(Yeonjun'dan)
Ertesi gün uyandığımda Yeji sağıma geçmişti, orada yatıyordu. Hyunjin ise yatakta bile değildi. Ellerimle oturur poziyona geçtim. Yeji'nin üstünden aşağı baktığımda yorganımla sarılıp sarmalanan Hyunjin'i gördüm.
Onu öyle bebek gibi görünce gülümsemiştim. Kalkıp yanına gittim ve dürterek "Hyunjin." diye seslendim. Hafif bir uykusu olduğu için hemen uyandı. "Ah hyung. Günaydın." dedi uykulu bir şekilde.
Bu haline gülerken "Günaydın, günaydın da sen niye yerdesin?" diye sordum. "Yeji çok dağınık yatıyor ya o yüzden." dedi. Yeji demişken onu da dürtiyim dedim.
"Ne oluyor ya." diye mırıldanarak bize arkasını döndü. Tekrar yatağa çıktım Yeji'yi bu sefer gıdıklamaya başladım, derken Hyunjin'e doğru yere düştü. "Ahh karnım. Hyung öyle ölmem füze at." dedi Hyunjin.
"Noluyo sabah sabah ya popom acıdı. Hyunjin hiç yumuşak değilsin. Ayrıca ben kilolu muyum da öldürcem seni?" diye söylendi Yeji. İkisinin verdiği tepkiyle kahkaha atmıştım. "Sanırım yatağım artık bize yetmiyor." dedim daha sonra.
Yeji Hyunjin'in üstünden kalkıp "Ne alaka?" diye sordu. Tam cevaplicağım sırada sarma olduğu yorgandan kurtulmaya çalışan Hyunjin "Beni gece yataktan attığının farkında değilsin galiba." diye cevapladı.
Yeji umursamazca "Hee ona alışmadın mı sen ya?" diye sordu Hyunjin'e. Hyunjin durup kaşlarını çatarak ona baktı. "Nasıl alışmadım mı?"
"Küçükkende atıyordum seni." Yeji saçlarını düzeltirken cevapladı. "Küçükken kendi kendime düştüğümü sanıyordum... hain." Son kelimesini bizimde duyabilceğimiz bir fısıltıyla söylemişti.
Atışmalarını izlemek çok eğlenceliydi benim için. Dünya üzerindeki bana en iyi gelen şey falandı -Soobin'den sonra. Çocuklarının kavgasını izleyen babalar gibi izliyorum her seferine onları.
Kardeşim gibi değillerdi pek. Ben onların ebeveyni gibiydim her zaman. Annem yanımızda değildi, babamda pek ilgili değildi bizimle. Her neyse biz birbirimize yetiyorduk ve beraber gayet iyi anlaşıyorduk. Bu zamana kadar onlara pek ihtiyacımız olmadı, bu saatten sonra da olmaz.
İkizler sonunda ayılabildiklerinde odalarına geçip hazırlanmaya başladılar. Bende onlarla beraber kalktım. Hep birlikte hazırlanıp okula gittik. Taehyun sınıflarımızın olduğu koridorda Beomgyu ile konuşuyordu. Test çözmemesi garipti.
Yanlarına gidip gitmeme konusunda kararsız kalmışken sınıfımdan Soobin çıkmıştı. Taehyun'ların olduğu tarafa baktığımda onlarda ona baktı. Taehyun'un daha sonra bana dönmesiyle bir anlık odak olmuştum.
Mal mal bakışmamız bittiğinde Soobin yanıma geldi. "Arkadaşın, öyle değil mi? Hadi yanına gidelim." dedi çocuk gibi normalde insanlarla konuşmazdı pek ama artık sosyalleşmek istiyor sanırım. Cevabımı beklemeden yine kolumdan tutup sürükledi beni peşinden.
"İyice alıştın sende beni peşinden sürüklemeye." dedim alayla. "A- yaptığım yanlış değil mi? Özür dilerim." dedi bir anda. Elini çekecekken bir refleksle tuttum onu.
"Soobin arkadaşlarının şaka yaptığını anlamalısın. Sadece şakaydı bu da, hatta eğlenceli arkandan koşturmak." dedim kıkırdayarak. Cehenneme bile sürüklesen gelirim diyemedim tabi.
Sen sürüklemesende, senin peşinden kendimi sürüklerim ben.
Taehyun'ların yanına gittiğimizde yine tartışıyorlardı. "Hayır volaybol daha eğlenceli." Beomgyu'nun dediği şeyle Taehyun gözlerini devirdi.
"Zevklerin çok garip." dedi Taehyun. "Bu laflarını yuttururum sana." diye cevapladı Beomgyu. "Neyden bahsediyorsunuz?" diyerek araya girdim. Beomgyu bana dönüp "Hyung sence volaybol mu daha zevkli basket mi?" diye sordu.
"Tabi ki volaybol, bu nasıl soru." diye karşılık verdim. Soobin şaşkınca bana bakıp "Ne voleybolu basketbol varken?" dedi. Bende aynı şekilde ona baktım. "Hay ağzını öpiyim. Sonunda haklı konuşan biri." dedi Taehyun.
Koluna vurup "Ne diyorsun lan!?" dedim. Hepimizin şaşkın bakışlarına bakıp "Lafın gelişi ya deli misiniz? Kusura bakma Soobin kötülemek için söylemiyorum ama tarzım değilsin. Merak etme." dedi.
Salak çocuk, o lafın gelişi sana bir geri gircek görcen. "Sağol yaa." dedi Soobin. "Şaka yaptım ya zevkli adammışsın, bunlar gibi değilsin." dedi Taehyun, kolunu Soobin'in omzuna atmıştı -ne kadar becerebilmişse.
"Bu boyla mı basketbol seviyorsun?" diye sordu Beomgyu. Bende gaz verecek şekilde "Gyu vurdu gol oldu." dedim, daha çok kendime gaz vermiştim ama olsun.
Taehyun yüzünü asıp "Diyene bak." dedi. Kolunu da Soobin'den indirmişti. Beomgyu bir anda Taehyun'un yanaklarını tutup sıkarak iki yana salladı. Çocuğun kafasını sallarken bir yandan da dudaklarını büzüp bebeğe konuşur gibi konuştu. "Oyy oyy üzüldün mü çeen. Tamam yav en zevkli basketbol, ne voleybolu aa."
Yaptığı şeylerle şaşkınca onu izlerken bir de üstüne Taehyun'u yanağından öpmüştü. "Ayy yanlışlıkla oldu. O kadar tatlı duruyordun ki dayanamadım." dedi geriye çekilip.
İkisi de birbiri hariç yerlere bakıyordu. Soobin'e döndüğümde o da bana döndü ve birbirimize sırıttık. O sırada zil çalmıştı. Beomgyu "Ben sınıfıma gidiyim, iyi dersler diyerek yanımızdan gitti, hayır bildiğiniz kaçtı.
Bizde sınıflarımıza giderken Soobin "Aşk hakkında hiç bir fikrim yok ama Beomgyu'nun senden hoşlandığını dişünmeye başladım Taehyun." dedi. Taehyun donuk bakışlarını yerden aldı, şaşırmış gibi duruyordu.
"Beomgyu? O mu benden hoşlanıyor? Yok ya." dedi ama kendisi de biraz böyle düşünmeye başlamıştı bence. Taehyun zeki çocuk hoşlanıp hoşlanmadığını anlar. Bu sefer Taehyun "İyi dersler." diyerek kaçtı yanımızdan.
Öğle arasına kadar tenefüslerde Soobin ile Beomgyu ve Taehyun'un yanına gidip takılıyorduk. Beomgyu öğle arası arkadaşlarıylaydı. Soobin'in üstüne düştüğüm gün ki yerde oturuyordu.
Ve o gün ki gibi bir anda coşup "ÖPTÜM DİYORUM VE HİÇ TEPKİ VERMİYORSUNUZ! NASIL ARKADAŞSINIZ SİZ?" diye bağırdı.
L$R=L♡R
Evett yeni bölüm geldi hoş geldi. Taegyu'yu birleştirmeme en fazla dört bölüm var desem ne dersiniz?
https://vm.tiktok.com/ZMY4M651g/
Bu ficin sonunda böyle birşey görmek ister misiniz? Yapmayı düşünüyorum da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lo$er=Lo♡er YeonBin
FanfictionYeonBin'in yanlışlıkla olan öpücüğüyle belli olan aşklarının hikayesi. Ya da rüyadan doğan aşk hikayesi de diyebiliriz😊😊😊 Beomhyun #2 080623 Soojun #3 200723 Yeonjun #7 010823 Soobin #7 120723 Hueningkai #7 120723 Moa #3 201023