13- Kavga

1.7K 166 87
                                    

Devir kötü kolla götü.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeklerim. (unutuyonuz çünkü, ben görüyorum hıh) ╰(‵□′)╯

Kontrol etmeden atıyorum hataları mazur görün.

İyi okumalar ✨

...

İhsan yaptığı hamuru büyük bir kasenin içine koyup üstünü kumaş bir bezle kapattı ve derin bir nefes alıp, tezgaha yaslandı. Dudağının içini dişlerken duvardaki saate bir bakış attı.

Eren işe başlayalı birkaç gün olmuştu ve açıkçası yeni olmasına rağmen gayet çabuk adapte olmuştu. Çalışmayı da seven biri olduğu için her işini düzenli yapmaya çalışıyordu ki bu güzel bir şeydi. İhsan ona iş konusunu çok kasmaması gerektiğini söylese de, sarı bukleli genç istediği için bu kadar uğraştığını söylemişti. Mert'in öğrettiği her şeyi tam yapıyor, insanlarla iyi anlaşıyor ve işe anlaştıkları saatte geliyordu.

Bugün hariç.

Bir saate yakın bir zaman önce gelmesi gerekiyordu fakat ne gelmiş ne de aramıştı. İhsan ilk bir yarım saat belki işi vardır diye rahatsız etmemek adına aramamış, fakat zaman ilerledikçe endişelenmeye başlamıştı. Birkaç kere aramıştı ama telefonu açan olmamıştı. E hâl böyle olunca Elif hem acil lazım olan kabartma tozu alma bahanesiyle, hem de Eren'i kontrol etmek için işten çıkmıştı.

Fakat o da bir süredir ortalarda yoktu, aramamıştı da. Oysa şimdiye kadar gelmesi veya birinin ona haber vermesi gerekiyordu. Bu durum, İhsan'ın hiç hoşuna gitmiyordu. İçinde garip bir sıkıntı vardı.

Derin bir nefes alıp tezgahtaki bazı eşyaları yerlerine koyup mutfaktan çıktı ve vitrinin iç camını silen Mert'in yanından geçip, tezgahın altındaki sırt çantasına uzandı. Çantasının ön gözünden telefonunu çıkardığında, esmer genç onun ne yaptığına yan gözle bakıyordu.

"Elif'i arayacaksan hiç deneme, az önce aradım açmadı. Telefonu kapalıydı, büyük ihtimalle şarjı bitti."

Mert'in söylediği şeyle birlikte içindeki sıkıntı iyice artarken telefonunu tezgahın üzerine koydu. Mert çömeldiği yerden doğrulup musluğa doğru gitti ve elindeki bezi yıkamaya başladı. Onun da içinde bir süredir baş gösteren bir sıkıntı vardı fakat İhsan kadar belli etmiyordu. Bu tür negatif duyguları çoğu zaman içinde yaşamak daha kolayına geliyordu.

Mert elindeki bezi sıkıp, birkaç kere silkeledi ve musluğun kenarına koydu. Bakışlarını yanında düşünceli bir şekilde duran adama kaydığında yanına gitti ve sırtını pat patladı. "Merak etme. Belki de hiçbir sorun yoktur ve biz kafamızda çok kuruyoruzdur. Elif ile Eren kesin bu kapıdan gülüşerek girecek, bak görürsün." derken, sesindeki bariz şüphe belli oluyordu. Kendi dediklerine bile bütün kalbiyle inanmıyordu.

İhsan onu rahatlatmaya çalışan gence hafifçe gülümsedi. O da çok kafaya taktıklarını ve hiçbir sıkıntının olmadığını umut ediyordu fakat insanların umut ettiği şeyler çoğu zaman gerçekleşmiyordu.

Aynı şu an olduğu gibi.

"İhsan abi!"

Dışarıdan gelen bağırış ile Mert ve İhsan birbirlerine çatık kaşlarla bakıp tezgahın arkasından hızla çıktılar. Kimin bağırdığını öğrenmek için dışarı çıkacakları sırada, onlar daha çıkmadan içeri giren ve nefes nefese kalan gençle yerlerinde birkaç saniye durup yanına gittiler.

İhsan, dudağı patlak olan gencin yanına gidip yüzüne baktığında onun Eren'in en yakın arkadaşlarından biri olduğunu gördü. İçindeki sıkıntı gitgide çoğalırken, nefesini ayarlamaya ve bir şeyler söylemeye çalışan gencin omuzundan tutup yüz yüze gelebilmeleri için hafifçe eğildi.

Rakip ● [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin