Lo$er=Lo♡er YeonBin

☆15☆

(Yeonjun'dan)

"Siz benim üstümden iddiaya mı girdiniz lan veletler!" dedim yalandan bir sinirle. "Eee şeyyy olabilir oppa." dedi Yeji. "Oha bu ikisi mi kardeşin Yeonjun?" diye bana dönüp sordu Soobin bende "Evet bu iki deli." diye cevapladım.

Hyunjin ve Yeji Soobin'in yanına gidip onu süzmeye başladılar. "Hyunjin! Yeji! Çok ayıp, ne yapıyorsunuz?" dedim ve enselerinden tutup geri çektim onları.

Soobin'e dönüp "Özür dilerim Soobin." dedim. Atölye'ye giren Felix koşar adım yanımıza geldi "Özür dilerim hyung yapmamalarını söylemiştim, dinlemediler." dedi ve yine karşımda eğildi. Lan bu kadar saygı da fazla be.

İkizleri bıraktım ve yanına gittim omuzlarını tutup hafifçe iterek kaldırdım "Özür dilemene gerek yok, en azından senin." dedim ve yüzüme sıcak bir gülümseme yerleştirdim.

Omzuna kolumu atıp ikizlere döndüm. Tam konuşmak için nefes almıştım ki "Taehyun Hyung hariç arkadaşın mı var?" dedi Hyunjin, garipser gibi konuşmuştu. "Evet? Garip birşey mi bu?" diye sordum tek kaşımı kaldırıp.

İkizler bir anda senkronize bir şekilde alkışlamaya başladı. "Oha çok havalı aynı anda yapabilmeniz." dedi Soobin pür dikkat onları izliyordu ve şaşırıp duruyordu.

"İddiayı anlatmaya ne dersiniz artık?" diye sordum. "Zil çaldı Oppa. Birazdan da öğretmen zili çalar, bak geç kalırız sonra." dedi Yeji ve dediği gibi de zil çalmıştı. Bende "Hadi o zaman saldım sizi." dedim.

Hyunjin ve Yeji koşar adım yanımdan geçtiler. Hyunjin geçerken Felix'in bileğini yakalayıp peşinden sürükledi. Taehyun "Hadi sınıflara gidelim." dedi ve hep beraber odadan çıktık.

Soobin ile sınıfa girdiğimizde onu takip ediyordum. Bir insana arkasından da hayran hayran bakamazsın, bu aşk değilde ne be Yeonjun? Kendi kendime sorduğum şeyle gülümseme gelmişti yüzüme.

Tam sırama oturcağım sırada Soobin sol bileğimi tutup kendi sırasına oturdu. Bende tuttuğu için peşinden sürüklenmiştim ve hızımı alamayıp yanındaki sandalye yerine kucağında bulmuştum kendimi.

"Ah pardon." dedim kalbimin hızlanmasına engel olamadan. "Sorun yok." Gözlerim pörtledi. Ne yok ne yok. Ne diyorsun Soobin. Aşık olduğumu farkettin de delirtmeye mi çalışıyorsun beni? Ne yapıyorsun?

Off çok aşığım dayanmaz ki kalbim buna. Kalkmadığımı bile farketmemişim.

Kalkmaya çalıştığımda bir an karnımda birleştirdiği elleri engel olmuştu bana sonra bıraktı ve yanına oturdum. Öne doğru uzanıp sıranın kenarında asılı çantamı aldı ve bana verdi. Bende oturduğum sıranın yanına astım.

"Burda otur bundan sonra öndeyken güzel yüzünü göremiyorum." dedi ve pembe saç tutamlarımı ittirip kulağımın arkasına tutturdu.

Gözleri gözlerime deydiğinde sıcacık gülümsemişti bana. Bende aynı şekilde karşılık verdim, çığlığımı içimden atarken. O sırada hoca gelmişti. Soobin kafasını sıraya koydu.

Bende dersi dinliyor gibi yaparak onu düşünüyordum. Düşündükçe aklıma gelen salakça senaryoları dağıtmak için kafamı iki yana salladım ve Soobin'in bana baktığını farkettim. Uykulu gözleriyle bakıyordu hemde.

Tekrar önüme döndüm. Teneffüs zili çaldığında Soobin uyuyor gibi duruyordu. Yavaşça onu rahatsız etmeden kalkmaya çalıştım. İkizlerin iddiasını merak ediyordum.

Tam becerdim derken bileğimi tuttu tekrar. Ona doğru döndüğümde dudakları büzülmüş uykulu gözlere bana bakıyordu. Uykudan uyandığında dudaklarının büzük olması çok tatlıydı. "İkizlerin yanına mı gidiyorsun?" diye sordu o haliyle.

Başımı olumlu anlamda sallayarak cevapladım. O da esneyip kalkmıştı bununla. Beraber sınıftan çıktık yolda yanımıza Taehyun geldi. "Meraklı melahat Yeonjun iş başında." dedi dalgayla.

"Evet, öyledir." dedim bende. Biraz daha yürüdükten sonra gelmiştik. Hemen ikizlerin yanına koştum. "Anlatın bakalım. Siz ne iddiasına girdiniz?" dedim.

L$R=L♡R

Sizce kim 4. Bölümde bahsettiği, bir kaç bölüm sonra olcağını söylediği kaosu 10 bölüm geçtiği halde yapmadı. Tabi ki de ben.

Ve daha var oraya. Kaos yazmak istiyorum abi

Neys okuduğunuz için teşekkürler. Bir dahaki bölümde görüşürüz...