Başlığın adını görünce bile sinirlenenler çıkar lamlskdsmdwk
Medyada Doruk'un dövmelerine en çok uyan dövmelerin resmini koydum. Yüzde yüz uyum olmasa da kolunun iç kısmı böyle gibi gibi.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeklerim.
İyi okumalar ✨
...
İhsan, tezgahın üstündeki unları temizlerken Elif de taze gelen meyveleri buz dolabına yerleştiriyordu.
Tezgahı güzelce temizleyip un olan bezi ilk önce musluğun içinde bir güzel çırptı ki bezdeki unların çoğu düşsün. Daha sonra bezi güzelce yıkayıp, musluğun yanındaki yerine koydu ve bakışlarını musluğun hemen yanında olan kapıdan pastanenin içine çevirdi. Burnundaki bandajla masalarda oturan tek tük insanla gülen bir suratla ilgilenen Eren'i gördüğünde sıkıntılı bir nefes aldı ve seslice dışarı verdi.
O kavganın üstünden bir haftaya yakın bir süre geçmişti. Eren'i sıkıştıran gençlere yüzde yüz dava açılacaktı ve bir daha böyle bir şeyi yapmaya cesaret edememeleri için de polisler tutanak çıkarmış, onun üstüne de uyarı yazmışlardı. Normal şartlar altında olayın bu kadar ciddiye alınması, ülkenin adalet sistemine bakıldığında şaşırılacak şeydi. Fakat İhsan biliyordu ki, bu kadar ciddiye alınmasının en büyük sebebi Doruk'un da işin içine girmesiydi.
Karakoldaki polislerle garip bir samimiyeti vardı. O polisleri, polisler ise onu yıllardır tanıyormuş gibiydi. O derece samimi ve birbirleriyle sıcak konuşuyorlardı. İhsan aralarında ne gibi bir ilişkileri olduğunu merak etse de o olaydan sonra sormayı akıl edememişti. Günler geçtikçe de sormaya fırsat bulamıştı.
Eğer sorarsa, özel hayatına fazla burnunu sokmuş gibi olmaz mıydı? Diye de düşünüyordu.
Bu kavga ve dava olayı mahalleye bir günde hemencecik yayılmıştı. O günden beri de mahallede garip bir uğultu vardı. Bazıları bu dava olayına sevinmişti çünkü o gençler sadece Eren'i değil, kafalarına esen bazı kişilere de sataşıyor ve tartışma çıkarıyorlardı. Mahallenin diğer bir kısmı ise meraklıydı, sürekli bu olayın dedikodusu dönüyordu etrafta. Daha önce görülmemiş bir şeydi sonuçta.
Küçük bir kısım ise, sinirliydi. Bunlar dava açılan gençlerin ailesi, onlarla aynı kafada olan kişilerden ve Hasan'dan oluşuyordu. Hasan onların başı, saygı duyulan en büyük abileri olduğundan epey bir huysuzdu. Fakat gariptir ki buna rağmen bir kez bile Doruk'un veya Eren'in yanına gelmemiş ve sıkıntı çıkaracak bir şey yapmamıştı.
Elif buzdolabının kapağını kapattı ve ellerini belinin iki tarafına koyup derin bir nefes aldı. Belini arkaya doğru hafifçe büküp kıtlamasını sağladı ve arkasını döndü. İhsan'ın sıkıntılı bir ifadeyle tezgahın kenarında durduğunu gördüğünde birkaç adımda oraya doğru gitti.
"Hayırdır abi, bir şey mi oldu?"
İhsan kafasını anlık olarak Elif'e çevirdi ve geri önüne dönüp açık kapıdan görünen pastanenin camından dışarı baktı. "O kadar gelmesine gerek yok desem de işe geliyor. Bir şey olacak diye endişeleniyorum." dediğinde, Elif ilk başta anlamasa da sonradan kafasına dank etmişti.
Kapının pervazına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdi. "Valla abi endişelenmekte haklısın ama o buraya kendi isteğiyle gelip çalışmak istedi. Hem senin istediği gibi evde kalması daha endişe uyandıracak bir şey bence. Sonuçta ailesi çalışıyor ve evde genel olarak yalnız. Orada olmaktansa yanımızda olması daha güvenli. Hem," dedi ve hafifçe gülümsedi. "Kendisi de dedi. Ben İhsan abinin ve sizin yanınızda olunca kafam dağılıyor, daha mutlu oluyorum diye."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakip ● [bxb]
Ficción Generalİki rakibin birbirine verdiği değer, kendi ailelerinin onlara verdikleri değerden daha fazlaydı. Eşcinsel kurgudur. +18 durumlar, argo - küfür, şiddet, bazı insanları tetikleyebilecek unsurlar bulunabilir. Rahatsız olacaklar lütfen okumasın. Tag: Bx...