İyi okumalar💟
...
Öğle güneşinin parlak olduğu bu saatlerde mahalleden geçen insanlar acele acele bir yerlere yetişmeye çalışırken yan gözle bir derdi olan adama kaçamak bakışlar atıyordu.
İhsan birkaç dakikadır yaptığı gibi derin bir nefesi içine çekerken, üstündeki gözlere aldırmamaya çalışarak kafasını toparlamaya çalışıyordu. Her ne kadar içinden kendine hep 'boş ver' dese de, bu demekle olacak bir şey değildi. İnsan ister istemez kendisine denilenleri ve etrafında kendisi ile ilgili olan şeyleri takardı.
Bir zamanlar hoşlandığı ve sevgili olduğu birinden duyduğu sözleri ise takmamak elden bile değildi. İlk zamanlarda onun böyle bir karakterde olduğunu görememişti, bilememişti. Bu yüzden de canının sıkkın olmasının nedenini kendisi olarak görmekten kendini alamıyordu.
Gerçekten bu kadar insanların gözüne batan bir şey mi yapıyordu?
Onları bu kadar sinirlendirecek veya kin tutturacak ne yaptığını düşünüp düşünüp bir türlü kesin bir sonuca varamıyordu. Çünkü kesin bir sonuç yoktu. İnsanlar kafalarında uydurdukları biçimde diğer insanları görmediği sürece bu tür şeyler devam edecekti. İhsan şu an olduğu şekilde yaşamasaydı bile insanlar ona sataşmak için bir şey eninde sonunda bulacaktı. Sonuçta herkesin kafasındaki o mükemmel mahalle abisi veya her neyse olması mümkün değildi.
Bazı insanların anlaması gerekiyordu, insanı insan yapan şeyin kalıplar değil ruhları olduğuydu.
Masanın üzerine koyduğu ellerinin parmaklarıyla oynarken kafası eğik, gözleri yerdeki taş asfalta dalmış bir şekildeydi. Düşünceleri canı her ne kadar sıkarsa sıksın, eskisi kadar sıkmaması bile İhsan'ın ne kadar yol katettiğini gösteriyordu. Yediği onca kazık ve dinlediği onca aşağılayıcı sözlerin de iyi tarafı onu dünden daha da güçlü yapmasıydı.
Görüş açısına giren siyah botlarla beraber yanındaki sandalyenin çekilme sesini duyduğunda kafasını kaldırıp kendisine yüzündeki tebessümle bakan mavi gözlü adama baktı.
Doruk kafasını hafifçe eğip "Sorun olmayacaksa yanına oturabilir miyim?" diye sorduğunda bir an için şaşırmış ifadesini gizleyemedi. Bu beklenmeyen yakınlaşma afallamasını sağlasa da Doruğu ayakta daha fazla bekletmemek adına kafasını iki yana sallayıp oturuşunu düzeltti.
"Oturabilirsin sıkıntı değil."
Hırkasını istemsizce düzeltirken, elinde tuttuğu muffin ve telefonunu masaya koyup karşısına rahat bir şekilde oturan adama baktı. Ceketini tam giymek yerine hala omuzlarında sarkıtarak kullandığından kollarındaki dövmeler meydandaydı.
Yüzüne meraklı bakışlar atarken daha önce fark etmediği bir dövme gözüne çarptı. Sağ gözünün yan alt köşesinde damla şeklinde küçük bir dövme vardı. Yüzüne dövme yaptıran pek insan görmediğinden, dikkatli bir şekilde Doruğun yüzüne baktığını karşısındaki adam öksürdüğünde anladı.
"Böyle birdenbire yanına geldiğim için affet." dedi Doruk içten bir şekilde. "Kasadaki arkadaşların gelmek istedi ama sanırım son anda bir işleri çıktı. Yüzünün hali de pek iç açıcı olmadığından dedim gelip bir kontrol edeyim."
İhsan kafasını 'anladım' anlamında sallayıp ellerini masanın üzerine koyup birleştirdi ve kenarları koyu maviyle boyanmış, açık mavi gözlere mahcup bir şekilde baktı.
"Biraz fazla ses yaptık sanırım, özür dilerim."
"Özür dilemeni gerektirecek bir şey yok." dedi Doruk, çattığı kaşlarının altından bakarken. Siyah saç tutamları gözlerine düşmüş, mavi gözlerine ayrı bir hava ve keskinlik katmıştı. "İster istemez konuya kulak misafiri oldum ve söylemem gerekir ki, olayı kontrol etme şeklin ve sakinliğin takdir edilesi. Senin yerinde ben olsaydım büyük ihtimalle bu kadar sakin olmazdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakip ● [bxb]
Genel Kurguİki rakibin birbirine verdiği değer, kendi ailelerinin onlara verdikleri değerden daha fazlaydı. Eşcinsel kurgudur. +18 durumlar, argo - küfür, şiddet, bazı insanları tetikleyebilecek unsurlar bulunabilir. Rahatsız olacaklar lütfen okumasın. Tag: Bx...
![Rakip ● [bxb]](https://img.wattpad.com/cover/333084358-64-k942260.jpg)