1.9

880 56 5
                                    

Gitarımın akordunu ayarlarken bana gülümseyerek bakan adama döndüm.
Öyle güzel bakıyordu ki gerçeklik algımı yitirmeye başladığımı hissediyordum.

"Neden öyle bakıyorsunuz bayım?"

"Nasıl bakıyorum?" diye sordu kaşlarını çatarak.

"Hülyalı,hülyalı. Aşıkmışsın gibi."

Güler gibi bir ses çıkardı. "Aşk ve ben mi? Steve gibi optimist birisi bile buna inanmaz."

"Doğru," dedim penamı elime alırken, "Ben de inanmam."

Dalga geçiyordum, kesinlikle aşıktı. Hem neden olmasındı ki? Benim gibi birisini bulmuştu sonuçta.

Hem o kadar çok seviyordum ki kayıtsız kalması imkânsız olurdu.

"Ne çalacaksın?"

"Guns N Roses, Dont cry" dedim. "Benim için anlamlı bir şarkı. Üzgün olduğum zaman benim için söylemiştin."

Kaşlarını çattı. "Ben ömrümde şarkı söylemedim." kafası karışmış görünüyordu. Bu hâline gülüp, "Evet," dedim. "Ama rüyamda söylemiştin işte."

"Neden rüyanda üzgündün? Bu daha tuhaf bence."

Gözlerimi gitarıma çevirip penayı kenarında gezdirmeye başladım. "Bazen gün içinde yaşadığım şeyleri rüyalarımda tekrar yaşayabiliyorum. Ama bu sefer sonu kötü bitmiyor. Sanırım bilinç altım beni rahatlatmak istediği için oluyor hepsi."

"Çok ilginç birisisin." dedi dikkatle beni izleyerek. "Ve bu merak uyandırıyor."

Cevap vermeden şarkıya giriş yaptım. İnsanlarda merak uyandırmak diğerlerini ettiği gibi beni mutlu etmiyordu. Çünkü içeride karanlıkta oturan ezik bir kız çocuğundan başka kimse yoktu. Gerisi kan, öfke ve nefretti.

"Talk to me softly, there's something in your eyes. Dont hang your head in sorrow, and please don't cry. İ know how you feel ınside i've, i've been there before. Something's changing inside you, and don't you know."

Devam edecekken kapının açılmasıyla yarıda kesmek zorunda kalmıştım. Başımı çevirip gelen kişinin Natasha olduğunu görünce sevinçle ayağa kalktım. Fury görevin uzayabileceğini söylemişti ve bu korkutucuydu çünkü ne zaman bir görev uzasa bir kişi eksiliyorlardı.

"Herkes iyi mi?"

"İyi, ama... "

"Ama, ne?" dedim kaşlarımı çatarak. Bir şeyler ters gidiyordu.

"Fury'nin sana göstermek istediği birisi var. Aşağıda bekliyor. " dediğinde kafam karışmıştı. Kim beni görmek istiyor olabilirdi ki? Bildiğim kadarıyla kimsem yoktu.

Bucky belimden destekleyip Natasha'nın peşinden yönlendirdiğinde ona ayak uydurdum. "Sence kim bekliyor olabilir?"

Bucky'ye stresle bakıp, "Bilmiyorum, sizden başka kimseyi tanımıyorum." dedim.

Beni desteklediğini hissettirmek istercesine belimdeki eli sıkılaşırken gergince gülümsedim.

"Carmen,"

Aşağı indiğimizde Fury'nin seslenmesiyle başımı olduğu yöne çevirdim ve gördüğüm kişiyle kan beynime sıçradı.

"Uzun zaman oldu minik şeytan."

Vücudum sinirden uyuşmaya başlarken nefret dışında hiçbir şey hissetmemeye başlamıştım. İfadesiz bakışlarım Fury'yi bulduğunda, yanıma gelerek, "Hey dinle, bu önemli," diye söze girdi.

Ancak ben, benim bile algılayamadığım bir hızla belindeki silahı çıkarıp gözümü bile kırpmadan emekli hydra peofesörünün alnının ortasından vurunca cümlesi yarım kalmıştı.

"Onunla ilgili hiçbir şey mahvettiği hayatımdan önemli olamaz." dedim öfkeyle titremeye başlarken, gözlerinin içine bakarak. "Bunu unutmamalıydın Fury."

Kimse tepki vermemişti. Natasha'ya kısa bir bakış atınca bunu beklediğini gösteren bir ifadeyle karşılaştım. Sonra tekrar gördüğüme lanet ettiğim yüzle tüm hayatım boyunca yaşadığım şeyler beynime işkence ederken midemin bulanmaya başladığını hissettim.

"Bucky, götür beni buradan,lütfen."

Başımın döndüğünü hissederken Bucky tereddüt bile etmeden, diğerlerine bakmadan beni kucağına alarak merdivenlere ilerledi.

"Söylemiştik." diyen Tony'ye, cevap olarak Fury, "Denemek zorundaydım, sadece ona konuşacaktı." dediğinde beni çıkarları için kullanacağını anlamıştım ve sinirim daha çok bozulmuştu.

Yaşadığım şeyleri biliyorlardı, o adama asla tahammül etmeyeceğimi de. Bugüne kadar yapabileceğim en büyük şeyi yapıp onlara verdiğim sözü tutmuş, yani onun canını bağışlamıştım. Yani bağışlamak sayılmazdı aslında, öleceği günü iple çekiyordum.

Şimdi ise o artık ölüydü ve hakkında her şey daha az rahatsız edici olmuştu.









Hurts To Love You ~Bucky Barnes [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin