21- Yakınlaşma

2K 165 152
                                    

Bu bölüm biraz +18 olabilir o yüzden bunun bilincinde olarak okuyunuz. Beğenmeyenler hızlıdan geçebilir.

Soluksuz okumayın, yorum yapmaya çalışın ha ben biliyorum okumaktan yapamayacaksınız ama deneyin şsödlsködowklsl

İyi okumalar

...

Ay ışığı altında aşklarını itiraf eden ve tenlerini nazikçe birleştiren ikili bir süre sonra biri görür düşüncesiyle içeri girmişti.

Geniş ikili koltukta oturan İhsan ve Doruk, gözleri birbirlerinin suratlarında gezerken elleri de aynı şekilde gözlerinde, yanaklarında, dudaklarında ve alnında geziniyordu. Sanki önemli bir keşfe çıkmış gibi narince, parmaklarının uçlarıyla tenlerini hissediyorlardı.

İçkinin getirdiği rahatlama, sevginin yüreklerinde bıraktığı sıcaklık ve öpüşme sonucu vücutlarında baş gösteren tutku birleşmiş, bulundukları yerden soyutlanmalarına neden olmuştu. Kahve gözlere sahip adamın gözleri toprak karasının, mavi gözlü adamın gözleri ise okyanusun en derin mavisinin görüntüsünü almıştı birbirlerine bakarken.

Doruk hala biraz şaşkındı, İhsan'dan karşılık bulmayı beklemişti evet. Fakat onun kendi isteğiyle, ilk adımı atarak dudaklarını birleştirmek istemesini kırk yıl düşünse hayal edemezdi. Tadı, hissiyatı ve ona hissettirdikleri çok güzeldi. Yeniden doğmuş gibi hissediyordu.

İhsan ise o an bir çok şeyi düşünüyordu. En çok düşündüğü, yapmak istediği şeyi ise az önceki cesaretinin kayboluşu nedeniyle harekete geçiremiyordu. Böyle durdukça, sormadıkça da vücudu daha da sabırsızlanıyordu. Doruk'u öptükten sonra tadını alabileceği en güzel zehrin tadını almış, vücudunun yakışını hissettikten sonra zehri tekrar isterken bulmuştu kendini.

Doruk'un alnına düşen siyah tutamı kırmaktan korkarak parmağına doladı. "Doruk?" diye seslendi, ona sevginin getirdiği o tatlı mayışıklıkla bakan adama.

"Efendim?"

"Dudaklarımı..." dedi, parmağının ucunu Doruk'un sağ gözünün altındaki su damlası dövmesinde gezdirirken. Gözleri mavilerdeydi. "Yüzünde gezdirebilir miyim?"

Doruk gözlerini anlık olarak kapatıp içine derin bir nefes çekti. Gözlerini tekrar açtığında, mavilerdeki parıltılar daha yoğun bir hal almıştı. "İhsan." dedi yalvarır bir tonla. Ses tonu karşısındaki genç adamın yerinde kıpırdanmasına neden oldu. "Lütfen bana böyle şeyler sorma artık. Bana istediğini, istediğin zaman, istediğin şekilde yapabilirsin. İstediğin şekilde dokunabilir, koklayabilir, öpebilirsin. Sen benim canımsın, sana hayır diyemem. Öyle bir gücüm yok."

İhsan, duyduklarının içinde oluşturduğu o hoş hisle beraber gözleri kısılana kadar gülümsedi. Doruk da sevdiği adamın gülümsemesini gördüğü an otomatik olarak gülümsemişti. İkisinin de yanakları pembeleşmişti fakat Doruk'ta bu pembelik daha çok belli oluyordu. Heyecandan ve hafiften utanmanın etkisiyle, boynuna da azıcık renk gelmişti fakat dövmeler biraz da olsa kızarıklığı kapatıyordu.

Genç adam yüzünü yaklaştırıp "Aynı şeyler senin için de geçerli." dedi mavi gözlere doğru ve tek eliyle çenesini iki yandan tuttu Doruk'un.

Doruk ona yaklaşan yüzle beraber istemsizce dudaklarını diliyle ıslattığında kahve gözler oraya kaymıştı. Islanan dolgun dudaklar iyice heyecanlanmasına, içinin hoş bir şekilde istekle kavrulmasına neden olurken dudaklarını birbirine hafif sertçe bastırdı. İhsan, sevdiğinin dudaklarını emerken Doruk da ona karşılık vermeye çalışıyor ve arada ufak ufak sesler çıkarıyordu.

Rakip ● [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin