Rakip ● [bxb]

20- İçki Gecesi

Uyarı: Bu bölümün bazı kısımlarında rahatsız edici bazı hassas içerikler vardır, lütfen bunu bilerek okuyunuz. Midesi hassas olanlar lütfen o kısımları ya okumasın ya da hızlı geçsin. Çok detaya girmeden anlatmaya çalıştım.

Şuraya da içkilerin içileceği, İhsan'ın balkonunu koyayım.

Dip Not: Bol bol yorum yapmayana çikolata hediye etmiyorum, yapana ediyorum. Not bitmiştir.

Bölümü kontrol etmedim o yüzden hatalarım olabilir şimdiden özür dilerim.

İyi okumalar ✨
...

İkili, İhsan'ın evine gidene kadar sessizce yürümüş ve arada sırada birbirilerine bakıp gülümsemişlerdi. Doruk geçtikleri her yolu dikkatle incelerken sanki aklına kazımak istermişçesine bir hali vardı. O yüzden ekstra bir önemle ve yavaşlıkla yollardan geçiyordu.

İhsan'ın yaşadığı apartmandan girip ikinci kata çıktılar ve beyaz çelik kapının önünde durdular. İhsan kapıyı açarken bile Doruk hala etrafını inceliyordu ve genç adam bunu görüp arada tebessüm ediyordu onun bu haline. Yaşadığı yere bu kadar ilgi duyması, bugün yaşanan tatsızlıktan sonra daha mutlu hissetmesini sağlamıştı.

Çok geçmeden eve girmişlerdi ve Doruk bir süredir yaptığı gibi bulunduğu yeri incelerken, evin ne kadar da İhsan'a uygun olduğunu görüyordu. İhsan gibi kokması dışında, ev neredeyse 'burada İhsan yaşıyor' diye bağıracak kadar ona uygundu. Beyaz ve krem rengi ağırlıklı olan bir evdi, en çok da salonun her şeyi açık renkti. Bir tek beyaz duvarına astığı çiçek ve deniz tablolarının çerçevelerinin kenarları siyah renkti. Onun haricinde evdeki eşyaların parlaklığı, havanın kararmış olmasına rağmen evi aydınlatıyordu. 

İhsan buzdolabından iki bira kutularını ve üst mutfak dolabına koyduğu şarap şişesini çıkartıp tezgahın üstüne koydu. İki de şarap bardağı alıp, ince bel kısımları parmaklarının arasında tutup baş kısımlarının aşağı sarkmasını sağladı. Bardakları tutan eliyle şarap şişesini, diğer eliyle de bira kutularını tutup salona geçti. 

İlk salonda mı içseler diye düşünürken, açık havada içmek daha iyi olabilir diye düşünüp salona bağlı orta boy terasa çıktılar. Terasta bulunan küçük yuvarlak masaya içkileri ve bardakları koyup, masanın iki yanında bulunan sandalyeleri karşı tarafa bakabilecek şekilde ayarlayıp yan yana oturdular.

Sokakta yanan sokak lambalarının, arkalarından vuran salonun ışığının ve ay ışığının altında ilk önce biralarını sigara eşliğinde içtiler. O sırada da İhsan bugün neden o kadar üzgün olduğunu, bazı şeyleri söylemeden ama önemli kısımlarını söyleyerek anlatmış, Doruk'un küfür ederek başka bir sigara yakmasına neden olmuştu.

İhsan'ın başında Burcu, Hasan ve diğer mahalle sakinleri yokmuş gibi birde babasıyla da ayrı uğraşmak zorundaydı. Doruk gerçekten de sığ düşünceli onca insanın nasıl oldu da, bu tür şeyleri hak etmeyen birinin başına akbaba misali üşüştüklerini anlayamıyordu. Ona göre İhsan'a kötü davranan ve onu üzen insan ya çok kalbiz olmalıydı ya da çok salak. Belki de ikisi de.