☆20☆

89 11 31
                                    

(Yeonjun'dan)

"Senden hoşlanıyorum Taehyun hyung!" Taehyun bir anda yüzünü Beomgyu'ya dönmüştü, gözleri pörtlek pörtlekti. Beomgyu söylediğine inanamıyormuş gibi duruyordu.

Taehyun'a kal gelmişken "Ah şey yani, neyse, cevap vermek zorunda değilsi- yani verme, yani lütfen. Şey yani, çok yani dedim, ben gitsem iyi olcak görüşürüz." dedi ve el sallayıp koşarak yanımızdan ayrıldı.

Kızarık yüzüyle ve telaşıyla -ne kadar bunu yapması gerekmese de- kendini anlatmaya çalışması ama beceremeyip saçmalaması çok komikti. Hele koşuşu kahkaha atmama neden olcak şekildeydi. Ah bir dakika arkadaşımı kendine getirmeliyim.

"Taehyun! Hey! Taehyun nefes al salak. Ölücek gidiceksin şimdi." dedim biraz sarsarak, evet nefes almayı unutmuştu. Yeji ve Hyunjin'de onun başına toplanmıştı.

Yeji, Taehyun biraz sakinleşince "Sende ondan hoşlanıyorsun değil mi Taehyun oppa?" diye sordu. Taehyun zar zor kendine geldi ve "O benden mi hoşlanıyor... YEONJUN! Rüya görüyorum değil mi? Bu gerçek olamaz ki nasıl gerçek?" dedi hızlı bir şekilde.

Ensesine yavaş bir tokat geçirip "Acıdıysa rüya değildir canım arkadaşım." dedim gülerek. Taehyun sırıtmaya başladı.

"Of nasıl utandı ama bebek, çok şirindi kırmızı kırmızı yanakları. Cidden ben seviyor yani." Rapper mısın mübarek? "Taehyun sakin, yarın konuşursunuz tamam mı? Ama bunları düşünmeye devam edersen delircen sağlam çıkamican yarına." dedim sakinleşmesi için.

Pek işe yaradığım söylenemezdi ama denedim eve gidene kadar. Onunla ayrıldıktan sonra sakinleşeceğini umdum. Eve girdiğimiz gibi karnım guruldadı. İkizlere "Birşeyler yicem sizde ister misiniz?" diye sordum.

Başlarını olumlu anlamda sallayarak cevapladılar. Beraber mutfağa geçtik. Buzdolabından bir şeyler bakındım. Gördüğüm sütü alıp masaya koydum başka bir dolaptan gevrek alıp ikizler gibi masaya oturdum. Ben sütü çıkardığımda Yeji kase ve kaşık çıkarmıştı birini alıp gevrek ve süt koydum.

İkizler de kendine koydu ve beraber yemeğe başladık. İkizler sohbet ederek yerken ben susup okul çıkışını düşünüyordum. Yemeği bitirdiğimde kasemi alıp yıkadım ve kenara koydum. "Kaselerinizi kaldırın tamam mı? Ben odama çıkıyorum." dedim. Aynı anda "Tamaam." diye cevapladılar.

Odama çıkacakken babamın odasının kapısının aralık ve içerden onun sesinin geldiğini duydum. Normalde onu umursamazdım ama genelde duygusuz çıkan sesi biraz tedirgin gibi olduğundan dinlemeye başladım.

"Çocukların bundan haberi olmicak." dediğini duydum. Neyi duymicaktık? "O mu? Getirin bir kaç güne bir ev tutun ve orada kalsın." Karşı tarafı duyamadığımdan neyden bahsettiğini anlayamıyordum.

"Hayır evime getirebilmenize imkan yok!" biraz bağırarak söylemişti. Kimi getircekler ne oluyor? Kendi kendime düşünürken babamın tekrar ama daha yüksek sesle bağırmasıyla yerimden sıçradım.

"O ÇOCUK BENİM DEĞİL KES SESİNİ VE İŞİNİ YAP SENİN İŞİN BANA AKIL VERMEK DEĞİL EMİRLERE UYMAK!" İkizler mutfaktan hızla çıkınca onların gelmesini engellemek için yanlarına gittim.

"Ne oldu hyung?" diye merakla sordu Hyunjin. Geçiştirmek için "Birşey yok." dedim. Bu sefer Yeji "Bağırmadın mı?" diye sordu. "Hayır, babam bağırdı. İşte sorun çıkmış sanırım." dedim. "Aa evdemiymiş?" diye sorduğunda başımı 'evet' anlamında salladım.

Mutfağa gittiklerinde kendi odama geçerken tekrar odasını dinlemeye çalıştım. Tam o sırada odasından çıktı. Karşısında beni görmeyi beklemediğinden şaşırmıştı. "Sen niye burdasın?" diye kızgın olduğunu belli edecek şekilde sordu.

Bende onunla konuşurken ki bilmiş tavrım ve kibirliymiş gibi çıkan sesimle "Odama çıkacakken odandan çıktığın için. Ayrıca biz evdeyken bağırma demiştim." dedim.

Kaşları çatıkken "Babanla nasıl konuştuğunu sanıyorsun?" dedi. "Nasıl konuşuyorsam öyle konuştuğumu sanıyorum. Senin iyiliğin için söylemiştim bu arada. Belki gizli bilgilerini öğreniriz falan diye. Her neyse." dediğimde sinir krizi geçirmek üzere olduğunu biliyordum.

Önümden bir hışımla ayrılıp evden çıktığını dış kapının çarptığı için çıkan büyük sesiyle belli etmişti. Odama çıktım. Üzerimi değiştirip yatağıma yattığımda, tavanı izleyerek babamın konuştuklarını düşünmeye başladım. Öyle uyuyakalmışım.

Sabah uyandığımda da onu düşünüyordum ama asla cevabını bulamadım. Onu boşverip okula gitmeye odaklandım. Beomgyu ve Taehyun arasında ne olucağını merak ediyordum. İkizlerle okula giderken bu sefer Beomgyu ile karşılaşmadık.

Okula erkenden gittiğimde sınıfta Taehyun ve Soobin bizim sırada oturuyordu. Hemen yanlarına gidip "Beomgyu nerde?" diye sordum. "Gelmemiş daha." diye cevapladı Taehyun.

"Söyledin mi?" diye ses çıkarmadan ve Soobin'e ağzımı göstermemeye çalışarak sordum. Soobin gülümsemiş, Taehyun'da "Söyledim ama pek gerekli değildi. Hoşlandığını tahmin etmişti zaten." diye cevapladı.

Önlerindeki sıraya oturup "Ne güzel o zaman." dedim. "Ee Taehyun sende söuleyecek misin sevdiğini?" diye sordu Soobin, sırıtıyordu. "Lan ben sana bunu söylememiştim ki." dedi Taehyun şaşkınlıkla.

Bu hallerine gülüp "Soobin aşık olan kişileri yakalayan bir radar galiba." dedim. O an aklımda bir şimşek çaktı...

L$R=L♡R

Kaosun kokusu ortaya çıkmaya başladı ne güzel ama ilk önce TaeGyu. Önceliğimiz her zaman bu ikili.

Arkadaşlarımın kaos hakkında tahminlerini dinlemek çok eğlenceliydi, sizinde aklınıza birşey gelirse yazın okuması eğlenceli olur :)

Lo$er=Lo♡er YeonBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin