Alarmımın sesiyle yeni güne uyandım. Yatakta fazla kalmadan kalktım. Banyoya girip işlerimi hallettim ve çıktım.
Sabah sporum için evimin alt katındaki spor salonuna indim.
İnce biri değildim. Aksine, balık etliydim. İnce sayılmayacak ama çok da kalın olmayan bacaklarım, dolgun kalçalarım ve göğüslerim vardı. Göbeğim yoktu ama zayıf da değildim. Ne yesem yarıyordu, bunu takan biri sayılmazdım, hayatımın bazı dönemleri hariç hiç zayıf olmak gibi bir derdim yoktu. zaten bu spor da zayıflamak için değil sağlık içindi.
45 dakikalık çalışmamdan sonra odama tekrar çıkıp kısa bir duş aldım.
Giyinme odama girip, giyeceğim kıyafetleri seçtim.
(Çanta ve kolye olmaya da bilir. İstediğiniz gibi hayal edin.)
Siyah topuklu ayakkabılarımı giyip, giyinme odamdan çıktım ve makyaj masama oturdum.
Omuzlarımda biten kısa, çikolata kahve saçlarımı kurutup zaten düz olduğu için ayrıyeten bir uğraş vermeyerek açık bıraktım.
Her zamanki gibi saçıma, kıyafetime ve hafif esmer tenime uygun, aşırıya kaçmayacak, doğal bir makyaj yaptım.
Parfümümü de sıktıktan sonra masadan kalktım. El çantamı da alıp odamdan çıktım.
Yemek odasına girip hazırlanan masaya geçtim. Masada sadece ben vardım. Çalışan kıza dönüp, "Nil nerede?" Diye sordum.
Ellerini önünde birleştirip, "Bugün yemeğe katılmayacağını söyledi, efendim." Dedi.
Kafamı aşağı yukarı salladım. "Çekilebilirsin." Dedim.
Odada yalnız kaldığımda yemeğimi yerken bir yandan da masanın üzerindeki tabletten maillerimi kontrol ediyordum.
Yemeğimi bitirip Nil'in odasına çıktım. Kapıyı tıklattım. İçeriden ses gelmeyince yavaşça kapıyı açtım.
Nil, yatağında uzanmış, kulağındaki kulaklıkla müzik dinlerken tavna bakıyordu. Odadaki hareket dikkatini çekmiş olsa gerek ki, göz ucuyla bana bakıp ardından tekrar tavana döndü.
Bu hali canımı sıkarken iç çekmeden edemedim. Sakin adımlarla yatağına doğru adımlayıp, yatağın kenarına oturdum. İnatla bana bakmıyordu.
Yatağının yanındaki komodinin üzerinde duran kalem ve çizim defterine göz ucuyla bakıp hafifçe ona döndüğümde ufaktan kolunu dürterek ilgisini çekmeye çlıştım. Sonunda bana bakıp, 'ne var' der gibi bir hareket yaptı.
Kaşlarımı kaldırıp, gözlerimle, kulaklığı işaret ettim. Ne demeye çalıştığımı anlayınca oflayarak kulaklığı çıkardı.
Yerinde dikleşti ve sırtını yatak başlığına yaslayıp bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönül Işığı
Teen FictionBaşarılı bir iş insanı Melin Eldem. 8 yaşında ailesini kaybedip, başka bir aile ile büyüdü. 20 yıl sonra gerçek ailesi karşısına çıkarsa ne olur? -Abilerim kitabı. -Aşk var. -İlerleyen zamanlarda abilerin ilişkileri olacak. -+18 -İlk başlarda aileye...