10. Bölüm

11.3K 548 37
                                    

(media: Defne)

~~~

"İnanmıyorum ya, şuraya bak!" Yaman abimin sesini uykumun arasında kesik kesik duydum.

"Resmen bizsiz uyumuşlar!" Yalın abimin sesi biraz daha anlaşılır geldi.

"Gözlerine bizsiz nasıl uyku girmiş?" Aral abimin sesi gittikçe netleşiyordu.

"Kendimi bir; geçen bensiz plan kurup evde kaldığınız gün, bir de bugün; dışlanmış hissettiğim kadar hiçbir gün böyle dışlanmış hissetmemiştim." Adal abimin sesi diğerlerine göre daha net geldi.

Gittikçe uykum açılmaya başlamışken, şimdi de Çağan'ın sesini duydum. "Üstlerine mi atlasak? Ben bu ihaneti kabul edemem abi!" Demesiyle şaplak sesi duydum. sanırım kafasına şaplak yemişti. Yanılmadığımı, Akın abimin konuşmaya başlamasından anladım.

"Saçma saçma konuşma!" Diye kızdı. Akın abim her zaman daha mantıklı düşünen taraftı zaten. "Önce Nil'i alalım, kız altınızda ezilmesin." Demesiyle, tepki verebilsem, şaşkınlıktan şekilden şekile girebilirdim sanırım.

"Susun artık! Bir uyutmadınız be! Ne bu sabah sabah?" Babamın sesini duymamla gözlerim irice açıldı. O da mı bizimle uyumuştu?

Önümde Nil, Nil'e sarılan ben,arkamda bana ve Nil'e sarılan annem, onun arkasında Annem, ben ve Nil'e sarılan babam.

"Baba?!" Dedim, şok içinde.

Babamın gözleri kapalıyken, dudakları iki yana kıvrıldı. "Allah'ım... Sabah daha önce hiç bu kadar güzel aymamıştı. Bu kadar güzel bir sesleniş olabilir mi ya?"

"Baba." Diye seslendi, Çağan.

Babam yüzünü buruşturdu. "Allah'ım... bu kadar kötü bir sesleniş olabilir mi ya." Kıkırdadığımda, babam aniden gözlerini açıp bana baktı. İç çekti. "Allah'ım..." Göz ucuyla abimlere baktı. "Şu 6 hıyar yerine," bana baktı. "İlk kızım gibi güzel ve tatlı 6 tane kız çocuğu veremez misin?" Daha çok gülmeye başladığımda, abimler arkamda homurdanıyorlardı.

Babam tek kolunun üstünde durarak, annemin üstünden bana doğru eğildi ve alnımı öptü. "Imhh Vural..." Diye, itiraz dolu bir mırıldama bıraktı annem, gözleri kapalı olmasına rağmen. "Başım ağırıyor, uyuyacağım. Dürtüp durma!" Diye sessizce kızdığında, gözlerim şaşkınlıkla kocaman açıldı.

Abimler neredeyde haykırarak gülüyorlardı. "Dürtmek ne abla?" Diye hiç ummadığım anda Nil'in sesini duymamla hızla kafamı ona çevirdim. Gözleri kapalı mırıldanıyordu.

Abimler, Nil'in sorusuyla daha çok gülmeye başladılar. "Sen ne ara uyandın?!" Diye hayretle sorarken, bir yandan da amacım konuyu değiştirmekti.

Annem de yavaş yavaş gözlerini açtığında, bakışları babamı buldu. Şaşkınlıkla, "Sen ne ara geldin buraya? En son odamızda uyutmuştum ben seni?" Dedi.

Babam, dudaklarını annemin kulağına yaklaştırıp, duymamızı umursamadan, "Sensiz uyuyabileceğime gerçekten inandın mı, Hatun?" Diye fısıldayarak sordu.

Annem gülümseyerek sırt üstü döndü. Ellerini babamın boynundan geçirip, onu kendine yaklaştırdı. "Yiaa." Dedi. Dudakları birbirlerine yaklaşırken, şaşkınlıktan tepki veremiyordum. "Uyuyamaz mısın?" Diye sordu annem, cilveyle.

Babam dilini damağına vurdu. "Cık, uyuyamam." Gözleri annemin dudağına kayarken, odada ikisinden başka kimseden ses çıkmıyordu, resmen donup kalmıştık.

Annem bize göz ucuyla bakarken, "Vural," dedi, sessizce. "Çocuklar bakıyor." Diye fısıldadı.

Babam annemin dudaklarından gözlerini alamadan, "Baksınlar." Dedi. "Onları da biz yapmadık mı sonuşta?" Çapkınca gülümseyip, annemin dudağına daha fazla yaklaştığında, sonunda beynim devreye girmişti de malum sahmeyi görmeden sırtımı dönmüştüm onlara. Tabi bunu yaparken olası bir ihtimali yok etmek için Nil'in gözleri kapalı olsa da tek elimi gözlerine götürmüştüm.

Gönül IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin