~ 9.Bölüm ~

3.3K 189 123
                                    

İyi okumalarr satır arası yorumlarınızı unutmayınnn lütfenn yorumlarınız beni motive ediyor ve yarın sınava gireceğim bana şans dileyin olur muu?💖💖

Bacaklarım kırılsaydı da gelmeseydim.

Annemlere dolaşmaya çıkıyorum diyerek buraya gelmiştim ve şuan bildiğiniz kan kusuyordum.

Karşımdaki hayalet yada her neyse ellini rastgele sağa sola hareket ettirerek beni duvardan duvara savuruyordu.

Hayır, bu Tylor değildi, siyah saçları, uzun boyu, Tylor'ınki gibi buz mavisi gözleri ve yine Tylor'ınki gibi heybetli bir vücudu vardı.

Beni bir kağıt parçası gibi savurmayı bıraktığında dizlerimin üstüne düştüm, bana doğru yaklaştığında gözlerimdeki öfkeyle saçlarımın arasından ona baktım.

Saçlarımdan kavrayarak başımı geriye doğru yasladığında buz mavisi gözlerindeki yoğun nefret ve ürkütücülükle karşılaştım.

Elini kaldırıp karnıma bir yumruk attığında acıyla yüksek bir çığlık attım bakışlarımı öfkeyle burumdan damlayan yerdeki kanlara çevirdim, her ne kadar korkudan tir tir titresemde öfkemle korkaklığımı gizlemeye çalışıyordum.

Elini kaldırıp bir yumruk daha atacakken birinin onu sertçe çekmesiyle duvara doğru savruldu. Bakışlarımı yere damlayan kanlarımdan yukarı doğru çıkardığımda Tylor'ın o hayalete öfkeli bakışlar attığını gördüm.

"Ne yaptın lan sen?!" Tylor ürkütücü bir şekilde bağırdığında olduğum yerde irkilerek titremeye başladım.

Bu yaşadıklarım çok fazlaydı.

Az önce duvara savurduğu hayalet yerden kalkarak "Abi sen demedin mi eve giren olursa istediğini yap sakın acıma diye," dediğinde Tylor kızgın bakışlarla bana döndü yüzümün kanlar içinde kalmış halini ve titrediğimi gördüğünde zaten çatık olan kaşları daha fazla çatıldı ardından dikkatli adımlarla yanıma gelerek daha ben ne olduğunu idrak edemeden beni kucağına aldı ve az önce beni kanlar içinde bırakan hayalete "Seninle daha sonra görüşeceğiz." diyerek eliyle gözlerimi kapattı.

Kendimi anneannemin benim için hazırladığı odada bulduğumda, bundan sonra hayatımın asla eskisi gibi olmayacağını anlamıştım.

- Hayaletlerle dolu bir hayata hoş geldin Kumsal.

- Benimle birlikte sende bu hayata hoş geldin iç ses.

Dolap aynasındaki yansımama baktığımda yüzümdeki kanların hala yerlerini korkuduklarını gördüm.

Geri geri adımlayarak yatağa oturdum ve sessizce ağlamaya başladım ben bunları yaşamayı hak edecek hiç bir şey yapmamıştım benim bunları yaşamaya hakkım yoktu.

Bir süre sessizce yatakta oturarak ağladım ve düşündüm ne düşündüğümü bende bilimiyordum ama sanki bazen bir şeyleri düşünmek bir çıkış yoluydu nereye çıktığını bilmediğim bir çıkış yolu.

Yataktan kalktım ve hızlıca odamın çaprazındaki lavaboya girdim. Yüzümü yıkarak aynaya baktığımda kanların geneli gitmişti ama dudağımdaki patlak ve kaşımın altındaki çizik hala yerli yerinde duruyordu.

Bir kağıt havluyla kalan ufak tefek kanlarıda temizleyerek kendimi toparladım ve annemin yanına gitme kararı alarak tüm evi gezdim en sonunda annemi mutfakta bulduğumda tezgaha doğru ilerleyip tezgaha yaslandım.

Annem bakışlarını ocaktaki yemekten bana çevirdiğinde şaşkınlıkla gözleri açıldı "Kumsal ne bu yüzünün hali?!" Ayıkla şimdi pirincin taşını.

HASELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin