İstanbul Katili

587 50 129
                                    

Eve geldiğimizde hızlıca çantamı koltuğa bıraktım.

"Saat kaç?"

"Dört."

"Ben şu malzemeleri mutfağa bırakayım."

Eve gelmeden önce markete uğrayıp ne var ne yok hepsini poşetlere doldurmuştuk. Abur cuburların yanında bir de pizza malzemeleri almıştık. Bunu neden yaptık bilmiyorum ama o an ikimize de bir öz güven gelmişti. Kesin bir halt beceremeyeceğiz. Bari mutfağı yakmasak.

"Benim karnım çok aç!"

Sabah da doğru düzgün yemek yememiştim.

"Pizzayı hazırlayalım o zaman. Zaten biz yapana kadar saatler geçer."

"Doğru." dedim ve ayaklandım. Mutfağa girdiğimde Aslan'ın malzemeleri çıkardığını gördüm.

"Elini yıkadın mı?"

"Evet sen?"

"Evet."

Telefonumu masaya koyup Aslan'a yardım ettim. Her şey hazır olduğunda Aslan'a döndüm.

"Pekala, şimdi ilk olarak ne yapıyoruz?"

Aslan malzemelere baktı. Emin olamadığı belliydi. Bana döndü ve dudağını büzdü.

"Dışarıdan söylesek mi? Çünkü biz bu hamuru yapıp şekil vereceğiz, yetmeyecek sosunu yapacağız üstüne malzemeleri dökeceğiz, o da yetmedi pişmesini bekleyeceğiz."

Aslan böyle deyince benim de gözümde büyümüştü.

"E bunları ne yapacağız?"

"Bilmem. Belki daha sonra yaparız. Çünkü ben de çok açım ve bu pizzayı bekleyemeyeceğim."

Derin bir nefes vererek konuştum.

"İşte bizim kararlılık seviyemiz budur."

Aslan dediğime gülerken tekrar konuştum.

"O zaman dışarıdan söyle. Benimki mantarsız olsun."

"Biliyorum, alerjin var."

"Her ihtimale karşı söyleyeyim de ben."

  Mutfaktan çıkıp salona geçtim. Kendimi L koltuğa atıp televizyonu açtım. Açmamla İstanbul'un cinayetlerini görmem bir oldu. Tam haberi geçecektim ki duyduğum şeyle durdum.

"Ben, kendisine İstanbul demesinin bir sebebi olduğunu düşünüyorum. Fark ettiyseniz sadece İstanbul'da cinayet işliyor. İstanbul'u birbirine kattı. Bütün ülke korkuyor fakat katil İstanbul'dan başka bir yerde cinayet işlemeyecek. Bundan adım kadar eminim. O bir İstanbul Katili. Şuan bizi izliyor. Ve ona bir çift lafım var." Adam spikerden gözlerini çekip kameraya sabitledi.

"Seni bulmamıza az kaldı İstanbul Katili. Kendini bilinmez sanıyorsan yanılıyorsun."

  Yav he he! Hadi lan oradan! Yalancı kel seni!

"Ne diyor bu adam gene?"

  Aslan'ın içeriye girmesiyle kafamı ona çevirdim.

"Gene derken?"

"Bu mal herif geçen ay da bulmamız yakın demişti. Ama gördüğün üzere eli boş. Güya komiser ama adam kendini fenomen sanıyor. Sürekli röportaj verip duruyor bir yerlere. Sosyal medyada da saçma sapan alakasız paylaşımlar yapıyor. Böyle insanlar nasıl yükseliyor anlamıyorum. Salağın tekini komiser yapmışlar."

  Kafamı salladım. İstanbul Katili. Kötü durmuyor aslında. Havalı bile denilebilir. Tabi katil olmasaydı.

"Neyse. O değil de, şu İstanbul'u bulabilecek miyiz acaba?"

İstanbul KatiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin