Başımdaki ağrı ve şiddetli mide bulantısıyla gözlerimi açtım. Bir elim karnıma gitti. Her an kusacak gibi hissediyordum.
Yataktan hızla kalktığım da gözüm karardı ama umursamadan tuvalete koştum. Klozetin kapağını kaldırıp yüzümü eğdim.
Midemde ne var ne yok hepsini çıkarırken tam zamanında yetişmiştim. Derin bir nefes almaya çalıştım fakat yine öğürdüm. Midem çok kötüydü. Gözlerim öğürmekten sulanmıştı.
Midemde boşaltacak hiçbir şey kalmamasına rağmen safra kusmaya devam ettim. En sonunda kendimi tutmaya çalışıp ayağa kalktım. Klozetin içinden gelen koku daha da midem bulanıyordu.
Sifonu çekip lavaboya gittim. Soğuk suyu açıp ağzım çalkaladım. Boynuma ve yüzüme de su çarptıktan sonra aynada kendimle göz göze geldim.
Yüzüm bembeyaz olmuştu. Saçlarım dağınık ve hala nemliydi. Gözlerimi zar zor açık tutuyordum. Başımda bıçak saplanıyormuş gibi bir ağrı vardı.
Yalpalayarak tekrar yatağa dönüp uzandım. Yastığın üzerindeki havluyu ayak ucuma atıp yorgana iyice sarıldım. Üşümeye başlamıştım bir anda.
Gözlerimi kapatıp başımdaki ağrıyı umursamadan uyumaya çalıştım ama pek başarılı olduğum söylenemezdi. Uyuyor gibiydim ama uyumuyordum da. O ince çizgiden bir türlü çıkamıyordum.
Kapımın açıldığını duydum. Gözümü açıp bakacak mecalim bile yoktu. Ama kimin geldiğini tahmin edebiliyordum zaten.
''Dedektif?''
Bir eli saçlarıma gitti. Yüzüme gelen saçları arkaya itelerken bir anda durdu. Elini alnıma götürüp bastırdığında tekrar sesini işittim.
''Dedektif, uyan.''
Gözlerimi açmadım.
''Dedektif ateşin var.'' Eli nemli saçlarımda dolaştı. ''Sana kaç kere saçını kurutmadan uyuma dedim dedektif.''
Ne kadar istemesem de zorlukla gözlerimi açtım. Yanıma oturmuş hafifçe kaşlarını çatarak bana bakıyordu.
''Çekmişsin şunu da üstüne.''Yorganı üzerimden alacaktı ki tutmaya çalıştım.
''Bırak, üşüyorum.''
''Çünkü ateşin var.''
Yorganı çekip üzerimden attığında titredim. Başım hem sinirden hem de ağrıdan zonkluyordu.
''Ver şu siktiğimin yorganını.''
Küfür ediyordum ama sesim o kadar kısık çıkıyordu ki sinirli olduğum belli olmuyordu.
''Miden bulanıyor mu?''
Derin bir nefes verirken ona cevap vermedim. Bir anda ayağa kalkıp banyoya gittiğinde fırsat bilip örtüyü üzerime çektim.
''Kustun mu?''
Geri döndüğünde üzerime çektiğim yorganı gördü.
''İnat mısın sen?''
Hışımla yorganı üzerimden çektiğinde artık sesimi yükseltmeye çalıştım.
''Lanet olası yorganı üzerimden çekip durma!''
''Hastasın dedektif, ateşin var diyorum, anlamıyor musun?''
''Hasta falan değilim ben İstanbul!''
Ama kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Bacaklarımı kendime çekip yatakta kıvrılırken İstanbul kendi kendine söyleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Katili
Misteri / ThrillerYüzümdeki kar maskesinden dolayı görmeyeceğini bilsem de tek kaşımı kaldırdım. "Niye beni kaybetmek istemiyormuşsun? Yoksa elinde şantaj yapıp kullanabileceğin kimse kalmadı mı?" Cümlemi bitirir bitirmez kafamı araba camından çıkarıp arkamızdaki pol...