Rakip ● [bxb]

30- Dedikodu

Selamlar bal küplerim 🍬

Nasılsınız neler yapıyorsunuz iyi misiniz yaşıyonuz mu? Hö ,,jsnsnsjxjsnxjsjxkss

NEYSE ben 35k için TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM❤️🏳️‍🌈❤️🏳️‍🌈❤️

teşekkür ederim

Basit ve sade bir şekilde jxndjxjskkxkkkxkkxkdkx

Hepinizi öpüyorum muck muck 💋 güzellikler ya yicem götünüzü mk

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar bebeklerim 🍬

...

Saniyeler, dakikalar, saatler ve günler hiç durmadan ilerliyordu. Zaman kavramı bazı durumlarda o kadar hızlı ilerliyordu ki, hangi yılda olduğunuzu veya hangi mevsime giriş yaptığınızı beyniniz bir süre idrak etmekte zorluk çekiyordu. Aynı şu an İhsan'ın yaz mevsimine girmiş olduklarını idrak etmekte zorlanması gibi.

Şu son bir buçuk ayı o kadar sakin ve sorunsuz geçmişti ki zamanın nasıl ilerlediğini kendisi de anlayamamıştı. Zaten işin yoğunluğundan da pek anlamaya vakti kalmıyordu.

Son ay değişen şeylerden biri, mahalle olmadığı kadar neşeli gibiydi çünkü sıkıntı çıkaranı yoktu. Eren işi bırakmıştı çünkü ailesiyle tatile gitmişlerdi. Mahallede gezerken ona önceden selam vermeyen bazı insanlar tekrardan selam vermeye başlamıştı. Bunun nedeninin hakkında söylenen kötü sözlerin azalmış olmasından kaynaklı olduğunu düşünüyordu. Sonuçta insanlar duyduklarıyla yetinen ve kime olursa olsun nefret kusmaya meyilli canlılardı. Boşa bile olsa.

Onun dışında ailesiyle hâlâ daha iyi bir şekilde konuşmasa da, arada telefondan sohbet etmeye çalışıyorlardı. Nedeni bilinmez, oğullarının da sevdiği şeylere rağmen normal bir insan olduğunu hatırlamış olmalılardı. Ya da ondan bir şey isteyeceklerdi de önceden aralarını düzeltmeye çalışıyorlardı. Ne için yaklaştıkları önemsiz, İhsan kabul etmek istemese de ailesiyle konuşuyor bile olması içini az da olsa rahatlatıyordu. İyi bir aile değillerdi ama anne ve babasıydı. İhsan'ın içinde olan o sevgi kolay kaybolacak cinsten değildi. Her ne kadar böyle olmasını istemese de, İhsan ailesinden fazlasıyla etkileniyordu.

Aile meselesi dışında, Doruk'la olan ilişkisi ekmeye sürülen tereyağı kıvamında gidiyor ve tereyağın üstüne sürülen reçel kadar ağızda güzel bir tat bırakıyordu. Fakat Doruk'un söylemediği, İhsan gözlemlemesinden anladığı kadarıyla, sevgilisi mahallede gezerken bazen geriliyordu. Bunu Doruk'un vücuduna bakarak değil, göz bebeklerinin ve bakışlarının değişmesinden anlıyordu. Hele ki mahallenin kahvehanesinden geçtikleri zaman bu gerginlik elle tutulur cinsten oluyordu. Bir kere bu gerginliğin nedenini üstten üstten sormaya çalışsa da, Doruk pozitif şeyler söyleyip, nedenini gizlemekten yana olduğunu gösterince bir daha sormak istememişti. Sevgilisi eğer isteseydi, eğer bilmesini gerektirecek kadar önemli bir şey olsaydı emindi ki Doruk ona söylerdi. O yüzden bu konuyu kafasına takmamaya çalışıyordu.

Üstündeki siyah tişörtün yaka kısmından tutup öne doğru çekti ve serinlemek adına içine doğru üfledi. Havalar artık sıcak olmaya başlamış, zaten kolay terleyen İhsan için klimasız bir yerde gezmek bayılmakla aynı olmuştu.