Medya: Doruk'un yaşadığı sitenin görünüşünü aşağı yukarı göstermek istedim.
Bu bölüm sakiniz, o yüzden okurken gönlünüz rahat olsun. Hatta bir kaç bölüm rahat takılacağız. Bebeklerimi mutlu yazmak istiyorum, yazınca da kaos yapasım gelmiyor
>﹏<
Siz ne dersiniz? Bir süre böyle takılalım hm?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın bebeklerim.
İyi okumalar ✨
...
Günler garip bir şekilde sessiz, sakin geçiyordu şu zamanlar.
Normalde sinir bozucu, negatif, kötü olan şeyler en azından haftada iki kere olurdu. Ya mahalledekiler, ya Burcu, ya da ailesi İhsan'ın moralini bozacak bir şey yapardı ama bu hafta baya sakindi. Kafasında dönüp duran negatif düşüncelerin yerini daha sakinleşmiş ve İhsan'ın normalden daha verimli çalışmasına neden olmuştu çünkü keyfi yerindeydi. Keyfi ne kadar yerindeyse o kadar verimli ve çabuk çalışıyordu. Hatta arada Mert'in çoğu zaman pastanede saldığı o yabancı şarkının melodisini kendi kendine mırıldanıyordu. Normalde yapmadığı bir şeydi.
Tabii moralinin bu kadar iyi olmasının bir diğer, en büyük etkiye sahip olan şey Doruk'la sevgili olmasıydı. Nasıl yapıyordu bilmiyordu ama onun o güzel mavi gözleri, kendi kahve gözlerine her değdiğinde içi gıdıklanıyor ve eğer kafasında dönüp duran yorucu şeyler varsa onları silip süpürüyordu.
Şu son hafta yoğunluk yüzünden pek karşı karşıya gelememişlerdi. Yine arada görüşüyor ve görüşemezlerse telefondan sohbet ediyorlardı.
Çok yoğunlardı ve bu yoğunluk İhsan'ın kapanış saatlerinden sonra bile pastanede durup, bazen akşam ona kadar çalışmasına neden oluyordu. Vücudu yoruluyordu ama sevdiği işi yaptığından ağrıları ona çocuk oyuncağı gibi geliyordu. Elif ve Mert'te kalıp yardım etmek istiyordu, abilerinin çok çalıştığını görünce fakat İhsan onları zorla da olsa eve yolluyordu. Zaten babaları burada çalıştıkları için arada ikizlerle tartışmalara giriyordu, bir de onları çalışma saatlerinden sonra da çalıştırsa kim bilir ne derdi. Hem İhsan kendisi halledebiliyordu çoğu şeyi. Sorun yoktu.
Çok yorulduğu için de Doruk'un kendi evine gelmesini istemiyordu. Çünkü evine gittiğinde ağrıyan kaslarının gevşemesi adına sıcak bir duş alıyor ve hemen yatağa gidiyordu. E hal böyle olunca Doruk'la ilgilenmesi söz konusu bile olmuyordu. Doruk'un canı sıkılsın istemediği için eve gelme isteklerini reddetmişti.
Bu durum şimdiden canını sıkmıştı. Daha yeni sevgili olmuşlarken böyle ayrı gibi olmaları hoşuna gitmiyordu. Neyse ki, bugün yaptığı siparişlerin çoğu haftayaydı. O yüzden kafaları bir süre sakin olurdu. Ayrıca yarın Cumartesi olmasına rağmen tatil ilan etmişti. Böylece iki günlük bir tatilleri olmuştu. Zaten normal gelirin neredeyse üç katını kazanmaya başlamışlardı, fazla bir günlük tatilden kimseye zarar gelmezdi.
Elindeki çırpıcıyla kolunun altındaki kasenin içindeki kremayı karıştırırken, arka taraftan duyulan ses ile anlık olarak duraksayıp kulak kabarttı. Pastaneyi kapattığı için, işi bitince ön taraftan çıkmak yerine arka taraftan çıkıyordu ve kapısını kilitlemiyordu. Gerek duymuyordu.
Arka kapı küçük depo gibi bir yerdeydi, büyük depo daha farklı bir yerdeydi. Küçük depoda daha çok temizlik malzemeleri ve karton kutular bulunurdu. Yani biri hırsızlık için girse bile orada çalınacak bir şey yoktu.
Kafasını çevirip buradan görünen kapıya bakarken elindeki kaseyi ve çırpıcıyı bıraktı. Çok geçmeden demir kapı açılıp içeri görmekten hiçbir zaman usanmayacağı ve çok özlediği adam girince rahat bir nefes aldı. Doğru ya, fazladan çalıştığı zamanlarda Doruk'a istediği zaman arka kapıdan girebileceğini söylemişti. Anlık olarak unutmuştu bu detayı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rakip ● [bxb]
قصص عامةİki rakibin birbirine verdiği değer, kendi ailelerinin onlara verdikleri değerden daha fazlaydı. Eşcinsel kurgudur. +18 durumlar, argo - küfür, şiddet, bazı insanları tetikleyebilecek unsurlar bulunabilir. Rahatsız olacaklar lütfen okumasın. Tag: Bx...
![Rakip ● [bxb]](https://img.wattpad.com/cover/333084358-64-k942260.jpg)