☆25☆

65 10 38
                                    

(Yeonjun'dan)

Yeji yemek yapıcağını söylemişti ama şuan üçümüzde bir işin ucundan tutarak yemek hazırlıyorduk. O sırada içeri babam girdi.

Hiç birimiz onu umursamadık ve işimize devam ettik. Biraz bizi izledikten sonra "Görevli yok mu bu evde? Ne yapıyorsunuz siz?" dedi soğuk sesiyle. "Yemek yapıyoruz." diye cevapladım.

Tekrar "Görevli yok mu?" diye sordu. Hyunjin "Beraber vakit geçirmek istedik o yüzden kendimiz yapıyoruz. Niye taktın bu kadar?" dedi tabakları masaya koyarken. "İyice Yeonjun'a benzedin Hyunjin!" dedi hafif kızarak.

That's my boy. Senden çok ben baktığım için olabilir mi? "Senden çok o baktığı için olabilir mi? Ne bekliyodun seni görmeden sana benzememi mi?" diye cevapladı Hyunjin.

İşte benim oğlum dedim yaa. "Bana benzesen daha yararlı olurdun." dedi gereksiz şey. "Sana benzese neye yararı olucaktı acaba." dedi Yeji bilmiş tavrıyla. Kardeşlerimin bana çekmiş olmasını çok sevdiğimi söylemiş miydim?

Yeji'ye dönüp garip bir bakış attıktan sonra "İşim varken ayak altında dolanmanızı sevmiyorum. Biliyorsunuz değil mi?" dedi. "Biliyoruz biliyoruz da, peki sen bizim senin evde olmanı bile sevmediğimizi biliyor musun?" dedim elimdeki işi bırakıp, şımarık bir tavırla.

Pek mimik oynatmadığı suratı kızdığını biraz belli edip "Sabrımın sınır çizgilerinde dolanıyorsunuz, hele ki sen Yeonjun. Kendine gel!" dedi.

Yüzümü umusamaz bir hale büründürdüm. "Bir daha ismimi ağzına alma." dedim. İsmimi söylemesinden nefret ediyordum. Yüzüne pislik bir gülüş yerleştirip "Neden anneni mi özlüyorsun Yeonjun?" dedi, dalga geçiyordu kendince.

Yumruğumu sıkıp dudağımı ısırdım. Ben önemli değilim aptal! Yeji önemli, onu özlüyor. Dudağımı ıslatıp rahat bıraktım. "Çıkıp gider misin? Huzur bozmaktan başka işe yaramıyorsun." dedim.

Yüzündeki gülüş gitti ve "Babasıyla konuşmayı bilmeyen biriyle niye konuşuyorsam. En hızlı şekilde babanla konuşmayı öğren Yeonjun." dedi. Hiç tepki vermediğimde mutfaktan çıktı.

Hyunjin Yeji'nin yanındaydı ve "İyi misin?" diye sordu. Ellerini tezgaha dayamıştı. "İyiyim artık o kadar etkilenmiyorum." diye cevapladı ve işine devam etti. Hyunjin ile bakıştıktan sonra işimize döndük.

Yemek olunca yedik, ortalığı topladık ve odalarımıza çıktık. Yorulduğum için hemen üstümü değiştirip yatağa yattım, uyudum. Sabah evdeki ayak sesleriyle uyanmıştım.

Odamın kapı kilidini açıp çıkarken az daha bir korumaya çarpıyordum. Ne oluyor bu evde ya? Tam etrafa bakınırken yüzü tanıdık bir koruma geldi, onu durdurdum. "Neler oluyor neden koşturup duruyorsunuz?" diye sordum merakla.

"Üzgünüm ama size cevap verebileceğimi sanmıyorum." diye cevapladı. Bebek tavrımı takınıp "Hadi ama Chan hyung. Kaç yıldır beraberiz şu evde." dedim. Diğer korumalar olsa asla yapmazdım böyle birşey ama o Chan hyungtu.

Bir aralar özel korumam olan iyi anlaştığımız bir hyungumdu. Kulağıma doğru yaklaştığında heyecanlandım. "Özür dilerim." diye fısıldadığında omuzlarım düştü.

"Tek söyleyebilceğim şey mekanının anahtarını yanına alman." diye ekledi. Şaşırmıştım, nedeni neydi bunun?

Chan hyung bebek suratıma dayanamaz diye denemiştim ama yine de pek işe yaramadı -çünkü anlamamıştım- ve o da işine dönmüştü. Tekrar odama girdim ve okul için hazırlandım. Kahvaltıya erkenden indiğimde daha hazırlanıyordu.

Görevli ablaya yardım ettim ve kahvaltıyı hazırladık. İkizleri çağırdım üzerlerini giyip geleceklerini söylediler. Masaya geçip kahvaltıya başladım.

Onlarda gelip yedikten sonra çıktık. Bahçeden çıktığımızda arkamdan "Yeonjun!" diye seslenen Taehyun'u duydum. Arkamı dönüp yanımıza koşan arkadaşımı bekledim. Geldiğinde yola döndük ve yürümeye başladık.

Hyunjin "Vay be Taehyun hyung seninde başın bağlandı darısı hyunguma." dedi dalga geçerek. "Evet darısı hyunguna." dedi Taehyun'da başını aşağı yukarı sallarken.

Sohbet ederek okula yürüdük. Erken gelmiştik, ne Soobin vardı ne Beomgyu. İkizler kendi sınıfına gitmişken Taehyun ve bende sınıflarımıza çantalarımızı bıraktık. Çatıya çıkma kararı alıp merdivene yöneldik.

Çatıda takılırken zaman su gibi akıp gitmiş ve zil çalmıştı, bizde sınıflara geçtik. Soobin camdan dışarıyı seyrediyordu sınıfta. Ne kadar güzel olduğunun farkında mıydı? Durma şöyle aşık olcak birileri yaa.

Yanına gittiğimde bana döndü ama dudak büzüp tekrar cama dönmesi bir oldu. Şaşkın gözlerle yanına oturdum ve "Heyy Soobin ne oldu?" diye sordum. Bana dönmedi, ağlıyım mı şimdi? "Birşey mi yaptım? Özür dilerim. Hadi dön bana. Hadi Soobiiin, ağlarım bak." dedim dudağımı büzüp.

Döndü ve "Küsüm senle ama ağlama diye döniyim hadi." dedi. Döndüğünde yüzlerimizin bu kadar yakın olacağını düşünmemiştim. Sadece bir karış vardı.

Soobin! Uzaklaşsana biraz ya, dondum kaldım ben senin yüzünden.

"Neden küstün ki?" diye sordum zar zor dudakları yerine gözlerine bakarken. Hala büzük dudaklarla durduğundan gözlerim oraya kaydı.

O büzük dudaklarla "Ben seni Taehyun ile sınıfta bekledim ama sen başka bir yere gitmişsin." dedi. Bu mu derdin salak? "Oyy sen ona mı takıldın? Yerler seni." dedim bebek sever gibi ve ellerimi yanaklarına koyup kafasını iki yana salladım.

"Heyy burdaki tek bebek sensin bana bebek gibi davranma." dedi yanaklarını tuttuğum için boğuk çıkan sesiyle. Bu sefer kendi kafamı iki yana sallayıp "Banane şuan bebek sensin." dedim.

Yanaklarını sıktığımda gözlerim pörtledi şaşkınlıkla. Çooooook yumuşaktıııı. Bebek surat Soobiin.

Ben yanaklarını sıkarken kaşlarını çattı. "Ne oldu neye şaşırdın?" diye sordu. Bu sefer yanaklarını parmaklıyordum ki "Yanakların ne kadar yumuşakmış." diye onu cevapladım.

Ellerimi çekti ve "Çokta esnekler." deyip, tuttu ve iki yana doğru çekti. Tipinin komikliğiyle kahkaha attım. "Çok komik duruyorsun." dedim gülmeye devam ederken.

O sırada hoca gelmişti. Ders her zamanki sıkıcılığıyla geçti. Teneffüslerde her zamanki gibi Taehyun ve Beomgyu ile takılıyorduk falan. Çok mu yapışık davranıyorlardı bana mı öyle geliyordu acaba?

Öğle arası kantinde oturduk. Beomgyu Taehyun'un yanında oturmuş ve kafasını omzuna koymuştu. Ben ve Soobin'de normalce oturuyorduk işte. Niye öyle değildik ki biz? Taehyun benden sonra sevmişti birde.

L$R=L♡R

Daha 15. bölüme bile gelmemiş olan insanların çok yüksek okunmalarının olmasını çok kıskanıyorum cidden. Keşke bende de öyle olsa.

Normalde bölüm atmak için yer ararım ben, ama şuan taslağa bir sürü bölüm yazdığım halde atasım yok çünkü 1k bile olamadı kitabım üzücü😮‍💨

Neys işte canım sıkıldı bu duruma ama atıcam bölüm. Oy atanlara ve yorum yapanlara çok teşekkür ederim. Buna üzülsem bile onlar sayesinde seviniyorum.

Lo$er=Lo♡er YeonBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin