◇31◇

59 8 32
                                    

(Yeonjun'dan)

Soobin buzdolabından birşeyler çıkarırken Niki ile onu izliyordum. Birşeylerin nerde olduğunu sorup durduğu ve bir yandan yemek yaptığı -ayrıca yaptırdığı- bir yarım saat geçmiş yemek hazırlanmıştı.

Sofrayı da beraber kurduğumuz da üçümüzde masaya oturduk. Yemek yerken Niki "Bir aileymişiz de siz babalarımmışsınız gibi hissettim yemek yaparken. Çok eğlenceli." dedi.

"Evet çok güzeldi ama ağzında yemek varken konuşmamalısın." dedi Soobin. Onları izlerken gülümsemem silinmiyordu asla.

Çok tatlılardı ve Soobin'in kendi kardeşi, hatta benim bile öz olmayan kardeşimle böyle ilgilenmesi çok hoşuma gitmişti. Soobin'in çocuklarla anlaşabilmesi de daha garip gelen kısmıydı.

"Dışardan baksam asla çocuklarla böyle anlaşabilen biri olduğunu tahmin etmezdim Soobin." dedim bir anda ona bakarken.

Soobin lokmasını bitirip "Evet dışardan pek öyle görünmem genelde ama çocukları çok seviyorum. Cinsiyet ayrımı gibi olmasın ama erkek çocuklarını daha da çok seviyorum." dedi.

Bir kaç saat önce gözyaşlarının boca edildiği yüzümden şuan gülümseme eksik olmuyordu. Hoş bir sohbetle yemeğimizi yemiştik.

Yemeğimizi yedikten sonra mutfağı toplayıp oturduğumuz odaya geri döndük. Niki'ye "Şimdi mi gitmek istersin yoksa biraz burda vakit geçirip öyle mi gidelim?" diye sordum.

"Biraz daha dursak sorun olmicaksa duralım lütfen." dedi çekinerek. Saçlarını karıştırıp "Ne sorunu ya. Sevmediğin hatta korktuğun bir adamın evine gitmek istememen çok normal." dedim.

Bir an ürpermiş gibi oldu ve "Onun evine gitmesek olmuyor mu?" diye sordu. "Maalesef çünkü bende orada kalmak zorundayım. Hem orada bir tane daha hyungun olucak. Hatta bir tane de nu-nan olucak." dedim.

Yeji'ye nu-na diyecek olması çok garipti. "Senin iki tane daha mı kardeşin var hyung?" diye merakla sordu. Başımı aşağı yukarı sallayarak cevaplamıştım.

"Vay bee. Eminim onlarla çok iyi anlaşıyorsundur ve onlar seni çok seviyordur." dedi hayranlıkla bana bakarken. Utandığımdan cevap verememişken "Evet çok seviyor kardeşleri. Sende seversin kesin biraz daha tanıdıktan sonra." dedi Soobin.

Sağol ya utancım iki katına çıktı. Niki "Yooo." diye cevap verince ikimizde şokla gözlerimizi kocaman açtık. "Yani olabilir. Sevmeyebilirsin." dedim üzgün bir ifadeyle.

Bir anda kedi gibi kucağıma atlayıp "Biraz daha tanıdıktan sonra sevmem. Zaten şuan da seviyorum." dedi gülerek. "Seni gidi kandırıkçı seni." diyip gıdıklamaya başladım onu.

Kafası kucağımda gıdıklamamı engellemeye çalışarak kahkahalar atıyordu. "Tamam ahaha yeter ama karnım ağrıdı haha Soobin hyung yardım et!" dediğinde biraz duruldum ve Soobin'in verceği tepkiyi bekledim.

"Hmm yardım mı istiyorsun? Tamam benim için hava hoş." dedi ve yanımıza biraz daha yaklaşıp o da gıdıklamaya başladı. Bir süre öyle eğlendikten sonra Niki gülmekten ölmesin diye durduk.

Niki sakinleşince "Ahyy çenem ağrıdı. İntikamımı alıcam hyung. Yeni hyungum ve nu-namı kendi tarafıma çekicem ve bu sefer gıdıklanan sen olucaksın." dedi. Sahte tehtidiyle "Onlar bana hainlik yapmaz ki." dedim.

"Görücez." dedi sadece. "Niki sen bavulunu boşaltmadın değil mi?" diye sordu Soobin. Niki başını 'hayır' anlamında salladı. Sanırım Niki bizim eve gideceği için sormuştu bunu.

Yapıcak birşeyimiz kalmadığında öylece oturduk. Niki'nin sıkıldığı belli olurken "Ben sıkıldım birşeyler izleyelim mi?" diye sordu. Ben "Oluur." derken Soobin de "Mısır ister misiniz?" diye sordu.

Ben ve Niki aynı anda "Eveet!" diye cevapladık. Soobin bize gülüp "Hadi siz film seçin bende patlatıp geliyim. Aa Yeonjun mısır nerde?" dedi.

Biraz düşünüp "Tezgahın altındaki dolaplardan birindeydi sanırım." dedim. O gittiğinde televizyonu açtık ve izlencek bir film aradık. Soobin gelinceye kadarda hangisi olsun diye tartıştık.

"Karlar ülkesi daha iyi." Niki Pikachu isterken ben Karlar ülkesi istiyordum. "Pikachu tekler Yeonjun hyung." dedi Niki Soobin elinde leğenlerle içeri girerken.

"Bak Soobin geldi ona soralım birde. Soobin Pikachu mu daha iyi Karlar ülkesi mi?" diye sordum. Soobin anlamaz bakışlar attıktan sonra "Bir animeci olarak Pikachu'yu seçerim tabi ki." diye cevapladı.

Niki elini beşlik çakması için kaldırdığında dudak büzüp el çakmalarını izledim. Soobin bana döndüğünde "Ee evet Pikachu'yu tercih ederim ama çok istiyorsan da Karlar ülkesi izleyebiliriz." dedi.

Niki "O zamaaan oynamazsan kaybedersin! Taş kağıt makas!" dedi bir anda. Bende elimi açıp kağıt yaptım. Taş yaptığını görünce zafer kazanmış ve sevinmiştim.

Yumruk yaptığı eline bakıp kaldığında Soobin "Ben seninle istediğin kadar Pikachu izlerim Niki tamam mı?" dedi. "Yaşasıın!" diyerek sevindi ve bana dil çıkarıp yanındaki Soobin'e sarıldı.

"Kıskanma kıskanma." dedim, asıl kıskanan ben değilmişim gibi, ve filmi açtım.

(Soobin'den)

Kollarını bana sarmış ve nerdeyse kucağıma çıkmış olan sarı saçlı çocuğa baktım aynı Yeonjun gibiydi. Ya da Yeonjun onun gibidir. Çünkü çocuk olan Niki, çocuk gibi olan Yeonjun'du.

Niki kollarını bana sarmış filmi izlerken Yeonjun'da yanıma daha çok yaklaşmış, üzerimdeki küçük bedenin sırtına kafasını koymuştu. Filmin sonuna doğru ikisinin de uyuduğu belliydi.

Yeonjun'u devirmeden Niki ile kalkıp evde ki odalara bakındım. Eve hemen gitmemiz gerekmiyordu herhalde. O yüzden uykularını da bölmem gerekmiyordu.

Yataklı tek bir oda bulduğum da şaşırmıştım ama en çokta evde tek bir yatak varken bu kadar geniş olması garipti. Ne işe yarıyordu sanki bu kadar geniş olması? Her neyse, bunları boşverip Niki'yi yatağa yatırdım.

Tekrar odaya geçtiğimde Yeonjun boynu bükük bir şekilde oturarak uyuyordu. Ensesi ve diz arkalarından kaldırdığımda kucağımda kıpırdaştı ve iyice sokulup başını göğsüme yasladı.

Ne kadar şirin gözüktüğünü anlatamazdım. Nasıl beceriyordu pamuk şekere benzemeyi, bir de çok çirkinim diyordu bugün.

Onu da Niki'nin yanına götürüp yatırdım. Biraz zor oldu çünkü yatırmaya çalıştığımda kıyafetlerimi tutmuş buna engel olmuştu. O an uyuduğu hakkında şüphe etmedim değil.

L$R=L♡R

Belki de gerçekten uyumuyordu Soobin :) Yeonjun Karlar ülkesi seviyor evet. Aynı ben.

Lo$er=Lo♡er YeonBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin