3.2

536 38 66
                                    

İki hafta sonra;

Garip Garip dans hareketleriyle, trap türünde bir şarkı mırıldanarak gelen Peter'ı kısık sesle, "Sesini kesmez ve küçük ambulansı uyandırırsan kulaklığını bağırsaklarından geçiririm Parker!" diye tehdit ettim. Zorla uyutmuştum zaten.

"Tamam, sustum." dedikten sonra göz devirip camış gibi kanepeye attı kendini.

"Neredeymiş bizim ruh hastası!"

Neşeyle bağırarak yanıma atlayan Loki'nin omzuna geçirdim bir tane. "Bağırma bak! Zorla uyuttum, uyanırsa oturur ağlarım."

Steve'i şimdi çok iyi anlıyordum.

"Iy bebekleri sevmem."

"Ben bayılırım!" dedim histerik bir şekilde. Sinirimi bozmakta üstlerine yoktu.

"Uzun süredir etrafta yoktum ve birden baban ve çocuğun oluyor." diye dalga geçerek konuştuğunda bir kere daha vurdum.

"Benim çocuğum değil."

"Ama bu gidişle çavuşla sahiplenecekler onu." diyerek nereden aldığını bilmediğim dondurmasını yalayan Peter'a kızgın bir şekilde baktım.

"Aptal, sence ben bir bebek bakabilecek kadar sorumluluk sahibi bir insan mıyım?"

"İki haftadır annesi gibi oldun ama?"

Bizi umursamayan Loki, "Babanla nasıl gidiyor?" diye sorunca, "Bay Loomis ile iyi gidiyor." dedim.

Hâlâ bir babanın varlığına alışamasam da iki hafta önce bana kendisinin de bir rock sevdası olduğunu söylediğinde bu işlem hızlanmıştı. Yine de hâlâ soyadıyla hitap ediyordum.

"Stark ile aralarında bir yarış varmış diye duydum." diye gülerek söylediğinde ona somurtarak bakıp, "Doğru söyle, benim için değil, kaos için geldin dimi?" diye sordum. Loki işte; fesatlık tanrısı...

"Evet aptallar gibi laf dalaşına falan giriyorlar."

Loomis ile yakınlaşmaya başladığımda beni kızı olarak gören Stark yerini başka birisine vermekten korkmuştu.

Bana babalık taslamasına asla izin vermiyor, söylediği şey doğru ya da yanlış olsun tam tersini savunuyor, beni kendi yanından ayırmamaya çalışıyordu.

Üstelik aralarında savaş ganimeti gibi olmuş, iki haftada verem olmuştum.

O kadar sinir bozucuydu ki ikisi de, fırsat bulduğum an yanlarından kaçıyordum.

Üstelik Harold babasal sorunlar olan kıskançlık krizlerine girip Bucky'yi rahatsız ediyor, Tony ise sırf ona inat olsun diye evlilik tarihi falan belirliyordu.

Tüm kule canından bezmişti bu iki haftada...

Bucky de salona geldiğinde göz göze gelip gülümsedik, o sırada bir dakika geçmeden babam olduklarını iddia eden iki bunak da damlamıştı hemen.

Bucky yanıma oturduğunda Harold somurtarak bizi izlerken Tony gülerek onun tam karşısına oturmuş, keyifle onu izliyordu.

"Bebeğinize bir isim koymayı düşünüyor musunuz?" diye soran Tony ile anlamazcasına ona baktım.

Onu da mı biz yapacaktık?

"Onların bebeği bile değil!"

"Benim bebeğim!" diye kızgınlıkla salona gelen Steve'e ağzım açık kalarak baktım. Ona ne oluyordu şimdi?

O kadar çok istiyorsa alabilirdi, ama daha kendine bakmayı bilmiyordu o!

"Senin bebeğin falan değil Steve, aptallaşma."

"Neden? Siz onu istemiyorsunuz bile."

Çocuk gibi inat ediyordu şu an.

Bucky kaşlarını çatıp, "Hayır, istiyoruz. Değil mi Carmen?" diye bana döndüğünde gözlerimi kocaman açtım.

Benden uzak dursun da, kim alıyorsa alsındı.

Cevap vermediğimi görünce bıkkınlıkla nefes verip, "O bizim." dedi.

Şu an bir bebek için kavga ettiklerine inanamıyordum. Neden işi profesyonellere bırakmak yerine çocukça bir hevese kapılıyorlardı ki?

"Öyle mi? Daha isim bile koymadınız!"

"Niye isim mevzusunu uzattınız ki bu kadar?" diye sordum, çok aptalcaydı. "Büyüyünce kendi ismini kendi koyar."

"Delirme Carmen," dedi Tony itirazla. "Büyüyene kadar onunki, bununki diye mi sesleneceğiz çocuğa?"

"Tamam!" dedim. "İsmi, şey olsun."

"Ney olsun?" diye merakla sordular.

"Şey olsun," dedim düşünerek, "Faith!" diye bağırınca bir anda bebeğin uyanıp ağlamasıyla bir küfür savurdum.

O kadar bağırmışlardı, uyanmamıştı benim sesime mi uyanmıştı?

"Neden Faith?"

"Bilmem," dedim düşünceli bakan Bucky'ye. "Söylenişi güzel."

"Güzel falan değil, vizyonsuz." diyen Loki ile gözlerimi devirdim ve bir şey söylemeyi reddettim.

Sonra da bebeği kucağıma alıp Natasha'nın odasına gittim. Bebekleri seviyordu, beni bu işkenceden kurtarıp onunla ilgilenebilirdi.


















Ben tıkandım mı bana mı öyle geliyor? Neyse finale yaklaştık oh.

Hurts To Love You ~Bucky Barnes [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin