Yarindan itibaren ailemle bir haftalık tatile gideceğiz bu sürede bölüm atamayabilirim, kötü bir ruh halinde olmam tatile gitmeyeceğim anlamiona gelmiio 💅🏻💅🏻
Bu aradaa üç bin okunma olmuşuz hiç haber vermiyosunuzz
Oylarınızı ve satır arası yorumlarınızı unutmayın yorumlar morelimi düzeltioo 💖💖💗
Kapı sertçe açıldığında içeriye zırhlı üç hayalet girmişti, Pamir ayağı kalkarak beni arkasına çekti "Seçilmiş kişiye dokunmanın cezasını biliyorsunuz, ona dokunamazssınız!"
"Siz bizim seçilmiş kişimizi öldürdünüz intikam zamanı," sağ taraftaki zırhlı hayalet boğuk bir sesle konuştuğunda, korkuyla tırnaklarımı Pamir'in koluna geçirdim Pamir omzunun üstünden güven vermek istercesine bana baktı "Korkma hiçbir şey olmayacak,"
En öndeki hayalet avucunun ortasından gri bir ışın çıkartarak Pamir'i balkona fırlatmıştı, Pamir hızlıca kendini toparlayarak ayağı kalktı ve yine beni arkasına çekti, o'da elinden siyah bir ışın çıkartarak öndeki hayaleti karşı duvara fırlattığında işte şimdi asıl savaş başlamıştı.
Dışarıdan gelen çığlık ve garip sesler, Pamir ve daha ne olduğunu çözemediğim hayletin birbirlerine ışın çıkartıp oradan oraya fırlatmaları, hepsi o kadar aniden olmuştu ki beynim artık olayların hızına yetişemiyordu.
Bir anda ellerim arkada birleştirildiğinde ben daha ne olduğunu anlayamazken boynuma buz gibi bir soğuk temas etmesiyle nefesimi tuttum, gözlerim boynuma doğru kaydığında boynuma dayanan soğuk şeyin keskin bir kılıç olduğunu görmüştüm, keskin ve kalın denilebilecek bir kılıçtı, öyle bir keskindiki boynum yatak bir şekilde hafifçe çizilmişti ve boynumdan aşağı ince bir çizgi hâlinde kan akıyordu, korkuyla bakışlarımı eli yüzü kanlar içinde kalmış Pamir'e çevirdim "Pamir..." dedim korkudan kekelerken Pamir'inde gözleri beni bulduğunda gözlerini kocaman açarak bana baktı "Bırakın lan onu!"
Pamir bana doğru atıldığında arkamdaki hayalet kılıcı boynuma biraz daha bastırdı, akan kanlar daha fazla çoğalmıştı ve artık canım acıyordu.
"Bir adım daha yaklaşırsan kızı hiç düşünmeden öldürürüm!" Pamir olduğu yerde kalırken yenilgiyle omuzlarını düşürdü, az önce Pamir'i etkisiz hâle getirmeye çalışan hayalette Pamir'in boynuna kılıcı dayadığında artık ikimizde etkisiz haldeydik, bakışlarım yatakta uyuyan Toprağa kaydı her şeyden habersiz huzurla uyuyordu.
Gözlerimden yaşlar akarken Pamir'in de gözlerinin dolduğunu görmüştüm, zoraki bir şekilde gülümsedim, sanırım ölecektim.
Öleceğimi kabullenerek gözlerimi kapattığımda Tylor'ın kin dolu ürkütücü sesini duydum "Kızı bırakmazssan birazdan kafan gövdende değil yerde olur,"
"Adamımı bırakmazssan birazdan arkadaşının kafası gövdesinde değil yerde olur," Pamir'in boynuna kılıç dayayan hayalet konuştuğunda Tylor'ın alaycı bir nefes verdiğini işittim, ardından Pamir'in boynuna kılıç dayayan hayaletin arkasında yalnızca bembeyaz gözleri ortaya çıkmış yüzünün gerisi peçeyle kapalı olan bir hayalet elindeki kılıcı çevik bir hareketle Pamir'in arkasındaki hayaletin boynuna dayadığında hayaletin gözleri korkuyla açılmıştı.
Bir süre hepimiz sesizce kalakaldık ama arkamdaki hayalet sürekli elindeki kılıcı boynuma daha fazla bastırıyordu.
"Bırak," dedi en sonunda Pamir'in boynuna kılıç dayayan hayalet, kılıcını Pamir'in boynundan çektiğinde arkamdaki adamınada işaret vererek beni bırakmasını söylemişti, arkamdaki hayalet kılıcı boynumdan çekmişti çekmesine ama kılıcı boynumdan uzaklaştırırken boynumdan omzuma kadar gelen bir çizik attığında acıyla inledim, derin değildi öldürmezdi, belkide derindi anlayamıyordum, ama canımı fazlasıyla acıtıyordu, elim boynuma gittiğinde kendimi yere bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASEL
FantasíaŞuan tam on adım uzağımda elinin üstünde havada bir bıçak döndüren genç çocuk bana bakıyordu. Galiba bir hayaletti, ah tabii ki bir hayaletti hangi insan havada bıçak döndürebilirdi ki?! Sinsi bir şekilde gülümseyerek bana doğru yürümeye başladığınd...