HASEL

- 5.Bölüm -

Keyifli okumalarr satır arası yorumlarınızı unutmayınnn💖💖

Sabah birinin kulağımın dibinde bağırması ve metal sesleriyle gözlerimi açtım "Uyan gerizekalı!" yüzümü buruşturup kulağıma doğru bağıran kişiye baktım.

Fatih abi ve abim bizim başımızda bağırıp tahta kaşıları tencerelere vururken Can ve Emir abide Güneş ve Denize aynı işlemi uyguluyorlardı. Tam bir ses kirliliğiydi, "Abi lütfen şu şeyleri birbirine vurmayın başım ağrıdı."

Abim şaşırtıcı bir şekilde benimle inatlaşmayıp tahta kaşığı tencereye vurmayı bıraktığında abimle birlikte diğerleride kaşıkları tencerelere vurmayı bıraktılar.

"Saat on bir buçuk, hadi kalkın Elinizi yüzünüzü yıkayın sonra kahvaltınızı yapın babaanem kahvaltınızı balkondaki masaya hazırladı." hepimiz yatakta doğrulmuş yarı uykulu bir şekilde Emir abiyi dinliyorduk, kaşıkları tekrar tencerelere vurmaya başladıklarında yüzümü buruşturdum.

Güneş bu sese daha fazla katlanamamış olacak ki yataktan kalkıp odadan çıktı Denizde Güneş'in peşinden odadan çıktığında Kübra teyzem kapıda belirdi.

Gülümseyerek bize baktı ardından abimlere döndü "Hadi kızları rahat bırakında kendilerine gelsinler," abimler odadan çıktığında Kübra teyzem kapıyı hafif aralık bırakarak kapının oradan ayrıldı, ben hala uykulu gözlerle etrafa bakarken Berna ve Açelya hiçte nazik olmayan bir şekilde kolumdan tutup beni sarsmaya başladılar.

"Kumsal! Bugün perili bir eve gideceğiz, ay çok heyecanlıyım! En büyük hayalim perili bir eve gitmekti." Açelya'nın heyecanla söylediklerinden sonra kaşlarımı çattım ardından Berna'da aynı heyecanla konuşmaya başladı "Kızım düşünsenize bu anlatılanlar doğru çıkıyormuş, oğlum birde bu hayalet bize musallat falan oluyormuş," dediğinde Berna'nın dudaklarına acıtmayacak bir şekilde vurdum.

"Tövbe de kız! Allah korusun hiç uğraşamam." Açelya alayla güldü "Zaten sen onunla uğraşmayacaksın, o seninle uğraşacak." Berna elini havaya kaldırdığında ellerini birbirine vurdular, "Vatan hainleri," diyerek yataktan kalktım ve lavaboya gittim.

Tam kapıyı açıp lavaboya girecekken Berna koşar adımlarla gelip banyoya girdi ve kapıyı kilitledi, kapıyı ardı ardına tık tıklarken kilidin açılma sesi geldi ve Berna kapıdan başını çıkartarak "Öncelik her zaman sarışınlarındır bebeğim hiç duymadın mı?" dediğinde Açelyada kolumdan tutup beni kenara çekti ve "Sonrada kumralların," dedi.

"Tamam çabuk halledin işinizi." on beş dakika içerisinde ikiside işlerini halledip mutfağa gittiklerinde banyoya girdim, ayndaki yansımama baktığımda saçlarımın kabardığını gördüm ellerimi tarak gibi kullanarak saçlarımı düzelttikten sonra yüzümü yıkamak için musluğu açtım.

Yüzümü yıkayıp başımı kaldırdığımda arkamda siyah bir gölge gördüm korkuyla arkamı dödüğümde etrafta hiç bir şey yoktu fakat tekrar aynaya döndüğümde arkamda siyah bir gölgeyle birlikte korkutucu bir suliet belirdi, tedirginlikle, arkama bakmadan yüzümü kurulayıp banyodan çıktım.

Hızlı adımlarla aniden mutfağa girdiğimde Melek teyzemin bardaklara çay doldurduğunu gördüm, teyzemin bakışları beni bulduğunda gülümsedi "Günaydın kuzum, bizimkiler balkondalar hadi sende yanlarına git." bende teyzeme gülümseyip yanına adımladım ve çay bardaklarının olduğu tepsiyi tezgahtan aldım, "Teyze bunları ben götürürüm, annemler nerede bu arada?"

"Anneanenle birlikte komşuya gittiler bende gideceğim birazdan, kahvaltınızı yaptıktan sonra bulaşıkları güzelce yıkayın tamam mı?" teyzemi başımla onaylayıp hiç bir şey demeden elimdeki tepsiyle büyük balkona geçtim.