Rakip ● [bxb]

10- Bela

Kaos saati.

Daha dün yb atmama rağmen fazla heyecandan bu bölümü çok hızlı yazıp bitirdim lsdklakdowlkaod

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeklerim. İyi okumalar ✨

...

Günün son siparişini de paketleyip sesli bir şekilde "Oh be!" diye bağırdı Elif. İhsan yüzünde yan bir gülümsemeyle, boş metal tepsileri yerlerine koymakla uğraşıyordu. Bugün diğer günlere nazaran daha çok sipariş tarzı, doğum günü veya basit bir kutlama için yapılacak pasta ve kekler çok olduğundan neredeyse hiç dinlenmeden çalışmak zorunda kalmışlardı. Bu tür siparişler haricinde ise pastanenin içi boş sayılırdı. O bakımdan en azından daha rahatlardı.

Yarın için hazırlanan kek kalıplarını da buz dolabına koyduktan sonra yapılacak pek bir şeyleri kalmamıştı.

Elif gözlerini elinin tersiyle ovalayıp "Bu gidişle kekler rüyalarıma girecek." dediğinde, İhsan ufak bir kahkaha atıp Elif'in saçlarını nazikçe karıştırdı.

"En azından iyi para çıkarıyoruz Elif'im. Ona şükür."

Elif ellerini gözlerinden çekip "Öyle." dedi, alt dudağını hafifçe büzerek. Sonra ise birkaç saniye bakışlarını mutfağın içinde gezdirip İhsan'a doğru döndü. "Ama bu tür günlerde fazla zorlanıyoruz, zaten şu son iki haftadır işler iyice çoğaldı. Bir kişi daha olsaydı yanımızda belki bu kadar zorlamazdık. Yetiştirememe stresi de ayrı bir yoruyor."

İhsan kirli sakallarını eliyle sıvazlayıp "Yeni birini daha mı alalım diyorsun Elif'im?" diye sorduğunda, ela gözlü kız kafasını salladı. Aslında İhsan da bunu düşünmüştü. Bazı günler, hele ki şu son günler yetiştirememe stresi yaşadıkları doğruydu. Bu kadar işlek bir pastane olacağını hiç düşünemediğinden, başka bir işçi almak aklından doğal olarak geçmemişti. Fakat şimdi şöyle mantıklı düşününce, mutfağa bazı şeylerde yardım için yeni bir eleman almak iyi olabilirdi. 

İhsan derin nefes aldı. "Ben bunu düşüneceğim Elif'im, sen hiç kafanı bunlarla meşgul etme. Eğer çok yorulursan da saklama gel bana söyle. Tamam mı güzelim?" diye sordu ve genç kızın sırtını patpatladı. Elif diş tellerini gösterecek şekilde gülümsemeye çalışıp kafasını salladığında İhsan da gülümsedi. Evde babaları zaten ikizlere, İhsan'ın yerinde çalıştığı için yeterince sorun çıkartıyor fakat ikisinin de yaşı yirmilerinin ortasında olduğundan bu işe pek karışamıyordu çünkü hakkı yoktu. Sırf babaları, İhsan'ın babasıyla arkadaş olduğundan ve İhsan'ı sevmediğinden ikizleri İhsan'dan uzak tutmaya çalışması tam bir saçmalıktı. İkizler zaten babalarını da pek takmıyordu. Ne olursa olsun İhsan'ın yanında olmaya çalışıyorlardı çünkü onlara göre İhsan, öz olmasa da onların abisiydi.

"Hay sikeyim böyle işi." Mert'in içeri küfürler ederek girmesiyle, tezgaha yaslanmış olan ikili bakışlarını sinirli bir şekilde mutfakta dikilmeye başlayan esmer gence çevirdi. İhsan kalçasını tezgahtan çekip 'hayırdır' anlamında kafasını salladığında Mert bıkkın bir şekilde konuşmaya başladı. "Şu Burcu geldi dükkanın önüne, bir de arkadaşı mı ne var yanında. Seni görmek istedi dedim olmaz öyle şey moralini bozacaksın yine adamın. Siktir git dedim, gitmiyorum bana ne İhsan'ı görene kadar da gitmeyeceğim dedi lan. Yüzsüz müdür nedir!"

Mert ellerini ve kollarını kullanarak olayı anlatırken ne kadar sinirli olduğu çok açık bir şekilde belli oluyordu. Elif de sinirlenirken mutfaktan çıkmak için tam hareketlenmişti ki İhsan kolundan tutup durdurdu. Ela gözlü kız tam itiraz edecekken İhsan ona ciddi bir şekilde mutfakta kalmasını söyleyip kendisi çıktı mutfaktan. Tezgahın arkasından dışarı baktığında gerçekten de Burcu'nun dışarıda, yanında arkadaşıyla sabırsız bir şekilde beklediğini görünce içi anında sıkıntıyla kaplandı.