Öncelikle bölüm geç geldiği için içten özür dilerim. Neden bilmiyorum ama bir türlü yazamıyorum. Her yazma hevesim geldiğinde hesaba giriyorum, sayfayı açtığım an kilitleniyorum.
Bu kurgu için aklımda çok farklı şeyler vardı lakin bu kurguyu uzatacağı için çoğu şeyi yazmayacağım. Sizi daha fazla bekletmemek açısından hikaye akışını hızlandırıp en kısa sürede final yapacağım.
Bu bölüm hatalarım, atladığım yerler ve ya hikayenin akışını bozan yerler olabilir. Bunun için kusura bakmayın lütfen.
Keyifli okumalar 💙
~~~
BEN BİR DAHA EVLENMEM!
Ayaklarıma resmen kara sular indi! Nikah masamıza oturmuş, benim aksime saatlerdir hiç durmadan, yorulmadan aynı enerjiyle abilerimle karşılıklı oynayan sevgili eşime bakıyordum.
Bu düğün ne zaman bitecek? Gerçekten sıkıldım.
Yanımda hissettiğim hareketlilikle kafamı çevirdim. Nil gelmişti. Onu koltuk altlarından tutarak, zorlansam da kaldırıp kucağıma oturttum.
"Eğleniyor musun bir tanem?" Sorumla gülümseyerek kafasını onaylar manada salladı.
Kafasını göğsüme yasladığında, saçlarını okşadım. "Ama yoruldum." Ben de kızım. Bir süre Nil ile birlikte aynı adamı gülümseyerek uzun uzun izledik. Kafasını kaldırıp bana baktığında, "Artık sen, ben ve babam birlikte yaşayacağız değil mi?" Diye sordu.
Bunca yıl, elimden geldiğince Nil'in istediği her şeyi yapmaya çalıştım. Onu mutlu etmek için. Halbuki onun ihtiyacı olan, onu çok daha mutlu bir çocuk edecek tek şey sağlık ve mutlu bir aile ortamı.
Kafamı salladım. "Evet bebeğim. Sen, ben ve baban..." Derken... Karan da yanımıza gelip oturmuştu.
"Prensesim..." Dedi, Nil'e doğru. Ellerini uzatıp Nil'i kucağımdan alarak kendi dizine oturttu. "Mutlu musun, babacığım?" Sorusuyla Nil kafasını salladı. Karan, Nil'in kulağına eğilip, "Seninle konuştuklarımızı hatırlıyorsun değil mi?" Diye sorduğunda, Nil tekrar kafasını salladı.
Ne konuşmuşlardı acaba? Baba-kız arasına girmek istemediğimden sormadım.
Nil, Karan'ın kucağından inip, Cihangir'in yanına doğru koştu.
"Aklımda güzel bir balayı planı vardı lakin şu sıralar işlerinin yoğun olduğunu bildiğimden bu planı erteledim." Dedi. İyi bari... en azından bunu düşünebilmiş. Aksi halde bana sormadan böyle bir planı yapmış olsaydı maalesef planı iptal ederdim. Karan, bana biraz daha yaklaşıp, dudaklarını kulak mememe sürterek konuştu. "Gece için heyecanlı mısın?" Pislik!
Kafamı ağır ağır salladım. Yüzümü sakince ona çevirip, dudaklarına bakarak fısıldadım. "Sana yapacaklarımı düşündükce kalbim heyecanla çarpıyor." Gözleri bir ton koyulaştığında, sertçe yutkunmuştu.
"Bana ne yapmayı düşünüyorsun, karıcım?" Yüzüme biraz daha yaklaştı. "Akın'dan kelepçe almamı ister misin?"
Alt dudağımı ısırıp, elimi göğsünden aşağı doğru sürterek kemerine getirdim. "Bu işimi görür, kocacım..." Sesimizin kısık tonda olması ortamı erotik bir havaya sokarken, bu çekime kapılmamaya çalıştım.
Tabii Karan benim kadar iradeli değildi maalesef. Ben daha ne olduğunu anlamadan bir hışımla ayağa kalktı. Piste doğru ilerleyip, Pelin'in elinde olan mikrofonu kaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Işığı
Teen FictionBaşarılı bir iş insanı Melin Eldem. 8 yaşında ailesini kaybedip, başka bir aile ile büyüdü. 20 yıl sonra gerçek ailesi karşısına çıkarsa ne olur? -Abilerim kitabı. -Aşk var. -İlerleyen zamanlarda abilerin ilişkileri olacak. -+18 -İlk başlarda aileye...