1.3

1.1K 72 19
                                    

"Yine mi parti veriyor?"

"Evet," dedi wanda gülümseyerek."

"Kesinlikle gelmiyorum, başım ağrıyor."

"Ama Nat'e geleceğine dair söz verdim." dediğinde yanağına bir öpücük bırakıp, "Benim adıma söz vermeyecektin güzelim." dedikten sonra yatağımda yayıldım. Hiç yatağımdan kalkıp, kalabalığın arasında diğer kızların Bucky ile flört edişini izleyemeyecektim. Hem ondan uzak durmamı istemişti ve görüş alanımda bulunduğu sürece ondan uzak duramazdım.

"Yani, bu muhtemel sonucu tahmin ettiğimizden dolayı, Natasha eğer gitmezsen kendisinin buraya gelip seni pencereden aşağı atacağını söyledi. Ciddiye almayacak olursan da sana yirmi Haziran'ı hatırlatmamı istedi."

Sinirden yastığı yüzüme bastırıp bağırdığımda kulağıma gelen boğuk kahkahasını duyabilmiştim. Yastığı yüzümden çekip sertçe yerine fırlattım.

"Ondan nefret ediyorum."

Kıyafet dolabımdan rastgele bir kıyafet çıkarıp onu umursamadan önünde giyindim. Bende olan onda da vardı sonuçta. Üstelik daha güzeli...

Birlikte asansöre binip parti katına bastığımızda beklediğim gibi, "Sana onu yatağa atacağını söylemiştim." dedi.

Gözlerimi devirip, "Ne kadar iyi hissettirse de sonrasında olanlar için ondan nefret ediyorum." dedim.

"Hayır, etmiyorsun, " dedi imayla gülerek. "Ne oldu sonrasında?"

"Sabah uyanıp gece olanların hiçbirini hatırlamadığını ve sarhoş olduğu için ne yaptığının farkında olmadığını söyledi."

Bana düşünceli bir şekilde baktığında kafamı iki yana salladım. "Sarhoş değildi Wanda, kesinlikle eminim."

"Ben de."

Beklemediğim için, "Ne?" diye sordum.

"Bir süper askerin sadece bir kadehten sarhoş olması çok saçma olurdu."

Duyduklarımla sırıttım. Zaten emindim ama wanda daha fazla emin olmamı sağlamıştı.

"Ayrıca Nat ile senin Bucky'den kaçman konusunda konuştuğumuzda-"

"Bir dakika," diyerek sözünü kestim istemsizce. "Siz ikiniz bizim hakkımızda durum değerlendirmesi mi yapıyorsunuz?"

"Evet, birazcık olabilir."

Kahkaha attığımda o da gülümsemişti. "Sen odana kapandıktan sonra her gece kapının önünde on dakika falan dikiliyor sonra vazgeçmiş gibi odasına dönüyordu."

"Ne?!" diye hayretle bağırdım kendimi tutamayıp. Ciddi olamazdı! O zamam neden uzak durmamı istemişti ki? Çok inatçı birisiydi.

Sevinçle otuz iki diş sırıtırken aklıma gelen şeyle yüzüm düştü.

"Ama yine de o adım atmadan bir şey yapamam. Ondan uzak durmamı istedi."

"Bence çok dayanamaz."

"Ne kadar dayanabileceği hakkında bir fikrin yok. Benden sonra tanıdığım en inatçı insan o."

Söylediklerime güldüğü sırada asansörün açılmasıyla kalabalığın arasına girdik.

Duyduklarımdan sonra o kadar heyecanlanmıştım ki sözümü bozup Bucky'nin üzerine atlayabilirdim. Bu yüzden onu her ne kadar imkansız olsa da görmezden gelmeye çalışacaktım.

Avengers ekibini ve somurtarak ortalarında duran Loki'yi görünce Wanda'nın kolundan tutarak hızla o tarafa çekiştirdim.

Loki beni görünce anında gülümsemiş ve zarifçe elimi tutup dudaklarını bastırmıştı üzerine, "Leydim. Ay gibi parıldıyorsunuz."

Hurts To Love You ~Bucky Barnes [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin