◇29◇

64 8 18
                                    

(Yeonjun'dan)

Eve geldiğimizde Soobin'le vedalaşıp içeri girdim. Mektupları merak ediyordum ve gerçekten Soobin'e verdiğim sözü tutabileceğimi düşünmüyordum.

Hiç kimse beni görmeden odama çıktığımda sevinmiştim buna. Kapımı kilitleyip kendimi yatağa attım. Bir süre öyle uzandım. Uyuyakalabileceğimi farkettiğimde kendime gelmek için kafamı sağa sola salladım.

Zarfların arkasına baktım. Benim ismimin yazılı olanı alıp diğer ikisini yatağımın yanındaki komodine koydum.

Açmadan önce biraz düşündüm, gerçekten yapmalı mıyım? Yoksa uslu bir çocuk olup Soobin'i mi dinlemeliydim? Hiç bir zaman uslu çocuk olmadım ki ben.

Kendi zarfımı açıp içindeki mektubu çıkardım. Hala tereddüt ederken içindeki katlı kağıdı çıkardım. Yavaşça açıp okumaya başladım.

Merhaba Yeonjun,

Bunları kendim söyleyemediğim için çok üzgünüm ama babanın böyle birşeye asla izin vermeyeceğini bu yüzden elimden hiç birşey gelmediğini bil tamam mı oğlum? Bu mektubu sana veren kişi muhtemelen Ri-ki olucak. Oğlum, ona da ikiz kardeşlerine baktığın gibi bak olur mu?

Çok iyi bir hyung ve oppa olduğunu biliyorum, Ri-ki'ye de çok güzel bir hyung olacağına eminim. Sanırım artık neden ayrı düştüğümüzü anlatmalıyım. Ben sen iki yaşında kardeşlerin bir yaşındayken bir hata yapmıştım ve bir çocuğum daha olacağını öğrenmiştim.

Babana söyleyemezdim. Bu yüzden anneme sığındım, baban zaten işkolik olduğundan beni pek takmıyordu. Sizinde bakıcılarınız vardı. Onlar beni iş için bir yere gitti sanıyordu. Böylece doğuma kadar saklayabildim.

Doğumdan sonra da anneannen bakmaya başlamıştı bende arada gidiyordum. Böyle dört sene geçmişti. Baban Ri-ki dört yaşındayken öğrenmişti onu. Beni azarlamıştı o gün, hiç umursamadım bunu. Tek umursadığım şey ceza olarak sizden ayrı bir yere göndermesiydi.

Ri-ki'nin babası japondu. Bu yüzden Japonya'ya gönderdi. Dokuz yıldır sizden ayrı kalmıştım...

Gerisini okicak dermanım kalmadı. Soobin haklıydı, bugünlük yeterdi neden daha fazlasını istemiştim ki?

Yorgun olduğumdan gözlerimdeki yaşlarla öylece uyuyakaldım. Sabah bir baş ağrısıyla uyanmıştım ama mektubun yokluğu şuan daha önemliydi. Nereye gitmişti bu?

Yatağımın heryerine baktıktan sonra yerlere bakmıştım. Yatağımın hemen yanında yerde buldum onu. Hemen alıp zarfının içine koydum.

Telefonuma bildirim gelmesiyle ayaklandım ve çantamdan telefonumu çıkardım. Soobin'den mesaj gelmişti. "Niki'nin yanına gideceğinde haber ver beraber gidelim yolda da mektubu okuruz." yazmıştı.

Sadece "Tamam." yazıp telefonu kapadım. Mektubun birazını okuduğumu yüzyüzeyken söylemek daha mantıklı gelmişti.

Mektupları çantama attım ve banyoma girdim. Göz altlarım morarmış ve şişmişti. Saçım başım dağılmış bir şekilde çok çirkin görünüyordum.

Üstümü değiştirmeyi unutup böyle uyumamı söylemiyorum bile. Daha fazla aynaya bakmak istemediğim için elimi yüzümü yıkayıp çıktım.

Lo$er=Lo♡er YeonBinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin