4- Açılış

3.5K 266 50
                                        

Medya: Doruğun temsili dövmeleri (belirli dövmeleri yok öyle fotoğraflar koyarım hoşunuza gideni hayal edersiniz)

Ana karakterlere kafamdakiyle eşleşen modeller bulamadım hala. Fakat Doruk kapaktaki kişiye fazlasıyla yakın bir yüze sahip olduğundan isterseniz onun gibi de hayal edebilirsiniz. İhsan tamamen size kalmış ehe

Bir de haftada en azından bir bölüm atmaya çalışacağım buraya bir de Hafaza'ya ama yapamazsam en azından bir kitaba bir bölüm atarım. Çok da kötü olmaz bence??? Çok bekletmemek için kısa kısa yazıp atmaya çalışıyorum ama hayat götüyle gülüyor bazen akdjsjdlksk

İyi okumalar ✨

...

Fırından çıkardığı çilekli pastayı tezgahın üstüne koyup derin bir nefes aldı. Ellerini belinin iki yanlarına koyup kendini arkaya doğru eğerken, belinden gelen çatırtı sesleriyle ağzından çıkan rahatlamış mırıltılar çikolatalı keklerle uğraşan Elif'i güldürdü.

Elindeki süsü dikkatli bir şekilde kekin üstüne koyarken, bir yandan da ayağıyla İhsan'ı dürtüyordu. Bakışlar üstüne çekildiğinde "İyice yaşlandın be abi. İki kek yaptın diye belin koptu." diye dalga geçti. Sesindeki bariz alay İhsan'ın sahte bir sinire kaşlarını çatmasına neden olurken, gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Yirmi yedi yaşıma gireceğim diye ben böyle muameleyi hakkediyor muyum Elif'im?"

Genç kadın, diş tellerini gösterecek kadar güldüğünde içeriye oflayarak Mert girmişti. Elindeki bezi tezgaha attığında birbirine çatan ikili durup ona bakmıştı. İhsan, esmer gencin öfkeyle çatılan kaşlarını gördüğünde "Mert'im, bir şey mi oldu?" diye sordu, yanına gidip bir kolunu omzuna atarken.

Esmer genç kafasını İhsan'a yaslayıp alt dudağını istemsizce büzdü. "Bazı müşteriler gitti dedim masayı sileyim, tepsinin dışında mı yemiş ne her yere dağılmış çünkü. Neyse, gittim masaya baktım şöyle, tam sileceğim masanın üstünde kocaman bir tükürük." Yüzünü buruşturdu. "Bilerek masaya tükürmüş piç kurusu. Zaten girdiği an gözüm tutmamıştı. İğrenç herif."

İhsan'ın kaşları çatılırken "Bizim mahalleden mi?" diye sordu. Genelde böyle tipler bulundukları mahalleden çıksa bile, cesaret edipte onun dükkanında böyle bir şey yapmazdı. Fazla önyargılar yüzünden 'saygınlığını' az bir şey kaybetse bile, pastanesine gelip bu tür hareketler yapacak insanın yürek yemiş olması gerekiyordu. İhsan kavga etmeyi ve tartışmayı sevmiyor olabilirdi ama bu kavga edemediği ya da tartışamadığı anlamına gelmezdi.

Mert kafasını olumsuzca salladığında, İhsan esmer gencin omuzuna koyduğu koluyla yanağını mıncırıyor, Elif ise keklerle uğraşırken kıkır kıkır gülüyordu.

Esmer gencin gözleri, gülmekten omuzları sallanan kızı gördüğünde kaşları çatıldı. "Lan cadı, ne gülüyorsun?" Sorusu cevap olarak sesli bir gülmeyle cevaplandığında ağzının içinde bir sabır çekti. İhsan'ın kolunun altından çıkıp, genç kızla tartışmak için yanına giderken İhsan mutfak kapısından pastanenin içine bakmış ve çok dolu olmadığını gördüğünde Elif'i parmağıyla deşen Mert'e dönmüştü.

"Mert'im, sen kapanışa kadar burada dur. Pasta yapmayı öğrenmek istiyordun ya, Elif'im öğretir sana. Ben kasada dururum."

Esmer genç tam karşı çıkmak için ağzını açacaktı ki İhsan elini kaldırdı ve "Burada kal. Hem kasada dururken daha rahat dinlenebiliyorum." dediğinde, Mert bir şey diyemeden teklifini kabul etmek zorunda kalmıştı. İhsan hafifçe gülümseyip mutfaktan çıktı ve kasanın önüne geçti. Mert onun arkasından bakarken derin bir nefes aldı.

Rakip ● [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin