◇34◇

54 6 8
                                    

(Soobin'den)

Yanına gittiğimde arkasını dönmesi ve yanağıma tokat atması bir oldu. Öyle sert bir tokattı ki kulak zarımın bile etkilendiğini düşünmüştüm. Arkamdan Yeonjun'un sesinin gelmesi bu tokattan daha korkutucuydu.

"NE HAKLA SEVDİĞİM BİRİNE EL KALDIRIRSIN!" dedi. Şuan ki öfkesi öncekinden bin kat daha fazlaydı. Buna emindim. Niki korkup bana sarıldığında ne yapıcağımı şaşırdım.

"Araya giren oydu." dedi pislik adam. "KARDEŞİME EL KALDIRABİLECEĞİNİ Mİ SANIYORSUN YANİ? SENİ AŞŞAĞILIK HERİF." Yeonjun adamın yakasına yapışmıştı.

Korkuyla "Yeonjun bırak sadece burdan çıkalım, lütfen." dedim sesim yalvarırcasına çıkıyordu. "BABANIM BEN SENİN NASIL CÜRET EDERSİN BÖYLE BİRŞEYE." dedi adam bir yandan yakasından atmaya çalışıyordu Yeonjun'u.

Niki'nin gözyaşları üstümü ıslatırken sadece korkulu gözlerle Yeonjun'u izleyebildim. "ASIL SEN NASIL CÜRET EDERSİN EN KIYMETLİMİN BANA OLAN EMANETİNE VURMAYA." diye cevapladı Yeonjun adamı.

Gözlerinin dolduğunu görmesemde hissedebiliyordum. "EN KIYMETLİN HA. Seni daha yedi yaşında bırakmış bir kadın mı en kıymetlin?" dedi adam bağırmaktan vazgeçip.

"Evet o kadın. O KADIN BENİM EN KIYMETLİM TAMAM MI? Senin yüzündendi. Herşey senin suçundu. Onu oraya gönderende gelmemesi için korkutanda sendin."

Yeonjun'un sesi yorulmuş çıkarken elleride gevşemişti. Dolu dolu olan gözlerimdeki yaşlar "Yeonjun hadi. Korkuyorum, Niki korkuyor. Yapma böyle." dememle ardı arkası kesilmeden akmaya başladı.

Adamı ittirerek bırakıp bize yaklaştı ve artık ayakları bedenini taşıyamayıp yanıma bıraktı kendini. Ona biraz daha yaklaşıp başını omzuma koydum ve o pislik adama baktım.

Odadan çıkıp gitti ve bizi öylece bıraktı. Üçümüzde korkuyla ağlarken yanımıza bir de ikizler gelmişti. Hyunjin kucağımda tir tir titreyen küçük bedeni alıp odadan çıktı.

Yeji de onunla beraber çıkmıştı. Yeonjun da omzumdan kalkıp bana baktı. "Çok özür dilerim, koruyamadım seni de kardeşimi de. O adama sinirimden de gözüm döndü bağrınıp durup korkuttum sonra. Çok özür dilerim." dedi bir anda.

"Senin suçun yoktu Yeonjun. Ben Niki'yi korumak istemiştim. İşe yaradı öyle değil mi? En kıymetlinin emaneti zarar görmedi." dedim zar zor gülümseyerek.

Elini sızlayan yanağıma koyup "Sen şaka mısın Soobin? Yanağında o adamın beş parmağının izi var. O herif bir de kendine utanmadan baba diyor." dedi. İkimizinde gözleri şelale olmuştu.

"Yeonjun beraber sarılıp uyuyabilir miyiz? Acısı gerçekten geçer yanağımın." diye sordum çocuk gibi. "Ne istersen yaparım senin." dedi ve kalkmaya çalıştı.

Evet çalıştı çünkü beceremedi yorgun bedeni. Onu kucaklayıp kaldırdım ve odasına çıktık. Niki'nin orda yattığını farkettiğimde bir an ne yapıyım diye düşündüm.

Yeonjun'un "Yatalım yanına sığarız." demesiyle onu oraya bıraktım. Kendimde yanına uzandım. Yeonjun bana sımsıkı sarıldı. Bende onu kollarımın arasına aldım.

Bebek değilim dediği halde bebekti o. Hele ki kollarımın arasındayken. Yeonjun'un arkasındaki Niki ona sarılınca ikimizde gülmüştük. O şekilde ikisiyle huzurlu bir şekilde uyuyakaldım.

Uyuduğum en güzel uykuydu bu. Yeonjun kollarımın arasında, onun küçük versiyonu gibi olan Niki de yanımızda ve güvendeydi. Huzurlu olamama gibi bir şansım yoktu anlicağınız.

Lo$er=Lo♡er YeonBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin