman kavramı yoktu o an. Sadece Soobin vardı. Giderek artan ona karşı olan sevgim vardı. Hayranlığım vardı. Ve öpülesi dudakları vardı sadece o an benim için.

"Neyse sanırım sadece benim salak hislerimmiş bunlar." dedi ve kalktı. Hayır, hislerin değil sensin salak olan sırık Soobin. Gideceği an paniklemiştim beynimde çalışmayı kesmişti zaten. Bir anda ayağa fırlayıp bileğinden tuttum.

Yaptığım şey ve oda da ki diğer iki kişi yüzünden utanıp yüzümün kızardığını hissettim. Ve aklımda canlanan dizi sahneleri yüzünden.

"Ben... yanında olmak istiyorum ki Soobin." dedim çok sessizce. Yerdeki desenleri ezberleyecektim bu gidişle. Bana döndüğünde gözlerimi yüzüne çıkardım. Şaşkın şaşkın bakıyordu ama ona döndüğümde samimi bir gülüş sunmuştu bana.

Gülüşünden öpmek istiyordum onu. O an, odadakileri umursamadan öpmek istiyordum. Hayır Yeonjun kendine gel lütfen. Şuan olmaz.

"O zaman arkadaş olabilir miyiz?" dedi gülümsemesiyle. "Olur" sesim heyecandan götüme mi kaçmıştı. Çıkmıyor doğru düzgün. Soobin bir an fazla heyecanlanmış olacak ki beni kucaklayıp döndürmüştü.

Neden aklıma dizilerdeki kadınların hamile olduğunu söyledikten sonra kocalarının böyle tepki verdiği aklıma gelmişti. Utanç verici. Ama yaptığıyla kahkaha atmadım değil.

Kalbim havalarda uçuyordu ve ben muhtemelen domates olmuştum. Aklıma gelen şeyler yüzümün yanmasına sebep oluyordu. Yere bıraktığında ellerim omuzlarında onun elleri belimdeydi. ELLERİ BELİMDEYDİ. DELİREYİM DİYE Mİ BUNLAR.

"Çok teşekkür ederim Choi Yeonjun." dediğinde nefes alışverişim kalp atışıma çekmiş ve hızlanmıştı. Dışardan biri görse az önce on metre koşmuş olduğumu düşünmesi garip olmazdı.

"Bende teşekkür ederim Choi Soobin." Hemde çok ederim biliyor musun? Çok çoook çooooookkk ederim.

L$R=L♡R

Aağağağağğağağ ben bunlara çok aşığııım. Burayı yazarken kendim bile feels geçirdim. Çok güzeller.

Bu arada böyle benim gibi güncel yazdığı halde bölüm attığında bir sürü okunup yorum atılan kişilere çok özeniyorum. Ve biraz ufacık kıskanıyor da olabilirim wildğwldğwlsğs

Neys okuduğunuz için teşekkürler. Bir dahaki bölümde görüşürüüüzzz...

Lo$er=Lo♡er YeonBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin