20. Bölüm

9.9K 748 118
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar 💙

Bu arada medyaya bir şey ekleyemiyorum. Bu yüzden şuraya Pelin'in modelini bırakayım👇🏻

 Bu yüzden şuraya Pelin'in modelini bırakayım👇🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~

Hastaneden mutlu bir şekilde ayrıldığımızda, ikimizin de içi içine sığmıyordu.

Önce şirkete gitmiş, dikkatimi bir şeye veremediğim için oradan çıkmış ve eve gitmiştim. Evde de canım sıkıldığında, mahalleye dönmüştüm.

Bu süreçte Karan ise Nilay'a ulaşmaya çalışmıştı. Sabahtan beri telefonlara cevap vermemişti. Karan, işi olduğu için görmediğini söylüyordu.

Akşam, geceliğimi ve sabahlığımı giymiş, aşağı inecekken, telefonumun bildirim sesi ile Karan'ın attığı mesaja baktım.

"Nilay ile az önce konuştum. Çok sevindi. Kafan rahat olsun, bir sorun çıkmayacak."

Okuduğum mesaj ile içime su serpilmişti. Yine de tedirginlikle parmaklarım ekrandaki tuşlarda gezindi.

"Karan, Nilay gerçekten bunu yapmak istiyor değil mi? Eğer korkuyorsa ve ya aklında soru işaretleri varsa istediği zaman vaz geçebilir."

Görüldü. Bir süre bir şey yazmadı.

"Melin..."

Yazdı sonunda.

"Aklındaki saçma düşünceleri bir kenara atar mısın? Sana, Nilay'ın çok sevindiğini, yeğeni için elinden gelen her şeyi yapabileceğini söylüyorum."

Gülümsedim. İkizi de onun gibi iyi kalpliydi.

"Hem sıkıyorsa yapmasın... Gördüğüm her yerde smackdown çekerim."

Tehdidi karşısında kahkaha attım.

"Kızım ne yapıyor?"

"Salonda, bizimkilerle oturuyor."

"Kurban olurum ona. Melin, tedaviden sonra hemen söyleyelim olur mu? Nil bilsin artık gerçek anne ve babasını."

Derin nefes aldım. Umarım yapabiliriz, Karan.

"Melin sen nasıl dayandın? Ben şu kısacık sürede bile yerimde duramıyorum. Bir an önce öğrensin, beni babası olarak görebilsin, bana bir an önce, baba desin istiyorum."

Dayanamıyorum ki, Karan. Onun duymadığı, uyuduğu zamanlarda sesli sesli kızım diye seviyorum. Bunu dillendirmek bile o kadar büyük bir lütuf ki benim için...

Gönül IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin